“Sürdürülebilir rekabette üstünlük küresel ayak izinden geçiyor”

TAYSAD Başkanı Albert Saydam, otomotiv sektöründe sürdürülebilir rekabet üstünlüğünü sağlayabilmek için, maliyet, pazara yakınlık ve ürün geliştirme sürecinde müşteriye yakınlığa odaklandıklarını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“Sürdürülebilir rekabette üstünlük küresel ayak izinden geçiyor”

Kübra OĞURLU

KOCAELİ - Tedarik sanayinde ihracatın yüzde 60’ının Avrupa’ya, yüzde 40’ının ise diğer ülkelere yapıldığını kaydeden Türkiye otomotiv ihracatının büyük çoğunluğunun Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapıldığını söyleyen TAYSAD Başkanı Albert Saydam, otomotivde sürdürülebilir rekabet üstünlüğünü sağlayabilmenin yolunun küresel ayak izinden geçtiğini kaydetti. “Buna örnek olarak, maliyet, pazara yakınlık ve ürün geliştirme sürecinde müşteriye yakınlık olarak gösterebiliriz” diyen Saydam, “TAYSAD üyelerine baktığımız zaman 160’ın üzerinde yurtdışında tesis yatırımlarımız var. Üyelerimizin büyük çoğunluğu bu yatırımları maliyet avantajı yakalamak için değil, pazarlarını genişletmek ve müşterilerine daha yakın olabilmek gerçekleştiriyor” dedi.

5 ayda yüzde 49 büyüme

Araç üretiminde bütün ana ürün gruplarda göre ciddi artış gerçekleştiğini ifade eden Saydam, “Dünyada bu sene otomotiv üretiminin 2020’ye göre yüzde 13 büyümesi bekleniyor. Türkiye'deki araç üretimleri de bunun paralelinde artacaktır. Binek araçta ve kamyonda ortalamaların üzerindeyiz. İhracatta 5 aylık verilere baktığımızda toplam otomotiv ihracatı 12 milyar dolar seviyesinin üstünde. Böylelikle ihracatımızda geçen seneye göre yüzde 37'nin üzerinde bir büyüme olduğunu gösteriyor” ifadesini kullandı. Tedarik sanayi olarak, 5 aylık dönemde yaklaşık 5 milyar dolara ulaşıldığını dile getiren Saydam, 12 milyar doların 5 milyar dolarının tedarik sanayi olarak direkt ihraç edildiğini ve geçen seneye göre yüzde 49’un üzerinde büyüme gerçekleştiğini belirtti.

İşler iyi giderken uzun vadeli bakmalıyız

Saydam, “Nisan sonunda küresel çip krizi nedeniyle bazı ana sanayi üreticilerimizin üretimlerine ara vermesi ufak çaplı sorunlara neden olsa da buna rağmen ilk 5 aylık performansımız hem geçen seneye hem de 2019 verilerine göre sevindirici ölçüde” dedi. İşletmelere üretim ve ihracat iyiyken ve işler iyi giderken uzun vadeli bakmayı önerdiklerini ifade eden Saydam, Türkiye’nin her 100 dolarlık ihracatının 15 dolarının otomotiv ve tedarik sanayiden geldiğini belirterek, bunun sürdürülebilir hale getirilmesi ve dönüşüme ayak uydurarak 2030’lara taşınması gerektiğini kaydetti.

İşletme yöneticileri olarak bizler de akıllı olmak zorundayız

Değişimdeki ana faktörün teknolojideki ve müşteri taleplerindeki hızlı değişim olduğuna değinen Saydam, “Sadece akıllı mobil aletler veya kullandığımız teknolojiden bahsetmiyoruz. Dijital teknikler ve yeşil teknolojiler. Dolayısıyla işletmelerin tek başına takip edemeyeceği ama diğer taraftan takip etmek ve bunlardan çıkarımlar yapıp, uygulamak zorunda olduğu geniş ve karmaşık bir dünyadan bahsediyoruz. Ürünlerimiz, işletmelerimiz daha akıllı olmak zorunda. Ana sanayide üretim mimarisi ve tedarikçi ilişkisi yeniden yapılandırılıyor. Tabiri caizse işletme yöneticileri olarak bizler de akıllı olmak zorundayız” diye konuştu.

Üretimde ilk 10’u hedefliyoruz

Otomotiv tedarik sanayini küresel pazarda ilk 10’a taşımak istediklerini söyleyen TAYSAD Başkanı Albert Saydam, “TAYSAD olarak, 2030 yılına kadar gerçekleştirmeyi hedeflediğimiz bir vizyonumuz var. Otomotiv tedarik sanayini küresel pazarda tasarım, teknoloji ve tedarik gücüyle küresel üretimde ilk 10’a taşımak istiyoruz. Şu anda 14. sıradayız. Bu kapsamda 4 ana öncelik belirledik. Yeni teknolojiler, rekabetçi tedarik sanayi, ihracat artışı ve güçlü dernek başlıkları altında çalışmalarımıza hız verdik. 2020 yılı, pandemi nedeniyle tüm sektörlerde olduğu gibi bizim için de zorlu geçen bir sene. 465 üyemizle salgının ve diğer küresel problemlerin sektörümüze olan etkilerini yakından takip etmeye her zaman özen gösterdik” açıklamasını yaptı.

Şehirler