Siyah orak, dünya incir pazarında dengeleri değiştirecek

Kuru incirde sağlığa en yüksek faydayı sağlayan türlerin tespiti ve ekonomiye kazandırılması için yürütülen Ar-Ge projesi kapsamında analiz edilen siyah orak çeşidi kara incirin kansere karşı koruyucu etkileriyle bilinen fenolik bileşikler açısından zengin olduğu belirlendi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Siyah orak, dünya incir pazarında dengeleri değiştirecek

İZMİR / EKONOMİ

TAGEM Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü, Ege Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ortaklığıyla yürütülen çalışma kapsamında K.F.C. Gıda'ya ait deneme bahçesinden alınan ilk sonuçlar, Siyah orak incirinin aflatoksin gibi küf kaynaklı oluşumlara karşı daha dayanıklı olduğu gösterdi. K.F.C. Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, "Bunu yeni bir oyuncunun sahaya çıkması gibi değerlendirmek lazım. Hep birlikte, üreticilerimizle hayata geçirmeyi planlıyoruz, entegre bir yapıyı hayata geçiriyoruz” dedi.

“ABD'nin siyah incirine rakip olacak”

Grup olarak 2 fabrikadaki yaklaşık bin 200 çalışanla 63 ülkeye yılda ortalama 100 milyon dolarlık kurutulmuş meyve ve domates ile biber turşusu ihraç ettiklerini belirten Celep, “ABD ve Çin ofislerimizle bu pazarlarda büyüme hedefi koyduk. Kurduğumuz Ar-Ge merkeziyle geleceğin atıştırmalık ürünlerini geliştirmek için çalışıyoruz. Bu kapsamda kuru incirde ihracatı orta vadede önemli ölçüde artıracak bir projeye imza attık” dedi.

Türkiye'nin kuru incir ihracatının tamamına yakınını Aydın ve İzmir'de yetişen Sarılop çeşidi incirlerle yaptığını aktaran Celep, en önemli pazarlardan biri olan ABD'de black mission çeşidi siyah kuru incirlerin önemli paya sahip olduğunu, Türk firmalarının siyah kuru incir pazarından pay alamadığını ifade etti.

Black mission çeşidine rakip olabilecek incirlerin tespiti için enstitü ve üniversitelerle bilimsel bir çalışma yaptıklarını aktaran Celep, laboratuvar testleri ve bahçe deneyleriyle siyah orak çeşidinin üstün özelliklerini tespit ettiklerini kaydetti.

Antioksidan değerinin yüksek olması ve şeker oranının daha düşük olmasının Siyah orak çeşidini Amerika ve Asya Pasifik pazarında iddialı hale getirdiğini belirten Celep, aflatoksin dayanıklılığına ilişkin verilerin de umut verici olduğunu söyledi.

“Kuzey Ege'de sözleşmeli modelle yaygınlaştırmayı hedefliyoruz”

Siyah orak kuru incirinin orta ve uzun vadede kuru meyve ihracatı içinde önemli bir paya ulaşacağını, bunu üreticinin ortaklığıyla başarabileceklerini dile getiren Celep, “Sözleşmeli üretim modeliyle özellikle İzmir'den Çanakkale'ye uzanan Kuzey Ege coğrafyasında bahçeleri yaygınlaştırmak istiyoruz. Doku kültürü yöntemiyle yaklaşık bin dönüm üretim alanına dikilebilecek fidan yetiştirdik. Bu her yıl katlanarak artacak. Üreticiler Bergama'daki deneme bahçesinde ürünü görebiliyor, rakamsal ve ölçülebilir verilerle karşılaştırma yapabiliyor” dedi.

Gelişmeyi yeni bir oyuncunun sahaya çıkması gibi değerlendirmek gerektiğini dile getiren Celep, “Enstitüsünün verileri ve bizim 63 ülkedeki 31 yıllık tecrübemizle entegre bir yapıyı hayata geçiriyoruz. Biz çiftçiye, ‘size fidanımızı, her türlü teknik bilgisini verelim, üreteceğiniz malı alalım. Alırken Tariş rakamlarıyla bir fiyat oluşumu söz konusu olsun. Bunun başlangıç aşamasında sizden fidanlarımız için bedel talep etmeyelim. Bedeli, ürününüz geldiği sürece ödeyin.’ Yani finansman desteği, maliyet, teknik destek, hepsine varız” diye konuştu.

Fatih Şen: "10 yılda farklı bir noktada olacak"

Proje bilim heyetinde görev alan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Şen, deneme bahçesinden alınan ilk sonuçların umut verici olduğunu, üreticilerin de bu ürüne ilgi göstermesini beklediklerini belirterek, gelecek 10 yılda farklı bir noktada olunacağını aktardı.

Siyah oraktaki toplam fenol içeriğinin oldukça yüksek olmasının bu çeşidin dünyada tanınırlığını artıracağını dile getiren Şen, "Üretici için karlı sürdürülebilir bir üretim önemli. Daha çok başındayız, ürün elde etmeye başlandığında üreticilerin arasında bunun daha yaygınlaşacağını düşünüyoruz. İhracatçı bir firmanın bu ürüne sahip çıkması önemli. Şu anda zaten yurt dışında bu ürünle ilgili birtakım tanıtım faaliyetleri ve taleplerin olduğunu biliyoruz. Siyah orak, yeni üretim alanları içinde ve ihracat içinde belli bir orana sahip olacak” dedi.

Ahmet Yemenicioğlu: “Antosiyanin içeriğiyle öne çıkıyor”

Laboratuvar çalışması sonucu siyah orak türü incirin, diğer türlere göre yüksek antioksidan içerdiğini söyleyen İYTE Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yemenicioğlu da, “Ürüne rengini veren antosiyanin pigmentinin, antidiyabetik, antikanser, antienflamatuvar ve antimikrobiyal etkilerine ilişkin çok sayıda araştırma var. Bu incir çeşidinde deneme bahçesinden alınan ürünlerde aflatoksin oluşumu sarılop cisine göre çok daha az. Siyah oraktaki renk maddelerinin meyveyi küfe karşı koruduğu yönünde değerlendirmeler bulunuyor. 10 yıl içerisinde kuru incir üretimini 70 bin tonlardan 100 bin tonlara doğru götürebilecek olan siyah orağın, ihracat için yeni bir kuvvet çarpanı olacağına inanıyorum” diye konuştu.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Şehirler