"AB'deki bir toptancıyla bile rekabet edemiyoruz"
Gümrük Kanunu değişikliğinin, e-ithalatın arttığı ürünleri kapsamadığını söyleyen TMD Başkanı İzzet Stamati, “AB’deki bir toptancıyla bile rekabet edemiyoruz. Rekabet gücümüzü devlet eliyle kaybediyoruz” dedi.
Yener KARADENİZ
Önceki gün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4458 Sayılı Gümrük Kanunu’ndaki değişiklik, Türkiye’de yatırımları bulunan yabancı markaların tepkisine yol açtı. Son dönemde e-ithalatın arttığı ürünlerin kapsama alınmamasını eleştiren Tescilli Markalar Derneği (TMD) Başkanı İzzet Stamati, “AB’deki bir toptancıyla bile rekabet edemiyoruz. Rekabet gücümüzü devlet eli ile kaybediyoruz” dedi.
Kanunda yapılan değişiklikle AB ülkeleri dışından internet yoluyla yapılan alışverişte gümrük vergisi yüzde 20’den yüzde 30’a çıkarılırken, bu kapsamda yapılan beyannamesiz alışverişin limiti ise bin 500 Euro’dan 150 Euro’ya indirilerek kapsam daraltıldı. Söz konusu vergiye tabi olan ürünler arasında Türkiye’nin vergi kaybına yol açan ve yine Türkiye’de yatırım yapan markaların rekabetini olumsuz etkileyen kalemlerin yer almadığı ifade ediliyor. Yabancı markalar daha çok 42, 43, 61, 62, 63, 64 ve 64 fasıllarında yer alan ayakkabı, hazır giyim, aksesuar ve çanta gibi ürünlerle ilgili haksız rekabete uğradıklarını savunarak, “AB’deki bir depo ile rekabet edemiyoruz” dedi. Halihazırda bu alanlarda kişiler posta ve kargo yolu ile alışveriş yaptığında en fazla yüzde 20 vergi öderken, söz konusu oran markalarda yüzde 42’ye ulaşıyor.
“Mağduriyete neden olan ürünlerde değişiklik yok”
Türkiye’de yüzlerce mağazası bulunan yabancı markaların çatı kuruluşu olan TMD olarak uzun süredir söz konusu düzenlemeyi beklediklerini dile getiren Stamati, “Uygulamanın değişmesi için uzun süredir girişimlerimiz vardı. Karar açıklandı ancak asıl mağduriyete neden olan ürünlere uygulanan vergilerde her hangi bir değişiklik yapılmadı. Büyük bir hayal kırıklığına uğradık. Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki online satış sitelerinden yapılan hazır giyim, ayakkabı ve çanta gibi ürünlerde bizler markalar olarak mağaza açıyoruz, istihdam oluşturuyoruz. Her türlü gümrük ve ek mali yükümlülüğe katlanıyoruz. Fakat bu uygulama nedeni ile AB’deki bir toptancıyla bile rekabet edemiyoruz. Üstelik rekabet gücümüzü devlet ile kaybediyoruz. Bu durumda hem fazladan döviz hem de vergi kaybı oluyor” dedi.
"Alışveriş turizmi de olumsuz etkileniyor"
Söz konusu uygulamanın bir diğer olumsuz etkisinin ise Türkiye’nin diğer ülkelere oranla pahalı kalmasından dolayı alışveriş turizminin olumsuz etkilenmesi olduğunu belirten izzet Stamati, “AB’ye 18 milyar dolara yakın ihracat varken ithalat ise 500 milyon dolar ve bunlara da vergi konuluyor. Biz AB’deki markalar Türkiye’ye gelsinler, buraya yatırım yapsınlar diye bu kadar uğraşırken bu tarz yaklaşımlar girişimlerimize, yatırımlara gölge düşürüyor” dedi. Bu durumun bavul ticaretine doğru gittiğini dile getiren Stamati, önümüzdeki ay bakanlık ile söz konusu uygulamaya yönelik tekrar bir araya gelmek istediklerini kaydetti.