'Üreticinin pamuktan vazgeçmesinden korkuyoruz'

Çiftçiye pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini dile getiren İTB Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, tarımsal desteklemelerin toplam bütçesi kadar, ürünler bazında verilecek desteğin ve bu desteğin ödeme zamanının da çok önemli olduğunu vurguladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
'Üreticinin pamuktan vazgeçmesinden korkuyoruz'

DUYGU GÖKSU / İZMİR

Ürün piyasalarında üreticilerin birçoğunun fiyatlardan, kazançlarından memnun olmadığını vurgulayan İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, Eylül ayı itibariyle tüketici fiyat endeksinin yıllık yüzde 50, tarımsal girdi fiyat endeksinin ise Temmuz ayında yıllık yüzde 42 olduğunu hatırlatarak, “Pamukta da fiyatlar üreticimizi memnun etmedi. Üreticimizin pamuk üretiminden vazgeçebileceği endişesi duyuyoruz” dedi.

Geçen sezona ortalama 18,7 TL’den başlayan çiğitli pamuk fiyatlarının bu sezona ortalama 23,5 TL’den başladığını dile getiren Uçak, “Artış oranı yüzde 25 oldu. Son iki yıldır fiyatların üretim maliyetinin altında kalması ve enflasyon oranları göz önüne alındığında, üreticimizin pamuk üretiminden vazgeçebileceği endişesini beraberinde getiriyor. Üreticilerimiz tarımsal üretimden para kazanmalı, geçimini devam ettirebilmeli ki üretime devam etsin. Ekilmeyen tarım arazilerimizin artması; köylerimizin boşalması, ortalama çiftçi yaşının yükselmesi, gençlerin bu sektörde gelecek görmemesi tarımdaki kazançların istikrarsız olmasından kaynaklanıyor” diye konuştu.

“Prim beklentinin çok altında kaldı”

Pamukta son üç sezondur kilogram başına 1,6 TL olarak verilen prim miktarının özellikle bu sezon için üreticinin beklentisinin çok altında kaldığını vurgulayan Uçak, “Gelecek yıl pamuk primi ne kadar olacak? Gerçekten üretimi ve üreticiyi teşvik edecek bir destekleme yapabilecek miyiz? İlk defa uygulanacak yeni bitkisel üretim destekleme modeli ile tüm bunları 2025 yılında görmüş olacağız” dedi.

Tarımsal ürün üreticilerinin kazançlarından memnun olmadığı konusunda piyasa fiyatlarından örnekler veren Uçak, “Bölgemizin önemli ürünlerinden olan sanayi tipi domatesin geçen sezonki ortalama kilogram fiyatı 2,9 TL’yken, bu sezon çok küçük bir artışla 3 TL olarak gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl ekim ayında ortalama 12,1 TL olan sütün kilosu bu yıl sadece yüzde 16 artış ile ortalama 14,3 TL olarak işlem görüyor. 2023 yılı temmuz ayında borsamızda ortalama 8,2 TL olan TMO’nun müstahsilden buğday alım fiyatı, bu yıl aynı ayda sadece yüzde 8 artış ile ortalama 8,8 TL olarak gerçekleşti. Fiyatlardaki memnuniyetsizliğinin temel sebebi üretim maliyetlerinin yüksek olması, hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı. Tarım ve gıdayı stratejik bir sektör olarak tanımlıyorsak, üreticiyi tatmin edecek gelir seviyesinin oluşmasını da sağlamak durumundayız” ifadelerini kullandı.

“Destekleme bütçesinde artış öngörüyoruz”

2024 yılı için merkezi yönetim bütçesinden tarımsal desteklemeler için yaklaşık 91 milyar TL pay ayrıldığını, mecliste görüşmelerine başlanan 2025 yılı bütçesinde ise desteklemeler için yüzde 48’lik artışla 135 milyar TL ayrıldığını hatırlatan Uçak, “2025 yılı sonu itibariyle hedeflenen enflasyon oranı OVP’ye göre yüzde 17,5, piyasa beklenti anketlerine göre yüzde 25-30 aralığında. Böylece, destekleme bütçesinde önemli bir artış öngörüldüğünü söyleyebiliriz. Ancak toplam bütçe kadar ürünler bazında verilecek destek, hatta bu desteğin ödeme zamanı da çok önemli” diye konuştu.

 

Şehirler