TTB Başkanı Mustafa Teke: Zeytinyağı teşvikleri uzun vadeli olmalı
Zeytinyağı üretimine verilen teşviklerin 1 yıl gibi kısa bir süreyi kapsadığını belirten TTB Başkanı Mustafa Teke, sektörün lider ülkelerinde 5 yıllık destek programlarının açıklandığına işaret ederek, Türkiye’de de uzun soluklu benzer uygulamalara imza atılmasını istedi.
TARSUS / EKONOMİ
Tarsus Ticaret Borsası (TTB) Başkanı Mustafa Teke, ilçede zeytin, zeytinyağı ve uçucu esansiyel yağlı bitkiler alanında faaliyet gösteren şirketleri ziyaret etti.
Türkiye’nin zeytin stratejisinde eksiklik olduğunu savunan TTB Başkanı Mustafa Teke, dünya pazarında markalaşmanın sağlanamadığını söyledi. Yüksek katma değer sağlayıp ihracatta markalaşmayı teşvik etmek ve nihai tüketiciye yönelik ambalajlı ürün ihracatını arttırabilmek için zeytinyağına yönelik yürütülen 1 yılık kısa süreli teşviklerin sonuç vermediğine dikkat çeken Teke, “Zeytinyağı üretiminde öncü ülkeler, en az 5 yıllık destek programlarıyla sanayicilerin ihracatta uzun soluklu hedefler oluşturmasını sağlıyor. Teşviklerin uzun vadeli olması ve sürekliliği hayati önemdedir. Bölgedeki zeytin ve zeytinyağı üretimiyle, özellikle coğrafi işaretli Tarsus Sarıulak zeytini ve zeytinyağını korumak için işletmelerimizle işbirliği yapmaya ihtiyacımız var” dedi.
Sarıulak zeytini ve zeytinyağını düzenli analiz ettiklerini anlatan Mustafa Teke, söz konusu ürünün 600 ila 836 arasında değişen toplam fenol oranıyla kanser önleyici bir bileşiğe sahip olduğunun altını çizerek, bu sezon ekili 775 bin Sarıulak zeytin ağacından 40 bin tona yakın rekolte beklediklerini, 7 bin ton civarında da zeytinyağı üretilebileceğini kaydetti.
Üretim alanları açılması için çağrı yaptı
Uçucu ve esansiyel yağlı bitkiler sektöründe ise üretimin geliştirilmesi ve kapasite kullanımının artırılmasına yönelik planlara ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Mustafa Teke, “Türkiye’nin toprak ve iklim şartlarıyla mevcut biyoçeşitliliği, birçok bitki türünün yetiştirilmesine imkân tanıyor. Ancak iç ve dış pazarın talep ettiği miktar ve kalitede yeterli üretimin olmadığını da biliyoruz. Uygun alanların bu bitkilerin üretimine yönelik planlanmasını bekliyoruz” ifadesini kullardı.
