Türkiye uçak parkından 187 milyon Euro döviz kazanabilir

Pandemi sürecinde hava yolu ulaşımının kısıtlı olması nedeniyle Türkiye’nin, atıl havaalanlarını kiraya vererek yılda 187 milyon Euro’dan fazla döviz elde edebileceği belirtildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Türkiye uçak parkından 187 milyon Euro döviz kazanabilir

FİKRİ CİNOKUR-ANTALYA

TDT Havacılık Bakım Grup Satış Müdürü Nuri Civinti, Ekim 2020-Mart 2021 dönemi havacılık sektörünü değerlendirdi. Pandemi sürecinde hiçbir havayolu veya uçak sahibinin tam gelir bütçesi çıkaramadığını, sabit giderlerini korumaya çalıştığını ve desteğe ihtiyaç duyduklarını belirten Civinti, “Pandemi sürecinde havayolu şirketleri ve uçak sahiplerinin, birçok uçağını depolama yapması kaçınılmaz olacak. Ekim 2020’den itibaren global pazarda 3 binden fazla uçağın en az 1 yıl süreyle depolanması planlanıyor. Bu iyimser bir rakam ve havacılık sektörü için bir milat” diye konuştu.   

Park kirası ton başına 2,20 Euro

Türkiye’de 2020 Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) ücret tarifesine göre 1’inci grup havalimanları İstanbul Atatürk,  Esenboğa, Antalya, Adnan Menderes, Dalaman, Milas ve Bodrum, Adana, Trabzon, Erzurum, Gaziantep, Kayseri ve Hatay havalimanlarında uçak park ücretinin ton başına 2,20 Euro olduğunu ifade eden Civinti, Türkiye’de uçak park ücretlerinin yüksek olduğunu söyledi.

2’nci grup havalimanı Bursa Yenişehir, Denizli Çardak, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Isparta, Kahramanmaraş, Kapadokya, Kars, Konya, Malatya, Ordu Giresun, Samsun Çarşamba, Sinop ve Van havalimanlarında uçağın bir ton başına 1.10 Euro olduğunu anlatan Civinti, bir adet Airbus 320 tipi uçağın ağırlığının ortalama 79 ton olduğuna dikkat çekti. Civinti, şöyle devam etti: “1’inci grup havalimanlarında Airbus 320 tipi bir adet uçak parkından günlük 173 Euro, aylık 5 bin 213 Euro ve yıllık 62 bin 568 Euro; 2’nci grup havalimanlarından ise DHMİ yıllık 31 bin 284 Euro gelir sağlayabilir. Bu ücretler havayolları ve uçak sahipleri için çok ciddi rakamlar. Şirketler daha ucuz olan Ürdün, Mısır ve benzeri ülkeleri seçiyor. Ancak bu dönemde hiç yer kalmadığı için Avrupa’da da tüm havalimanları neredeyse dolmuş durumda. Türkiye tercih edilmiyor, çünkü çok pahalı ve ‘yerimiz yok’ diyoruz. Havayolu şirketleri ve uçak sahiplerine ‘Türkiye olarak uzun vadeli park talepleriniz için özel bir fiyatlandırma yapıyoruz. Anadolu’da onlarca işlemeyen havalimanı var ve bu havalimanlarına park ederseniz Ton başına x fiyatı veriyoruz’ desek, atıl durumdaki 2’nci grup havalimanlarında yer kalmaz. DHMİ’nin hiçbir gideri olmayacak, boş beton üzerine park edecek bir uçaktan kazanç elde edecek.”

“Rus havayollarının Türkiye’ye uçuşu sadece COVID-19’a bağlı değil”

Mevcut durumun devam etmesi halinde birkaç Rus havayolu şirketinin Antalya ve İstanbul’a charter seferleri düzenlemeye devam edeceğini söyleyen Nuri Civinti, Rus hava yollarının Türkiye’ye uçup uçmamasının sadece COVID-19’a bağlı olmadığına dikkat çekti.

Civinti, “Asıl sorun iki ülkenin karşılıklı siyasi çıkarlarda anlaşmazlığa düşmesi ve karşı karşıya geleceğimiz durumlarda ana etkenler. Eğer her şey şu andaki gibi devam eder ise Rus menşeli firmalar, futbol kulüpleri veya organizasyon şirketleri Antalya kış turizmine ve İstanbul’a katkıda bulunaca” dedi.

İngilizlerin Türkiye dönüşü sonrası 14 gün karantinada kalmayı kabul etmeleri halinde Britanya menşeli hava yolu şirketlerinin de ayda 1 ya da 2 sefer Dalaman, Antalya ve Bodrum’a uçmaya devam edeceğini anlatan Civinti, “Avrupa menşeili havayolları, eğer karantina anons edilirse Mart 2021 sonuna kadar ne uçabilirler ne de uçtururlar. Kargo uçakları seferleri özellikle İstanbul’da artar. Finlandiya Gazipaşa’ya aralık ayına kadar uçmaya devam edecektir. Yerel havayolları gelir bütçelerinden çok gider bütçelerine yoğunlaşacak. Bazı yerel havayolları birçok hizmeti kendisi vermeyi tercih ediyor. Bunun için ekipman, materyal, personel, kira gibi ilave yükümlükleri taşıyor. Oysa bakım, uçak yıkama ve benzeri gibi hizmetlerini taşerona verse takip edilebilir, sorgulanabilir, yönetilebilir ve en önemlisi daha az maliyetle hizmet almış olur.”

Havayolu şirketlerinde tasarruf dönemi

En büyük giderin personel ücretleri ve maliyetleri olduğundan yerel havayollarının dönemsel tasarruflara gideceğini öngördüğünü dile getiren Nuri Civinti, sözlerini şöyle tamamladı: “Maaş politikalarında revizyonlar olacak, ofislerdeki ısıtma-soğutma, aydınlatma, kağıt, ataç ve benzeri ihtiyaçlar dahi göze batacak. Ülkemizin uluslararası havacılık sektöründe durağan döneme giriyoruz. Her havayolunun maliyetlerini karşılayacak kadar uçuş yapmayacağını düşünüyorum. Umarım iç hatlarda durum daha farklı olur.”

Şehirler