USK çare olmadı, süt üreticisi sanayicinin fiyat açıklamasını bekliyor
Ulusal Süt Konseyi’nin açıkladığı çiğ süt alım fiyatlarının yetersiz kaldığını ifade eden Tire Süt Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Öztürk, “Sanayicinin açıklayacağı çiğ süt alım fiyatlarını bekliyoruz. 16-17 TL altında kalan fiyatlar üreticiyi kurtarmaz. Üretici hayvanlarını kesime götürür, üretimden uzaklaşır” dedi.
NURETTİN BAKİ / İZMİR
Ulusal Süt Konseyi (USK), 22 Ocak 2024'ten itibaren yüzde 3,6 yağ ve yüzde 3,2 protein içeriğine sahip çiğ inek sütü tavsiye satış fiyatını üreticinin eline litre başına net geçecek şekilde 13,50 TL olarak belirledi. Fiyatı düşük bulan süt üreticileri, umutlarını sanayicinin vereceği fiyata bağladı.
USK’nın açıkladığı çiğ süt alım fiyatlarının maliyetler karşısında düşük kaldığını belirten Tire Süt Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Öztürk, “Çiğ sütün alım fiyatı en az 16-17 TL olmalı. Sütün bu fiyatların altında satılması üreticiyi kurtarmaz. Yılbaşından sonra her şeye en az yüzde 50 zam geldi ama çiğ süt fiyatındaki artış yüzde 20 bile değil. Biz şimdi de sanayicinin yeni yıl için üreticiden alacağı çiğ süt alım fiyatını açıklamasını bekliyoruz. Sanayicinin açıklayacağı fiyat 14-15 TL olursa birçok üretici hayvanlarını kesime götürür ve üretimden kaçar. Ayrıca çiğ süt fiyatı 20 TL bile olsa maliyetler yerinde durmadığı sürece üretici bir şey kazanmaz. Mesela çiğ süte zam gelir gelmez yem fiyatları anında artıyor. Bu şekilde sürdürülebilir olmaz. Devletin bu noktada devreye girip, bir istikrar sağlaması gerekiyor” dedi.
“Devlet desteklerinin artması lazım”
Kooperatif olarak bölgedeki en iyi fiyatları verdiklerini belirten Öztürk, yakın zamanda kendilerinin de üreticiden aldığı çiğ süt fiyatlarında güncelleme yapacaklarını söyledi. Öztürk, “Tire Süt Kooperatifi olarak bölgemizdeki üreticilerin sütünü uygun fiyatlardan alıyoruz. Ama bugünkü koşullarda bizim verdiğimiz fiyatlar da üreticiyi kurtarmaya yetmez. Üreticinin kazanması için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.
Yıllardır devletin verdiği süt priminin artmadığını ve sabit bir şekilde 50 kuruş olduğunu kaydeden Öztürk, “Her şeyin fiyatının arttığı bir dönemde süt priminin sabit kalması kabul edilemez. Devletin bu fiyatı güncellemesi lazım” diye konuştu.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Harun Raşit Uysal ise, “Üreticinin maliyetleri arttı. Dolayısıyla bu fiyat üreticilerin kasaba gitmesini engelleyemeyecek. Ülkemizde et ve süt hayvancılığı birlikte yapılırken son iki yıldır sütten para kazanamayıp hayvanlarını kesime göndermek daha karlı geliyor. Üreticiler etten para kazandıklarını ancak sütten kazanamadıklarını anlatıyorlar. İnekler kasaba gitmeye devam edecek. Buna rağmen de et fiyatları da düşmüyor. Et fiyatları hep yüksek. Üreticilerin beklentileri karşılanmayınca da hayvan kesimleri engellenemiyor. Üreticiler tatmin olmayacak” diye konuştu.
“Süt fiyatı düşük, et fiyatı yüksek”
Hayvanların kesime gitmesiyle ülkenin hayvan varlığı sayısının da azalacağını vurgulayan Uysal, “Süt fiyatı düşük, et fiyatı yüksek. Hayvan varlığını artırmak için damızlık satın alınıyor. Her şey kısır bir döngü. 2024 yılında da hayvancılığı aynı kısır döngü bekliyor” ifadelerini kullandı.