Tekirdağ’ın yarınlara hazır olabilmesi için suya ve daha hızlı dijitalleşmeye ihtiyacı var
Türkiye’nin en önemli sanayi merkezlerinden Çorlu ve Çerkezköy’ü de bünyesinde barındıran Tekirdağ’ın iş yaşamına yönelik sorunları ve çözüm önerileri, Zer ve EKONOMİ gazetesi ortaklığında gerçekleştirilen etkinlikte masaya yatırıldı.
Murat KÜÇÜK
Kurumsal satın alma ve tedarik zinciri yönetimi alanında faaliyet gösteren Zer ve EKONOMİ gazetesi iş birliğinde gerçekleştirilen “Yeni Dönemde Dayanıklı Olmak - Tekirdağ Yarınlara Hazır mı?” paneli, Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde düzenlendi. Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ ile EKONOMİ Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar’ın konukları, Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İzzet Volkan, Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Çetin, Çorlu TSO Meclis Başkanı Erdim Noyan, Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, Çorlu İş İnsanları ve Sanayicileri Derneği Başkanı Nüvit Kırçuval, Zer Satış ve Dijital Platformlar İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı Orçun Güven oldu.
ÇORLU TİCARET ve SANAYİ ODASI BAŞKANI İZZET VOLKAN: İHTİYAÇLARIN HIZLI ÇÖZÜMÜ İÇİN ÇORLU VE ÇERKEZKÖY’ÜN İL OLMASI GEREKİR
Tekirdağ, stratejik konumuyla Türkiye’nin en büyük üretim üslerinden biri oldu. Sanayi doğalgazı kullanımında 4’üncü olan Tekirdağ, sanayi elektriği kullanımında da 6’ncı sırada yer alıyor. Çorlu ve Çerkezköy de bu gelişmiş sanayiye liderlik yapıyor. Dayanıklılık, pandemi ile hayatımıza girdi. Bugünün dünyasında ise dijitalleşme ve yeşil dönüşüm ile başka bir dayanıklılığı konuşuyoruz. Merkez bankalarının faiz artırımına gitmesi, en büyük pazarımız olan Avrupa’da resesyon sinyali veriyor. İşletmelerimiz yeni pazarlar bulmak için çalışıyor. Birden fazla sektörü bünyesinde barındıran Tekirdağ, bu konuda kabiliyetli ve riski bölebilen bir şehir olarak tarif edilebilir. Ancak artan sanayileşme, gelişime açık bazı noktaları da doğruyor. En başta çevresel faktörler geliyor ki bir tanesini Marmara derin deşarj projesi çözecek. Bölgemizdeki su arzı sanayicinin ve bölgenin gelişimini destekleyici şekilde ilerlemiyor. Şehir hızlı geliştiği için ihtiyaçların da hızlı çözülmesi gerekiyor. Bu da ancak Çorlu ve Çerkezköy’ün il olması mümkün olacaktır. Gelecekte dayanaklı ve fırsatlara hazır olabilmemiz için hızlı karar mekanizmalarımız olmalı ki bu da ancak il olmakla mümkündür. Karar vericiler üzerinde tesirli olmamız bizim dayanıklılığımızı etkileyecek. Burada bazı sıkıntıları da unutmamak gerekiyor. Geçtiğimiz sene finansmana erişmek zordu. Bu sene ise finansmanın maliyeti sanayiciyi zorluyor. Firmalarımızın dayanıklılığını artırmak için birçok alanda reformlara ihtiyacımız var. Vergi mevzuatında, finansmana erişimde, çevre mevzuatında ulusal ölçekte yapılacak değişim hepimizi güçlendirecektir.
ÇERKEZKÖY TİCARET ve SANAYİ ODASI BAŞKANI AHMET ÇETİN: BÖLGEMİZİ GELECEKTE BEKLEYEN EN BÜYÜK TEHLİKE SUYUMUZUN AZALMASIDIR
Tekirdağ’ın sanayi gücünün yüzde 90’ını Çerkezköy ve Çorlu oluşturuyor. İlçemizin sanayi serüveni 1976’da Çerkezköy OSB ile başladı ama hiçbir zaman master plan yapılmadığından ihtiyaçlara çözüm getirilemedi. Bölgemizi gelecekte bekleyen en büyük tehlike suyumuzun azalmasıdır. 25 sene önce 80 metreden çıkardığımız suyu bugün 500 metreden çıkarıyoruz. Dahası da yaşlı ve kirli bir suyu kullanıyoruz. Oysaki Meriç’in yılda 5 milyar metreküp suyu boşa akıyor. Bunun bir kısmı Trakya’da tarım ve sanayide kullanılabilir. Meriç ve Tunca’daki bu suyu bölgeye ulaştırmak gerekiyor. Bu noktada dijitalleşme kavramı öne çıkıyor çünkü dijitalleşmeyi iyi kullanırsak problemlerimizi de önceden kestirebiliriz. Böylece dayanıklılığımızı da artırabiliriz.
YÜKSELEN EV KİRALARI SANAYİCİYİ DE VURDU
Çerkezköy OSB, 7 milyar Euro ihracata ulaşıyor ama bu para ilçemizde kalmıyor, vergi dairelerimize ödenmiyor. Vergi olarak bunun ilçemizde kalması, alt ve üst yapı sorunlarında kullanılması, bizi yarınlara daha güçlü hazırlayabilir. Bir diğer sorun da iş gücümüzün yetersiz olması. Yükselen ev kiraları nedeniyle işçiler bölgeden gidiyor. Bu problem çözülmeli ve sanayinin yarınları güçlendirilmelidir. Sanayi bölgesinin Süleymanpaşa’dan ayrılması, bu ilçelerin rekabet gücünü artıracaktır. Su kullanımını kısıtlamak yetmez, yeni kaynak yaratılması gerekiyor. Ayrıca tüm bunları taşıyabilecek nitelikli bir şehir de inşa edilmeli. Meslek liselerinin de daha aktif şekilde devreye alınması gerekir.
ÇORLU TSO MECLİS BAŞKANI - OSBÜK YÖNETİM KURULU ÜYESİ ERDİM NOYAN: ISLAHTAN GELEN 9 OSB’NİN DOLULUK ORANI YÜZDE 55, TEŞVİK ETMEK ŞART
Türkiye’deki 394 OSB’nin 14’ü ilimizde konumlanıyor. Tekirdağ, ıslahtan gelen 22 OSB’nin 9’una ev sahipliği yapıyor. Islah OSB’lerin elektrik dağıtım lisanslarının ve kendilerine ait arazilerinin olmaması büyük sorun olarak göze çarpıyor. Islahtan gelen OSB’lerin doluluk oranı yüzde 55. Buraları doldurmak için cazip hale getirmek ve teşvik vermek gerekiyor. En önemli konu; bölgemizin su sorunu... OSB’de tahsis alan firma suya erişemiyor, hat çektiremiyor, kuyu açtıramıyor. Suya erişememek, üretimi engelleyen bir soruna dönüştü. Bölgenin dayanıklılığını artırmak için su sorununu çözmek gerekiyor. Bölgemizde istihdam sorunu da var. Birçok insan çifte vatandaşlık aldı ve çalışmak için yurt dışına gitmeye başladı. EYT nedeniyle de çok fazla iş gücü kaybı yaşandı. Bu sorunlar nedeniyle iş gücü açığı oluştu. Yeşil dönüşüm için sanayicilerimiz GES konusunda çalışmalar yapıyor. Ancak burada da trafo kapasite sorunu yaşanıyor. TEİAŞ tarafından trafo kapasitesinin artırılması gerekiyor.
TRAKYA KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERİ MAHMUT ŞAHİN: ENERJİ VE SU KONUSUNDA 300’E YAKIN FİRMAYA DANIŞMANLIK YAPIYORUZ
Kalkınma ajansı olarak biz Tekirdağ’ın yeni döneme nasıl hazırlanması gerektiğini düşünüyor ve bunu tartışıyoruz. Ancak kurumlarımız da kendine şu soruyu sormalı; ben geleceğe ne kadar hazırım ve tehlikelere karşı dayanıklı mıyım? Dünyanın öbür ucundaki pandemi gelip sizi etkiliyor ise yaşayabilmek için dayanıklı ve hazır olmak gerekiyor. Ülkemizin su ve enerji konusunda hem ulusal hem de bölgesel planları var. Yaptığımız çalıştaylarda sorunları tespit ederek bir master plan çıkardık. Ajansımızın, bakanlığımızın ve AB’nin sağladığı finansman ile enerji ve su konusunda 300’e yakın firmaya danışmanlık yapıyoruz. İş gücü, hammadde ve enerji kaynaklarımızın yanı sıra proseslerimizi de verimli kullanarak daha dayanıklı hale gelebiliriz. Sanayi Bakanlığı, su kullanımını azaltmak için firmalara KOSGEB veya kalkınma ajansı üzerinden ekipman desteği sağlıyor. Burada amaç; su kullanımını azaltmak ya da suyu daha fazla proseste kullanarak tasarruf sağlamak. Ergene derin deşarj projesi tamamlanınca nehri kurtaracağız. Ayrıca Devlet Su İşleri ve belediyelerimizle de bir atık projesi gerçekleştiriyoruz.
ÇORLU İŞ İNSANLARI ve SANAYİCİLERİ DERNEĞİ BAŞKANI NÜVİT KIRÇUVAL: SON DÖNEMDE KUR NEDENİYLE TEKSTİLCİLER BÜYÜK SIKINTILAR YAŞIYOR
Öncelikle şunu söylemeliyiz; Çorlu’nun 1 milyon nüfusa göre şehir planının oluşturulması gerekiyor. Bölgemizde artık tekstil ve boya yatırımlarına izin verilmiyor. Yeni yatırımlar daha çok alüminyum, rulman ve gıda gibi sektörlerde yoğunlaşıyor. Suyu az kullanan sektörlerin yatırımlarına onay veriliyor çünkü bölgenin bir su sorunu var. Türkiye her dönem kur, enfl asyon gibi sıkıntılar yaşadı ama bir şekilde düzlüğe çıktı. Enfl asyonun yüzde 150 olduğu ortamda, kur yüzde 50 artmış olamaz. Mevcut kur, enfl asyonu yakalayacaktır. Bunu şu nedenle söylüyorum; son dönemde kur nedeniyle tekstilciler büyük sıkıntılar yaşıyor. Dünya devi markalar siparişlerini iptal ediyor. Tekstil hala bölgenin en büyük istihdam kaynağı olduğu için bu duruma dikkat edilmelidir. Velimeşe, Veliköy, Yalıboyu ve Kapaklı’nın 150 bin metreküp günlük su atığı var. Bu bölgedeki arıtma sistemini 2 hafta içinde hizmete alacağız. Böylece atık su Ergene’ye karışmamış olacak.
ÇORLU BELEDİYE BAŞKANI AHMET SARIKURT: "ALINACAK KARARLARA SAHİP ÇIKMALIYIZ"
“Türk Dil Kurumu, dayanıklı olmayı şöyle tarif ediyor: Dış etkenlere karşı dengede kalmak. Tekirdağ yarınlara hazır mı? Bu soru ile biz ekonomi, çevre ve sosyal bakımdan da önemli olan bir sorunun cevabını arıyoruz. Tekirdağ’ın üretim kapasitesi, gücü ve fırsatları burada detaylıca tarif edildi. Burada en önemli nokta şu; birlikte düşünmek, tartışmak ve geleceğe yönelik karar almak. Nihayetinde de bu kararlara sahip çıkmak.”
ZER SATIŞ VE DİJİTAL PLATFORMLAR İŞ BİRİMİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ORÇUN GÜVEN: SATIN ALMADA YÜZDE 6,8 TASARRUF SAĞLAYABİLİYORUZ
Zer olarak biz işin satın alma ve tedarik zinciri tarafındayız. Şirket olarak sadece Koç Topluluğu’na değil, Topluluk dışından birçok farklı firmaya da partnerlik yapıyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz en büyük faydalardan birisi alternatif senaryolar yaratabilmek ve senaryolar ile riskler karşısında hazırlıklı olmalarını sağlamak. Günümüzde tek tedarik kanalına bağlı kalan ve alternatif senaryosu olmayan firmalar geride kalıyor. Bu durum sürdürülebilir başarıyı engelliyor. Zer olarak satın alırken de kazanmanın mümkün olduğunu biliyor ve bu konuda müşterilerimize ışık tutuyoruz. Tedarik kanallarında dayanıklılığı sağlamak, alternatif senaryolar yaratmak ve aynı zamanda her zaman kaliteli satın alma yapabilmek için ekosistemimizdeki paydaşları yönlendiriyoruz. Alırken kazanma işi dijitalleşme ile mümkün. Artık geleneksel yollar ile satın alma eski dönemde kaldı. Üretim yapan firmaların da bu teknolojileri takip etmesi zaruri hale geldi. Firmalar artık bütün satın alma işlemlerini dijital platformlar üzerinden yapmak zorunda. Dijital dönüşüm kişilere bağlı olmayı ortadan kaldırıyor. Dijitalleşme yolculuğu ilk etapta maaliyetli gibi gözükse de uzun vadede maliyet tasarrufu sağlıyor. En önemlisi de firma sürdürülebilir satın alma sistemine sahip oluyor. Hem grup içinde hem de grup dışındaki müşterilerimizin kullandığı satın alma ve tedarikçi çözümleri platformumuz Promena, geleneksel yöntemlere göre elektronik teklif toplama ve ihalelerinde yaklaşık yüzde 6,8 tasarruf edilebiliyor. Kar marjlarının tek haneye düştüğü bugünlerde satın alırken yüzde 6,8 tasarruf etmek çok önemli diye düşünüyorum. Yapay zeka ve dijitalleşme çok hızlı bir şekilde hayatımıza giriyor ve iş yapış şeklimizi etkiliyor, satın alma süreçlerinde de bu gücü kullanmak gerekiyor. Yapay zeka gelecekte farklı sorunları çözmek için de kullanılacak. Başkanlarımızın dikkat çektiği su sorunu gibi konuların çözümünde de yapay zekanın etkisini görebiliriz.
RAKAMLARLA TEKİRDAĞ
TRAKYA'NIN İHRACATININ YÜZDE 84'ÜNÜ KARŞILIYOR
Trakya Bölgesi’nin Edirne ve Kırklareli ile birlikte üç kentinden olan Tekirdağ, sosyoekonomik gelişmişlik açısından Türkiye’nin 10 ili arasında yer alıyor. Gazetemiz tarafından çıkarılan 81 İlin Karnesi Kitabı verilerine göre en yoğun işgücü havuzuna sahip 3’üncü, GSMH miktarında da 4’üncü kentimiz. Yoksulluk oranı en düşük 10’uncu ilimiz olan Tekirdağ, kadın istihdamında yüzde 22,5’luk pay ile Türkiye genelinde ikinci en iyi kent durumunda bulunuyor. Geçen yıl, toplam 254 milyar dolarlık ülke ihracatına, bölge olarak 2,5 milyar dolarlık katkı veren Trakya’da bu rakamın yüzde 83’ü Tekirdağ tarafından karşılandı. 2022’de bir önceki yıla göre ihracatını 30,3 milyon dolar artırarak, 2,1 milyar dolara çıkaran Tekirdağ, bu yılın ilk üç ayında ise ihracatını en çok artıran 4’üncü kent konumuna yükseldi (Yüzde 18’lik artış oranı ile). En çok ihracat yaptığı ilk 5 ülke ise Almanya, ABD, Bulgaristan, İtalya ve Fransa olarak sıralanıyor.