Tescilli Ege pamuğunda yüzde 30’lara varan kalite kaybı yaşanıyor
İZLADAŞ laboratuvarında yapılan testlere göre, yüksek kalitesi ve yumuşak hissi ile uluslararası alanda tanınmış Ege pamuğunun içerisinde yabancı madde karışımının yüzde 50 arttığı ve kalite kaybının yüzde 30’lara yükseldiği belirtildi.
DUYGU GÖKSU / İZMİR
Coğrafi işaret tescilli Ege pamuğunun kalitesinde son 3 yıldır düşüş yaşanıyor. İzmir Ticaret Borsası’nın (İTB) yüzde 100 sermayesiyle lif analizi yapmak için kurulan İTB Laboratuvar Ar-Ge ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. (İZLADAŞ) tarafından yapılan testlerde, Ege pamuğunun kalitesinde ciddi düşüşler yaşandığı belirlendi. İTB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, Ege pamuğunda yüzde 50’ye yakın yabancı madde artışı, kalitede yüzde 30’a varan kayıp belirlendiğini söyledi.
İZLADAŞ laboratuvarında Ege pamuğu ile ilgili yaptıkları çalışmayla, pamuk özelliklerinin nasıl değiştiğini, kirlilik oranlarının neden arttığını araştırdıklarını aktaran Uçak, “2021,2022 ve 2023 yıllarında yaptığımız bu araştırmalarda ortaya çıkan sonuçlarda, kalitenin her geçen yıl geriye gittiği ve kirlilik oranının arttığı bir süreç yaşandığını gördük. 2021 yılında 92 bin 633 adet, 2022 yılında 133 bin 191 adet, 2023 yılında 47 bin 676 adet test yaptık. Testlerin sonucunda yüzde 50’ye yakın yabancı madde artışı ve yüzde 30 kalite kaybı yaşandığını gördük” dedi.
Pamuk bitkisinin yapraklarını döküp hasadı kolaylaştırmak amacıyla kullanılan Defoliant ilaçların Tarım Bakanlığı tarafından yasaklandığını ve bunun alternatifi olarak pamukta kullanılmaması gereken diğer yardımcı ürünlere yönelindiğini aktaran Uçak, “Bu nedenle pamukların çeperleri ve yaprakları kuruyup, dalda duran pamuk kozasının içerisine nüfus ediyor. 3 yıl önce İzmir, Bergama, Söke ve Manisa’da üretilen pamuğun temizliği ve çeper oranı ile 3 yıl sonra aynı bölgelerde üretilen pamuğun çeper ve temizlik oranı arasında farklar var. Üreticiyi geriye götüren diğer nedenler arasında tohum çeşitliliğinin fazlalaşması, depo uygulamalarında yaşanan sorunlar, kasa taşımasında yapılan hatalar, çırçırların yetersiz depolama koşulları, iklim değişikliği ve küresel ısınmayı sayabiliriz” açıklamalarında bulundu.
Sanayicinin Ege pamuğuna talebinin geçmiş yıllarda daha yüksek olduğunu, son dönemde küresel çapta da talebin düştüğünü dile getiren Uçak, “Amerika, kendi üreticisini korumak için bir çalışma içerisinde. En büyük tehdit ve rakip olarak Türkiye değil Brezilya görülüyor. Çin’in üretim konusunda önemli fonksiyonunu biliyoruz. Olumsuzluklarla baş edebilmemiz için işçi maliyetlerinden, hammaddenin kalitesine kadar her şeye dikkat etmemiz gerekiyor. Yılarca iyi pamuk ürettik ancak 3 yıldır çok hızlı bir şekilde geriye gittik. Pamuk üreticisi 3 yıldır zarar ederek üretime devam ediyor. Devlet ve çiftçinin artık barışması, desteklemelerin artırılması lazım. Doğru tarım politikaları acilen uygulanmalı” ifadelerini kullandı.