“Türkiye dünyanın doğal taş ticaret merkezi olmalı”
Doğal taş ticaretinin merkezi olarak kabul edilen İtalya’nın son yıllardaki vize sorunları nedeniyle kan kaybettiğini belirten MADSİAD Başkanı Erol Efendioğlu, “El ele verirsek çok büyük sinerji yaratır ve dünya doğal taş ticaretinin merkezi oluruz” dedi. İMİB Başkanı Rüstem Çetinkaya ise “Taşlarımızı hikayeleriyle birlikte markalaştırarak dünyada pazarlayabiliriz” diye konuştu.
ALİ ŞAHİN/BURSA
Son dönemde İtalya’da düzenlenen MARMOMACC Mermer Fuarı’nda yaşanan kan kaybı Türkiye’deki üreticileri heyecanlandırdı. Dünyada İtalya’nın ardından en büyük üreticilerden olan Türkiye’nin oluşan boşluğu lehine çevirmesi adına sektör temsilcilerinden birlik mesajları geldi. Maden Mermer Üretici ve Sanayici İş Adamları Derneği (MADSİAD) Başkanı Erol Efendioğlu, “Yüzlerce yıldır doğal taş ticaretinin merkezi İtalya. Bizim ayağımıza şimdi önemli bir şans geldi. Yüzlerce yıldan sonra doğal taş ticaretinin merkezi Türkiye olabilir. Çünkü iki üç yıldır İtalya Verona Fuarı'nda çok büyük bir düşüş var. İtalya’da uygulanan Hintli'ye, Mısırlı'ya, Suriyeli’ye ve daha birçok ülke vatandaşına vize uygulaması insanları canından bezdirdi. Birçok kişi bu sebeple İtalya’yı istemiyor ve bu bizim için büyük bir şans. Bu şansı çok iyi değerlendirirsek doğal taş ticaret merkezi Türkiye olacak. Altı yedi yıl bu gayreti sürdürür, İzmir Mermer Fuarı, ve Bursa Blok Mermer Fuarı el ele verirsek çok büyük sinerji yaratırız. Ayrıca Burdur, Isparta, Afyon ve Denizli’de İtalyalardan çok daha fazla mermer ocağı işletmelerimiz var. Üretim kapasitemiz İtalyanlardan çok daha iyi” diye konuştu.
Türkiye’nin blok mermer satışıyla ilgili eleştirilerin de yersiz olduğunu belirten Efendioğlu, “Amerika'ya blok mermeri bedava versen almaz. Niye? Amerika'da. Almanya'da, Fransa'da, mermer fabrikası yok. Bunlar ilenmiş ürün talep ediyor ve oralara işlenmiş ürünlerin ihracatını yapıyoruz. Ama diğer yanda Hindistan'a Çin'e işlenmiş ürünü bedava versek bile almazlar. Çünkü çok büyük gümrük vergisi mevzuatı var. Yani sektör olarak blok isteyene blok, işlenmiş ürün isteyene işlenmiş ürün veriyoruz. İşin bizim için güzel tarafı hedefimize ulaştık ve işlenmiş ürün ihracatımız 2022 yılında blok mermeri geçti. Gelecek yıllarda bu farkın daha da açılması adına çalışacağız” dedi.
“Milli hasıladan aldığımız payı yüzde 7 yapmalıyız”
Türkiye’nin enerji konusunda dışa bağımlı ancak madenler konusunda ziyadesiyle zengin bir ülke olduğunu anımsatan İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Rüstem Çetinkaya, “Dünyada bilinen 90 maden tipinin 80 tanesine sahibiz. Maden sektörü olarak 2022 yılında 6,5 milyar dolarlık ihracatla bir rekora imza attık. Yalnız dünyadaki küresel gelişmelerimiz ışığında maalesef şu anda bu yıl yaklaşık 5,5 milyar dolarlık bir rakama düşeceğiz. 2024 yılındaki küresel gelişmelerde de maalesef bir büyümede öngöremiyoruz. Kaldı ki dünyadaki Madencilik açısından zengin diğer ülkelere baktığımızda ise gayrisafi milli hasıladan aldıkları payın ortalama yüzde 7 olduğunu görüyoruz. Bu rakam bizde ise yüzde 1,3 civarında. Yani biz de payımızı yüzde 7 seviyelerine çekersek 40 milyar dolarlık bir ihracattan kolaylıkla bahsedebiliriz. İhracatımızı arttırmak için birçok ciddi çalışma yapıyoruz. Ancak bunlar yeterli değil çünkü ihraç edebilmemiz için üretebilmemiz gerekiyor. Ürettiğimizi de daha yüksek fiyatlara satmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Taşlarımızı hikayeleriyle markalaştırmalıyız”
Türkiye’nin mermer ihracat konusunda dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer aldığını belirten Çetinkaya, “Taşlarımızı hikayeleriyle birlikte markalaştırarak dünyada pazarlayabiliriz. Bunu başaran ülkeler var. Bu ülkeler sadece mermeri satmakla da kalmıyorlar. Mermeri çıkardıkları bölgeyi bir turizm merkezi olarak da kullanıyorlar. Maden ocaklı İtalya'da safari araçlarıyla turistik geziler dahi düzenleyebiliyorlar. Biz bu güce, bu birikime, çalışma aşkına sahibiz. Türkiye olarak bizler rakip ülkelere göre çok daha kaliteli mermerlere sahibiz. Dünyaca meşhur mermerlerden çok daha güzellerine sahibiz. Türkiye'deki maden sektörü olarak hikayemizi dünyaya anlatabiliriz. Anadolu'nun eşsiz toprakları nasıl tarımın doğduğu yer olarak biliniyorsa mermercilikte bu topraklarda doğdu. Aslında doğal taşın kalbi bu topraklarda atmaya başladı. İşte bu toprakların hikayesini tüm dünyaya anlatmalıyız” diye konuştu.
“İhraç etmek için üretebilmeliyiz”
Sektör olarak birçok olumsuzlukla mücadele ettiklerini ve sürekli ‘doğa katliamcısı’ olarak lanse edildiklerini belirten Çetinkaya, “Böyle olmadığımızı Avrupa stantlarda çok üzerinde üretim gerçekleştirdiğimizi biliyoruz. Bunu anlatmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bizler doğruları anlatarak sektörü geliştirebileceğimize inanıyoruz. Önce insan sonra çevre, sonra maden demeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Ülkemizin maden sektöründe çok büyük adımlar attığını vurgulayan Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu ise “Genel ihracatımızda yakaladığımız ivmeyi maden sektörüyle destekliyoruz. Maden sektörü her geçen gün büyüyor. İstihdam sağlıyor ve yatırım çekiyor. Zengin mermer yataklarımız sektördeki gücümüz gün geçtikçe artıyor. İhracatımızın 3'te biri doğal taş ihracatıydı. Ama ihraç etmek için üretmek de gerekli. Bizim üretmek için çok sayıda bakanlık ile prosedürleri tamamlamamız gerekiyor. Bu yorucu sürecin daha sağlıklı yürüyeceği bir yapı kurulmalı. Bizler çevreyi felakete sürükleyenler değiliz. Gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakmak için Avrupa standartlarının üzerinde bir gayretle çalışıyoruz” dedi.