Türkiye’de bir ilk: Mersin’den dünyaya yayılacak, Smart Foods, endüstriyel bitkisel protein üretecek
Smart Foods, bakliyattan elde edeceği endüstriyel bitkisel proteinle ilaç, kozmetik ve gıda başta olmak üzere birçok sektörün talebini karşılayacak. Yüksek katma değerli üretiminin tamamına yakınını ihraç edecek olan firma, inşası süren tesisinin ilk bölümünü 2025 sonunda devreye alacak. 5 yılda tam kapasiteye ulaşacak yatırımın toplam maliyeti 25 milyon doları bulacak.
ADNAN AÇIKGÖZ / MERSİN
Mersin’de uzun yıllardır bakliyat sektöründe faaliyet gösteren ve 5 kıtaya ihracat gerçekleştiren Natural Gıda, bakliyattan yüksek katma değerli ürün geliştirmeye yönelik yatırımlarına hız verdi. Şirket yöneticileri bu amaçla geride kalan Nisan ayında Smart Foods’u kurdu. Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde 17 bin metrekarelik arazi üzerinde tesis inşasına başlayan Smart Foods, yüksek teknolojiye sahip altyapısıyla bakliyat ürünlerinin proteinini ayrıştıracak. Endüstriyel şekilde paketlenecek bitkisel proteinin tamamına yakını Avrupa’ya, İskandinav yarımadasına ve aylık 600 ton tüketimi bulunan Kuzey Amerika ülkelerine ihraç edilecek. Firma bu şekilde başta ilaç, kozmetik ve gıda olmak üzere ihtiyaç duyan tüm sektörlerin bitkisel protein ihtiyacını karşılayacak.
Makine parkuru ithal cihazlardan oluşacak
Tesisin ilk bölümünü 10 milyon dolarlık yatırımla 2025’in son döneminde faaliyete almak istediklerini belirten Smart Foods Kurucu Başkanı Hayri Kolukısa, “İlk etapta saatte 2 ton hammadde işleyeceğiz. 5 yıl içinde tam kapasiteye geçip, yatırım tutarını 25 milyon dolara çıkaracağız. Tamamı ithal makinelerden oluşacak parkur için İsviçreli gıda işleme teknolojileri üreticisi Bühler ve Çin’deki imalatçılarla temas halindeyiz. Ar-Ge ve piyasa araştırmalarımız sürüyor. Kapasite ve verimlilik kıyaslamalarının ardından tercihimizi yapıp cihazların siparişlerini vereceğiz” dedi.
Başka örneği yok
Türkiye’de bakliyattan türev ürün imal eden birçok firmanın bulunduğuna işaret eden Hayri Kolukısa, “Ülkeye fayda sağlamak açısından bakliyatın çok daha farklı formlarla ele alınması gerekiyor. Her bakliyatın protein oranı, yan ürünleri ve hitap ettiği pazarlar farklı. Bir üründen tek bir çıktı almak istediğinde kendini kısıtlamış oluyorsun. Yüksek nitelik için Ar-Ge, gıda mühendisliği ve teknolojik çıktılara ihtiyaç var. Bakliyata uygun Ar-Ge çalışmalarında devamlılık gerektiğini düşünüyoruz. Seri üretime geçtikten sonra sağlıklı ve çokça detaylandırılabilen bir ürün portföyü oluşturacağız. Ülkemizde benzer şekilde bir üretim sistemi bulunmuyor. Türkiye’de bir ilke imza atarak sektördeki gücümüzü artırmak istiyoruz. Projede Ar-Ge çalışmalarımız ve üniversite-sanayi işbirliğimiz sürüyor. Üniversitelerdeki doktora ve master öğrencileriyle çalışacağız. İlk süreçte 10 beyaz yaka personel istihdam edecek, sonra 20 personelle devam edeceğiz. Tam kapasiteyle bu sayı 60’a çıkacak” diye konuştu.
Sıfır atık anlayışıyla üretimden arta kalan maddeleri gerek hayvan yemi gerekse başka amaçlarda kullanılmak üzere ekonomiye kazandıracaklarını vurgulayan Hayri Kolukısa, tesis çatılarına kurulacak 1 megavattan fazla kapasiteye sahip GES’lerle imalatta temiz enerji kullanacaklarını sözlerine ekledi.