Yabancıya konut satışına yasaklama talebi iş dünyasını böldü
Antalya’da son dönemde konut satışı ve kira fiyatlarının yükselmesine yol açan ve yerel halkın mağdur olmasına yol açan yabancılara konut satışına yasaklama veya sınırlama getirilmesi talep edilmesi iş dünyasını böldü.
Fikri CİNOKUR
ANTALYA - Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, yabancılara konut satışından sonra küçük işletmeler başta olmak üzere büyük işletmelerinde el değiştirebileceğini, bu nedenle Antalya’nın ekonomik, sosyolojik ve demografik risk altında olduğunu belirtti.
ATSO Başkanı Ali Bahar da yasalara uygun bir şekilde kurulmuş şirket faaliyetlerine kısıtlama getirilmesinin uluslararası hukuk gerekleri ve ülke ekonomisi dinamizmi açısından akılcı bir yol olmayacağı kanaatinde olduğunu kaydetti.
ANSİAD Başkanı Akın Akıncı ise düzensiz göç ve kontrolsüzlüğün ekonomi başta olmak üzere bütün kente sirayet ettiğini, kamu yararı ve ülke güvenliğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade ederken, ‘’Yetkililer kalıcı bir iskan politikası geliştirip acil olarak bunu hayata geçirmeliler’’ dedi.
Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Antalya’da yaşamak isteyen iki ülke vatandaşlarının konut satın alma ve ev kiralamada yoğun talep yaşandı. Yeni konut yapım alanlarının tükenmesi ve konut stoku bulunmaması nedeniyle Antalya ve turizmin yoğun olduğu ilçelerde konut satış ve kira fiyatları astronomik rakamlara ulaştı.
Konut satış fiyatları ve kiraların piyasa koşullarının 3-4 kat artarak astronomik rakamlara ulaşması ise yerel halkın da tepkisine yol açtı. Sosyal medyada bir araya gelen bazı vatandaşlar yabancıya konut satışının yasaklanması için imza kampanyası başlattı.
Yerel halkın endişeleri Antalya iş dünyasını da tedirgin etmeye başladı. Bazı iş dünyası temsilcileri konut satışından sonra küçük işletmeler başta olmak üzere orta ve büyük işletmelerin de el değiştirebileceği endişesini taşırken, yabancıya konut satışı ve diğer ticari faaliyetleri hakkında önlem alınmasını istedi.
Antalya demografik, sosyolojik ve ekonomik risk altında
Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, Antalya'da son günlerin en önemli sorunlarından biri olan konut fiyatları ve kiralardaki aşırı artışa dikkati çekti. Antalya'da konut sıkıntısı yaşandığını belirten Çandır, şunları kaydetti. ‘’Bu konut sıkıntısı (Antalya'da yabancı emlakçılar türedi veya Yabancılar ev kiralarını çok artırdı) diye sürekli gündeme geliyor. Bunu derinlemesine incelediğimizde bir bilinmezliğe gidiyoruz. Antalya'da karar vericiler toplanmalı ve bu konuda kararlar almalı. Ankara’nın da karar alınma gerekli. Geçici olarak yüksek kiralar nedeniyle bazılarının refahı artabilir ama bu gelişmeler bizim yapımızı bozmaya başladı.’’
Konut satışı dışında işletmelerin de el değiştirmeye başlandığı yönünde duyumlar alındığını ifade eden Çandır, şöyle devam etti. ‘’İşletmelerimiz de el değiştirmeye başlayacak. Bu küçük işletmelerden başlayıp, büyük işletmelere doğru gidiyor. Hiçbir ülkede yabancıların istediği yere gidip istediği işi yapma ve istediği yeri satın alma gibi bir durum yok. Türkiye turizminin lokomotifi Antalya’da kent için başıboşluğun önüne geçilmeli. Antalya'ya gelen yabancıların kentte yapacakları işlerinde bir izne tabi olmalı.
Konut fiyatları artışı belki birilerini mutlu etti ama iş dünyamızı tehdit eder hale geldi. Çünkü çalıştırdığımız insanlar aldıkları ücretlerin yarısından fazlasını kiraya vermeye başladı. Dolayısıyla işi bırakıp köylerine dönme durumu var. Bazı ilçelerimizde yabancı nüfus hayli arttı. Bir duyarlılık ve özen göstermemiz gerekiyor. Bugün bize para getiriyor, birazcık refah yaşıyoruz diye göz yumduklarımız yarın Antalya'nın sosyolojik, demografik ve ekonomik yapıları açısından risk altındayız."
Akılcı bir yol değil
ATSO Başkanı Ali Bahar da, Türkiye’nin özellikle doğrudan yabancı sermaye çekmeye çalıştığını anımsattı. Yabancı sermaye ile şirket kuruluşu ve şirket faaliyetinin sektörlere göre yasalarca düzenlendiğini, sanayide yabancı sermaye teşvik edilirken, hizmet sektöründe özel düzenlemeler bulunduğunu belirten Bahar, şunları kaydetti.
‘’Ülkemizde sorun olarak görülen konulardan birisi yabancıların gayrimenkul alımıdır. Antalya’da yabancı talebi nedeniyle konut fiyatları ve kiralarda astronomik yükselişler kamuoyunda böyle yabancıların alımlarının kısıtlanması yönünde bir talep doğurmuştur. Bu konuda kota türü uygulamalar bulunmaktadır. Konut alımında alan bazında yüzde 10 sınırı bulunmaktadır. Bu kota oranlarının bölgeye ve günün koşullarına göre gözden geçirilmesi, doğru uygulanması ve denetlenmesi gereklidir. Örneğin alan yerine konut sayısı üzerinden makul sınırlamalar getirilmesi düşünülebilir. Oturma izni için gerekli yatırım tutarlarının yükseltilmesi de bir başka çözümdür.’’
Yerli-Yabancı ayrımı olmaz
Yabancıların ticari faaliyete girmeleri ve fiilen çalışmaları konusunun da önemli olduğunu anlatan Ali Bahar, ‘’Bu konuda yasalara uygun bir şekilde kurulmuş şirket faaliyetlerine kısıtlama getirilmesinin uluslararası hukuk gerekleri ve ekonomimizin dinamizmi açısından akılcı bir yol olmayacağı kanaatindeyim. Yerli-yabancı ayrımı gibi bir hususta Avrupa ülkelerindeki Türk vatandaşlarımızı düşünerek değerlendirme yapmalıyız’’ dedi.
Türkiye’nin de diğer ülkelere girişimci ihraç ettiğini, Türk girişimcilerin birçok ülkede yatırım yaparak hizmet sunduklarını, ülkeler arasında karşılıklılık ilkelerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayan Bahar, şöyle devam etti.
‘’Ticari faaliyetlerde sektöre giriş için deneyim, sertifika, eğitim, asgari sermaye, yetkilendirilmiş personel gibi kurallar her sektörde olmalıdır, bu kurallar uygulanmalı ve denetlenmelidir. Örneğin gayrimenkul hizmeti, kişisel bakım hizmeti, perakende ticaret, yiyecek-içecek hizmeti, inşaat gibi alanlarda ticaret ve hizmet sunma faaliyetlerinde bu kurallara önem verilmelidir. En önemlisi de yabancıların izinsiz ve kayıt dışı çalışmaları önlenmesidir. Çünkü bu durum hem çeşitli riskler içermekte hem de bizim üyelerimiz için çifte haksız rekabet yaratmaktadır. Maalesef bu konuda ciddi bir denetim boşluğu bulunmaktadır. İzinsiz çalışma birçok sektörde mevcuttur, yasal engellere rağmen önü alınamamaktadır. İşin bu boyutuna daha fazla eğilmemizin daha doğru ve gerekli olduğunu düşünüyorum.’’
Düzensiz göç ve kontrolsüzlük tüm kente sirayet etmiş durumda
Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) Başkanı Akın Akıncı ise Türkiye’de nüfusun yarıdan fazlasının kentlerde yaşadığını, ancak kentsel alanlar inşa etme ve yönetme biçiminin tartışılır durumda olduğunu bildirdi. Akıncı, şunları kaydetti.
‘’Bu noktada vatandaşların, yabancıya konut satışı ve kiralamasından dolayı mağdur olmaları kaçınılmaz. Kiralama ve satıştan kaynaklı belirli bir kesimde geçici olduğunu düşündüğüm bir refah artışı söz konusu ancak yerel halk şehrin dışına doğru itilirken, şu anda merkeze uzak konumda yaşayan vatandaşlar da gidecek yer arıyor. İşletmelerde çalışanlar kira artışı nedeniyle işlerinden ayrılmak zorunda kaldılar, ailelerinin yanına belki de köylerine geri dönüyorlar. Düzensiz göç ve kontrolsüzlük ekonomi başta olmak üzere bütün kente sirayet etmiş durumda. Kamu yararı ve ülke güvenliği göz ardı edilmemeli, yetkililer kalıcı bir iskan politikası geliştirip acil olarak bunu hayata geçirmeliler.’’