“Süt Konseyi’nin fiyat kararı, hayvancılığı krize sokacak”

Ulusal Süt Konseyi’nin 2.30 lira olan çiğ süt fiyatını artırmaması, üreticileri hayal kırıklığına uğratırken, alınan kararın ‘hayvancılığı krize sokacağı’ yorumu yapıldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“Süt Konseyi’nin fiyat kararı, hayvancılığı krize sokacak”

ERAY ŞEN-ADANA

Çiğ süt fiyatında değişiklik yapılmamasını eleştiren üreticiler, Ulusal Süt Konseyi’nin kararının çiftçileri zor durumda bırakacağını ifade etti. Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, çiğ süt fiyatının sabit bırakılması sonucunda çiftçinin ayakta kalmasının imkansız olduğunu, ineklerin kesime gönderilmeye başlanacağını söyledi.  Adana Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yaşar Kahya da 14 kuruştan 40 kuruşa çıkarılan primlerin ise gelecek yıl nisandan önce ödenmesinin mümkün görünmediğini vurgulayarak, “Hayvancılıktan kaçış hızlanacak” dedi.

“İnek kesime gidecek, sütsüz kalacağız”

Geçen yıl 15 Kasım’dan itibaren Ulusal Süt Konseyi’nin çiğ süt fiyatını 2.30 lira olarak açıkladığını hatırlatan Doğru, o günden bugüne yem başta olmak üzere girdi maliyetlerinin yüzde 46 arttığını hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Yem hammaddelerinin neredeyse yüzde 50’sinin, veteriner ilaçlarının ve diğer katkı maddelerinin ithal olması sebebiyle çiftçinin girdi maliyetleri çok arttı. Bu durumda aynı süt fiyatı ile çiftçinin ayakta kalması imkansız. Üç beş tane ineği olan çiftçimiz mecburen ineğini kesime gönderecek, borçlarını ödeyecek. Yine Türkiye zarar görecek çünkü sütsüz kalacağız. Bu kadar sanayi tesislerimiz, bu kadar süt işleyen mandıralar sütsüz kalınca, bu durum belki yarın Türkiye’yi süt tozu ithalatına kadar götürebilir. 2010 yılında bunu yaşamıştık. Bu kısır döngüye tekrar girmemek için üreticiler olarak görüşümüz 3 liranın altında olmamak üzere çiğ süt fiyatının açıklanmasıydı.”

Tarım Bakanı, Ekonomi Bakanı ve Ticaret Bakanı’ndan oluşan Gıda Komitesi’nin görüşü doğrultusunda hareket edildiğinin altını çizen Doğru, şöyle devam etti: “Gıda Komitesi’nin onayı olmadan Ulusal Süt Konseyi fiyat açıklayamıyor. Bu görüşe göre geçen haftaki Ulusal Süt Konseyi toplantısında ‘süt fiyatı artmasın, bunun yerine prim artıralım’ denilmiş. Devletin çiğ süte verdiği 15 kuruş prim 40 kuruş yapılmış ancak çiftçi bunu en yakın şubatta alabilir,  o zamana kadar maliyetlerini nasıl karşılayacak? Nisan ve mayıs aylarında ertelenen hayvancılık kredilerinin geri ödemesi de kasım ve aralık aylarına denk geliyor. Bu fiyatlarla çiftçi nasıl ödeyecek? Altından kalkması imkansız. Çiğ süt fiyatının artırılmaması, hayvancılığı krize sokacak bir karar oldu. Tarım Bakanımızdan, Ekonomi Bakanımızdan özellikle rica ediyoruz, konu tekrar ele alınmalı. Hatta Sayın Cumhurbaşkanımıza kadar rapor gönderip ondan da yardım isteyeceğiz. Kesilen inekleri, çiftçinin zor durumda olduğunu görünce, bence siyaset buna kayıtsız kalamaz. Ümidimiz bu şekilde.”

Gıda enflasyonunun düşük çıkması için böyle bir yol izlendiği yorumlarına da değinen Doğru, şöyle konuştu: “15 Kasım 2019’dan beri piyasada fiyatı aynı kalan ne var? Hiçbir şeyin fiyatı aynı kalmadı. Niye çiğ sütün fiyatı aynı? Peki gıda enflasyonunu düşürecek bir tek çiğ süt mü? Diğer tarım maddelerinin fiyatı artıyor. 15 Kasım’dan beri market raflarında süt ürünlerinin, peynir, yoğurt, ayran, süt, hepsinin fiyatı artmış. Rakamsal olarak enflasyonu düşük göstermek için çiğ süt üreticisini feda etmemek gerekir. Sadece çiğ süte baskı ile gıda enflasyonu da düşmez.”Mutlu Doğru, ayrıca yaşanan sorun nedeniyle Ziraat Bankası’ndan, hayvancılık işletme kredilerinde baremi artırması ve vadeleri altı ay uzatması yönünde çağrıda bulundu.

Hayvancılıktan kaçış hızlanacak

Adana Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yaşar Kahya da alınan kararın çiftçiyi hayvancılıktan uzaklaştıracağını söyledi. Devletin enflasyonu düşürmek için sütün fiyatına zam vermediği bir dönemde, insanların bir kısmının hayvancılıktan uzaklaşacağını ifade eden Kahya, şu görüşleri dile getirdi:
“Süt ve et açısından çok kısa zamanda bertaraf edilmeyecek kadar sıkıntılı bir süreçteyiz. Geçen yıl 1 Kasım’da torbasını 67 liraya dağıttığımız yem şu anda 102 lira. Sütün fiyatı ise 1 Kasım’da 2.30’du, şu anda hala aynı fiyat. Bakanlığın 15 kuruştan 40 kuruşa çıkardığı prim desteği ise en erken nisan ayında gelir. Türk hayvancılığı takip edilen bu politika ile çok ciddi bir krize girdi. Özellikle 30 baştan çok hayvanı olan, işçi çalıştırarak profesyonel hayvancılık yapmaya çalışan işletmelerin büyük bir çoğunluğunda hayvancılıktan kaçış olacaktır.”

“Sütümüzü satmasını bilmiyoruz”

Kahya, soruna köklü çözüm için şu öneride bulundu: “Bizim sütümüz para etmiyor ama biz de satmasını bilmiyoruz. Türkiye’de hayvancılığı yöneten insanların sütü satmayı öğrenmesi lazım. Bu da ürünü tüketiciye kavuşturma organizasyonları ile mümkün. Bu süreç inşallah süt üreten insanların gözünü açar ve mallarını değeriyle satmanın yollarını ararlar. Avrupa’da bu konumdaki bir üreticinin kendini nasıl ayakta tuttuğunu iyi incelemek lazım.”

Şehirler