Tat Bakliyat, yeşil dönüşüm ve geniş pazar stratejisiyle büyümeye devam edecek

Bakliyat ve Hububat sektörünün en büyük markalarından biri olan Tat Bakliyat, hayata geçirdiği yeni tesisleriyle sektörel büyümesini sürdürüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Tat Bakliyat, yeşil dönüşüm ve geniş pazar stratejisiyle büyümeye devam edecek

Mehmet Nabi BATUK

MERSİN - İSO 500 listesinde 207’inci sırada yer alan firma, son olarak TİM 1000 listesine de 227’nci sıradan girdi. Bakliyat, bulgur, pirinç ihracatı yapan firmalar arasında liderlik koltuğuna oturan firma, yeşil dönüşüm ve kapasite artırımı yatırımlarını sürdürüp, alternatif pazarlara açılarak büyümesine devam etmeyi hedefliyor.

Sektörel deneyimi 1977 yılına dayanan Tat Bakliyat, devreye aldığı yeni tesisileriyle büyümesini sürdürüyor. Mersin’deki entegre tesislerinin dışında İstanbul, İzmir ve Edirne ve Kırgızistan’da bakliyat ve hububat ürünleri ve hazır çorba işleme tesisleri bulunan firmanın, son yatırımlarla birlikte günlük bakliyat işleme kapasitesi 4 bin tona ulaştı. Artan üretim kapasitesini hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlarda yüksek katma değere dönüştüren firma, İstanbul Sanayi Odası’nın Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2021 araştırmasında 207’nci sırada yer alırken, gıda ürünleri imalatı yapan firmalar sıralamasında ise 36’ncı oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin 1000 Büyük İhracatçı 2021 araştırmasında da 227’nci sırada yer alan firma, bakliyat, bulgur, pirinç ihracatı yapan firmalar arasında liderlik koltuğuna oturdu. Dünya genelinde yaklaşık 100 ülkeye 100 milyon doların üzerinde ihracat gerçekleştirdiklerini kaydeden Tat Bakliyat Genel Müdürü Tuba Memiş, en önemli rekabet güçlerinin markalı üretim, geniş ürün portföyü ve ihracattaki geniş pazar stratejileri olduğunu belirtti. Sürdürülebilir büyüme için teknoloji ve yeşil dönüşüm yatırımlarına aralıksız devam ettiklerini ifade eden Tuba Memiş, “Türkiye’nin ilk paketli bakliyat satan markalarından biriyiz. Yıllık 1 milyon ton üretim kapasitemizle sektörün en büyük üretim kapasitesine sahip firmaları arasında yer alıyoruz. 93 farklı çeşit ürünümüz, TAT markamız, yaptığımız tüketici odaklı çalışmalarımızla, kaliteden asla taviz vermeyerek, bakliyat ve hububat sektöründe tüketicilerin en çok tercih ettikleri markalardan biri olmanın gururunu yaşıyoruz. Geniş ürün yelpazemiz, yüksek üretim kapasitemiz, güçlü tedarik gücümüz, kaliteli ürünlerimiz ve değişen tüketici taleplerine uygun hareket kabiliyetimiz bizi sektörde her daim bir adım öne taşıyor” dedi.

2021 yılında yeni tesislerine 200 milyon TL yatırım yaptı

Toplamda 270 bin metrekare alan üzerine kurulu 9 fabrikada üretim yaptıklarını ifade eden Tuba Memiş, Edirne ve Mersin’de olmak üzere günlük toplam 600 ton üretim kapasitesine sahip 2 çeltik fabrikalarının bulunduğu belirtti. Hayata geçirdikleri 2 yeni fabrika yatırımıyla günlük bulgur üretim kapasitelerinin 500 tona, günlük mercimek üretim kapasitelerinin de 720 tona ulaştığını aktaran Tuba Memiş, “Ulusal ve yerel zincir marketler, online satışlarla ürünlerimiz tüm Türkiye genelinde yoğun olarak kullanılıyor. Kapasitemizin yüzde 50’sini yurt dışı pazarlarımız için kullanıyoruz. Geçen yıl 200 milyon TL üzerinde bütçe ile kapasite arttırmana yönelik önemli yatırımlar yaptık. 3’üncü bulgur fabrikamızı 2’inci mercimek fabrikamızı faaliyete aldık. Ayrıca firmamız bünyesinde Tatlog Lidaş ile lisanslı depoculuk hizmeti vermeye başladık. Bulgurda Türkiye’nin en fazla ihracat yapan firmalarından biri olarak, yeni pazarlara girerek Türkçe ismiyle tanınan ve bilinen bulgurun tanıtılmasına ve tüketimini arttırmaya devam edeceğiz. Yeni tesislerimizle beraber satışlarımızı bu yıl miktar bazında yüzde 20 arttırmayı hedefliyoruz. İlk 6 ay satışlarımızla da bu hedefi miktar bazında yakaladık. Satış tutarı anlamında ise bu yıl geçen yıla göre ürün fiyatlarının daha yüksek olmasından dolayı 2022 ciromuzun geçen yıla göre daha yüksek seviyede kapatacağımızı ön görüyoruz” diye konuştu.

Güney Amerika’yı hedef pazar olarak seçti

Üretim Kapasitelerinin yarısını iç pazar yarısını da dış pazarlar için değerlendirdiklerini ifade eden Tuba Memiş, “Geçtiğimiz yıl ihracat payımız yüzde 10 artışla yüzde 60 bandına yükseldi. Genel olarak 100 ülkeye ihracat yapıyoruz. Tek pazara odaklanmak yerine, geniş pazarlara odaklanarak ekonomik ve siyasi problemlerden dolayı oluşabilecek kayıp risklerinin önüne geçiyoruz. Bakliyat, bulgur ithalatı yapan tüm ülkelere ihracatımız bulunuyor. İhracatımız yoğun olarak Orta Doğu, Avrupa, Güney Doğu Asya, Rusya, ABD ve Afrika pazarına gerçekleşiyor. Bu sene yeni pazar hedefimizi Güney Amerika olarak belirledik.”

Yeşil dönüşümde kojenerasyon tesisini ardından GES’e yönelecek

Son yıllarda sürdürülebilir üretim prosesleri geliştirmek adına önemli yatırımları hayata geçirdiklerini ifade eden Tuba Memiş, yeşil dönüşüm faaliyetleri kapsamında üretim tesislerinin çevre, sosyal ve kurumsal yönetim temelinde sürekli ele alıp, bu alandaki faaliyetlerini her geçen gün iyileştirdiklerini kaydetti. Memiş, “Operasyonlarımızın her aşamasında enerji kullanımını azaltan ve enerji verimliliğini arttıran çalışmaları hayata geçiriyoruz. Bu anlamda kojenerasyon tesisi yatırımımız ile bulgur üretiminde elde ettiğimiz su buharından elektrik enerjisi üreterek enerji ihtiyacımızın bir kısmını bu tesisimizden sağlamaya başladık. Ayrıca bu yıl tesislerimizin üzerine paneller kurarak solar enerjiyle elektrik ihtiyacımızın tamamını sağlamak amacıyla yatırımımız olacak. Faaliyetlerimiz neticesinde sıfır atık politikasıyla çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Şehirler