Yurt içi piyasaya tedarik sürüyor: ‘Glikoz şurubu bazlı taklit ürünler gündemden çıkarılmalı’
Glikoz şurubu bazlı nar ekşili sosların Haziran 2024 itibariyle yurt içinde yasaklanmasına rağmen piyasaya ürün tedarikinin devam ettiğini açıklayan NARDER Başkanı Ali Agan, denetim çağrısı yaptı. Nar’ın Türkiye’nin küresel pazarlarda süper meyvesi olduğunu vurgulayan Başkan Agan, nardan yapılan türev ürünlerin ticari potansiyelinin arttığı bir dönemde Türkiye’nin kalitesiz ürünlerle rekabet gücünün zayıfladığına dikkat çekti.
MEHMET NABİ BATUK / ŞANLIURFA
Nar Üreticileri ve İhracatçıları Derneği Başkanı (NARDER) Başkanı Ali Agan, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından uygulanan mevzuat değişikliği ve yasak kararlarına rağmen iç piyasada nar ekşili sos adıyla gilikoz şurubu bazlı taklit ve tağşiş ürünlerin satışının devam ettiğini vurgulayarak denetimlerin artırılması çağrısı yaptı.
Glikoz şurubu bazlı ürünlerin insan ve toplum sağlını olumsuz etkilediğini ve Türkiye’nin süper meyvesi olmaya aday narın tarımı ve ticaretine zarar verdiğini belirten Ali Agan, “Tarım ve Orman Bakanlığımız nar ekşili sos adı altında ürünlerle ilgili verdiği kararda tüketicinin yanlış bilgilendirilmesinin önlenmesi amacıyla nar ekşisi sosu adi altında glikoz şurubuyla imal edilen ürünlerin piyasaya sürülmesinin önüne geçti. Yurt içinde Haziran 2024 itibariyle söz konusu ürünlerin ticareti ve satışı yasakladı. NARDER olarak bakanlığımızın nar sektöründe kalite artışı sağlayacak bu adımının başından itibaren destekledik. Ancak piyasada hala nar ekşili sos adı altında ilgili mevzuata aykırı olarak ürünler satılmaya devam ediyor. Şuanda tüketiciler sürekli medyada narın faydalarını görüyor. Faydalı bir nar ekşisi yediğini sanıyor ama insanlara glikoz şurubu yediriliyor. Başta çiğköfte zincirleri olmak üzere restoranlarda, kafelerde hala glikoz şurubu içerikli tağşiş ürünler insanlara sunulmaya devam ediyor. Gıda İşletmeleri ve Kodeks’imizin modern bir seviyeye getirilebilmesi için bu alandaki denetimleri artırmalıyız. Üretimden son tüketiciye gelene kadar tüm faaliyetleri engelleyecek caydırıcı tedbirler almalıyız” dedi.
“Tağşiş ürün ihracatı dünyanın en kaliteli narını üreten ülkemizin küresel imajına zarar veriyor”
Türkiye’nin nar üretiminde ve ihracatında dünyada en büyük 3’üncü ülkesi olduğunu anımsatan Ali Agan, narla ilgili taklit ve tağşiş ürünlerin küresel pazarlarda faaliyet gösteren markaların rekabet gücünü zayıflattığını vurguladı. Başkan Agan, “Ülkemiz nar ürünlerinde gen merkezi konumunda yer alıyor. Ayrıca narın kültürümüzde, tarihimizde ve inançlarımızda çok farklı bir yeri var. Türk narı hem lezzeti hem kokusu hem de besin değerleriyle diğer bölgelerde yetiştirilen ürünlerden ayrışarak daha yüksek fiyatlardan satılıyor. Yurt dışındaki rekabet gücümüzün artırılabilmesi için taklit ve tağşiş ürünlerin yurt içinde olduğu kadar yurt dışına satışının da yasaklanmalı. Şuanda nar sanayicilerimiz bir taraftan küresel pazarlarda Türkiye’nin süper meyvesinin nar olduğu algısını oluşturulması için ter dökerken diğer taraftan içerisinde nar olmayan ürünlerin nar ekşili sos adı altında dünyaya ihraç edilmesine karşı mücadele veriyor. Nar ürünlerinde taklit ve tağşiş ürünlerin yurt dışına satışına devam edecek olursak ülkemiz de olumsuz bir damga yiyecek ve gen merkezi avantajına rağmen bu hızlı gelişen alandaki fırsatları kaybedecek” uyarısı yaptı.
“Nar ekşisi gelişmiş ülkelerde takviye gıda olarak kullanılıyor”
Dernek olarak en büyük hedeflerinin Türkiye’nin nar ve türev ürünleri üretimindeki dünya üçüncülüğünü ilk sıraya çıkartmak olduğunu belirten Ali Agan, şöyle devam etti: “Ülkemizin küresel nar piyasasında hak ettiği yere gelmesi için sürdürülebilir yatırımlarla nar üretimini ve kalitesini artırmaya çabalıyoruz. Çiftçilerimizi desteklerken kaliteli nar üretimiyle ilgili bilgiyi ve farkındalığı artıracak çalışmalar yürütüyoruz. Artık narın dışında türev ürünlerle ilgili çok önemli fırsatlar bizi bekliyor. Özellikle ülkemiz ve Ortadoğu pazarında yemeklerde tüketilen nar ekşisi Kore, Amerika, Kanada ve Avrupa gibi geleneksel olmayan pazarlarda takviye edici sağlıklı gıda olarak tüketilmeye başlandı. İnsanlar yüksek besin değerleri nedeniyle nar ekşisini ve soğuk sıkım meyve suyunu şifa olarak tüketiyor. Ancak ülkemizin nar ekşisi ihracatı henüz emekleme aşamasında. Dünyada artan tüketim trendiyle birlikte hızlı gelişimi kaçırmamak için bu alanda innovatif ürünler için Ar-Ge odaklanmamız gerekirken tüm enerjimizi taklit ve tağşiş ürünlerle mücadeleye harcıyoruz. Katıldığımız ulusal ve uluslararası fuarlarda bile glikoz bazlı ürünlerle karşılaşıyoruz. Buna artık bir son verilmeli.”