“Sürdürülebilirliği işletmelerin DNA’sına yerleştirmeyi hedefliyoruz”
Geçtiğimiz günlerde AB parlamentosu kurumsal sürdürülebilirlik için şirketlere yönelik bir dizi yeni düzenlemeyi daha duyurdu. Düzenlemeye göre, şirket yönetimleri için insan hakları ve çevresel etki entegrasyonunu yeni kurallarla belirleyerek faaliyetlerini insan hakları ve çevre üzerindeki etkilerini belirleme, gerekiyorsa önlem alma, azaltma ya da sona erdirme zorunluluğu getirdi.
Hatice AYDOĞAN ÖZSÖKMEN
ESKİŞEHİR - Eskişehir Sanayi Odası (ESO), Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde hazırladığı vizyon belgesi ile bu alanda örnek bir çalışmaya imza atan oda olarak dikkat çekiyor. ESO Meclis Üyesi ve Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Birimi Koordinatörü Ömer Benli, konuyla ilgili gelişmeleri EKONOMİ gazetesine değerlendirdi.
Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Birimi’nin kentin yeşil dönüşüm yol haritasını belirleyen vizyon belgesi ve Yeşil Yakalı Akademisi ile şirketlerdeki yeşil yakalı sayısını artırmayı ve sürdürülebilirliği işletmelerin DNA’sına yerleştirmeyi hedeflediğini kaydeden Benli, Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanan İklim Yasası’nın, üretim ve ticarete ciddi etkileri olacağını belirtti. Benli, 2026 yılına kadar karbon salımı konusunda önlem alan firmaların AB’ye daha kolay ihracat yapacağına dikkat çekerek, çevreci üretim yaptığını kanıtlayan işletmelerin AB’deki müşterilerinin artacağını ve tercih edilir hale geleceğini söyledi.
“İhracatçıların tedarikçileri bu sürece dahil olacak”
Ömer Benli, 2 yıl önce kurulan ESO Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Birimi’nin yakın gelecekte üretim ve ticareti derinden etkileyecek Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında hazırladığı ‘Sürdürülebilir Yeşil Sanayi Vizyon Belgesi’ ile sanayicilerin bu konulardaki farkındalıklarını artırarak, uygulamaya geçmelerini sağlayacak hedefleri ortaya koyduklarını belirterek şöyle konuştu: “Mutabakat kapsamındaki sorumluluklar, stratejik amaç ve hedeflerimiz çerçevesinde, Eskişehir’deki her firmamızda en az bir yeşil yakalı çalışan bulunmalı diyoruz.
ESO’nun bine yakın üyesi var. Şu ana kadar 20 firmaya karbon ayak izi hesaplaması yaptık ve 150 firmamıza da ulaştık. 2023 ve 2024’te bir aşama daha ileriye giderek firmalarımızı doğrudan bilinçlendirme ve harekete geçirmeyi amaçlıyoruz. Özellikle rekabetçi sektörlerimizdeki firmalarımızın bu süreci hızlandırması gerekiyor. Aksi halde Türkiye’den ithalat yapan AB’li firmalar sanayicilerimizi tedarikçileri ile birlikte zincirleme karbon ayak izini azaltma noktasında zorlayacak. Hatta şirketlerin finansman arayışında bankalar devreye girerek karbon muhasebesini kredilendirme kriterlerine ekleyecek. O süreci yaşamamak için bugünden geleceğe hazırlanmamız gerekiyor.”
“Yeşil ekonomide öncü oda olmayı amaçlıyoruz”
Gerçekleştirdikleri çalışmalarla diğer odalara da örnek olmayı amaçladıklarını aktaran Ömer Benli, “Sektörler bakımından değerlendirildiğinde Eskişehir’de çevreyi kirleten bacalı sanayinin çok fazla olmadığını söyleyebiliriz. Bu yüzden daha kolay organize olabiliriz. Sanayisi her geçen gün büyüyen ve ihracat oranı yüksek bir kent Eskişehir. Kentin sanayisindeki karbon kaynakları ile mücadele ederek altyapıyı iklim değişikliğine dirençli hale getirmemiz gerekiyor. Oda olarak bu konuda startı verdik. Yeterliliğimiz çok yüksek” dedi.