Sapanca’nın balık türleri, ‘Sapanca Havzası Pilot Çalışması’ ile korunacak

Sapanca Havzası Pilot Çalışma Projesi ile Sapanca Gölü’nde balık türlerinin korunması amaçlanıyor. Bu kapsamda 5 farklı üniversiteden 9 araştırmacı akademisyenden oluşan ekibin içinde yer aldığı, ‘Akarsularda Bozulan Ekolojik Sürekliliğin Yeniden Oluşturulması: Sapanca Havzası Pilot Çalışması’ projesinin 2025 yılının Ekim ayına kadar tamamlanması planlanıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Sapanca’nın balık türleri, ‘Sapanca Havzası Pilot Çalışması’ ile korunacak

HASAN COŞKUN / SAKARYA

Öğrenciler ve akademisyenlerle birlikte geldiği Kırkpınar’da proje hakkında bilgiler veren İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özcan Gaygusuz, Sapanca gölündeki balıkların derelere doğru yaptığı üreme göçü esnasında karşılaştıkları engelleri aşamadığı için havyarlarını derelere bırakamadığını ve üremesinde azalmalar meydana geldiğini söyledi.

Dünya Balık Göçü günü

“Geçmişte gölde yaşadığı bilinen 9 balık türüne aşırı avcılık, habitat kayıpları gibi nedenlerle artık günümüzde rastlanmamaktadır.” diyen Gaygusuz, önemli bir içme suyu kaynağı olmakla beraber zengin bir biyoçeşitliliğe de sahip olan Sapanca Gölü’nde günümüzde 28 balık türünün yaşadığını söyledi.

Gerekli önlemlerin alınmaması durumunda Sapanca Gölü’ndeki balık çeşitliliğinin her geçen gün yok olacağına da dikkat çeken Gaygusuz, şu bilgileri verdi:

“Proje çalışmamızın her iki yılda bir Mayıs ayında kutlanan Dünya Balık Göçü günü etkinliklerinin yapıldığı bir döneme denk gelmesi nedeniyle de ayrı bir önem ifade ediyor. Sapanca Gölü’nde yaşayan balık türlerinden 5 tanesi Türkiye endemiği olup 1 tanesi ise Sapanca Gölü’ne endemiktir. Her iki balık türü ise gölün doğal türü olmayıp yabancı balık türüdür. Geçmişte gölde yaşadığı bilinen 9 balık türüne ise aşırı avcılık, habitat kayıpları gibi nedenlerle artık günümüzde rastlanmamaktadır. Halen varlığını sürdüren balık türlerinin stokları ise yine aşırı avcılık, habitat kayıpları gibi nedenlerle azalma eğilimindedir.”

60 hidrolik engel

Yaptıkları araştırmalar sonucu Sapanca Gölü’ne akan 11 akarsu üzerinde yapılmış farklı özellikte en az 60 hidrolik engel bulunduğunu tespit ettiklerini de belirten Gaygusuz, bu hidrolik engellerin menfez, sedde, sel kapanı, beton kaplama, köprü ayakları şeklinde sınıflandırılabileceğini belirtti.

Hidrolik engellerin başta balık türleri olmak üzere sucul türlerin üreme ve beslenme göçlerini engellediğini de hatırlatan Gaygusuz şu bilgileri verdi: “Balıklar yaptıkları üreme göçü sırasında akarsu içlerine doğru gidememekte, habitat kayıpları meydana gelmekte ve üreme şanlarını kaybetmektedirler. Bu durum balık stoklarını olumsuz etkilemektedir. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de büyük akarsular üzerine kurulan hidroelektrik santralleri, sulama barajlarıve nehir tipi hidroelektrik santralleri gibi büyük hidrolik yapıların ekosisteme, başta balıklar olmak üzere sucul canlılara olan etkileri gündem olmaktadır. Büyük akarsular üzerindeki bu baskıların belki de daha şiddetlisi nispeten küçük akarsularda meydana gelmektedir ve kamuoyunun pek dikkatini çekmemektedir. Dereler üzerindeki menfezler, köprü ayakları, tersip bentleri, ıslah sekileri, britler, şütler, duvarlar, çeşitli kaplamalarve diğer insan yapımı hidrolik engeller habitatları parçalamakta ve akarsu sürekliliğini bozmaktadır. Akarsular üzerinde meydana gelen bu etkiler sucul canlıların üreme ve beslenme göç hareketlerini engelleyebilmekte hatta tamamen durdurabilmektedir.”

Larinier Balık Geçidi

Gaygusuz, Sapanca Gölü’ne akan Kurtköy deresi üzerine inşa edilen Larinier Balık Geçidi ile ilgili olarak ise şu bilgileri verdi: “Kurtköy Deresi’nde Dünya Balık Göç Gününü kutlamak ve proje çalışmalarımızı sahada uygulamak için öğrencilerimiz ve akademisyenlerimizle bir aradayız. TÜBİTAK projemizde İstanbul Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Trakya Üniversitesi, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nden akademisyen araştırmacılar görev yapıyor. TÜBİTAK 1001 tarafından desteklenen 122Y318 numaralı ve “Akarsularda Bozulan Ekolojik Sürekliliğin Yeniden Oluşturulması: Sapanca Havzası Pilot Çalışması” başlıklı bilimsel araştırma projemiz kapsamında Kurtköy deresi üzerinde bir balık geçidi inşa ettik. Bu balık geçidi bilimsel literatürde “Larinier Balık Geçidi” olarak bilinmektedir. Larinier Balık Geçidinin özelliği genelde yüzde 12’den büyük taban eğimine sahip birkaç metreden yüksek olan hidrolik engellerde başarılı olarak çalışan bir balık geçididir. Literatürde daha düşük eğimlerde çalıştığına dair bir bilgi bulunmamaktadır. Bizim inşa ettiğimiz Larinier Balık Geçidinin özelliği ise yenilikçi bir yaklaşımla yüksekliği yaklaşık 80 cm. olan bir hidrolik engel üzerinde yüzde 4 eğimde Dünyada ilk defa Sapanca Gölü’ne akan Kurtköy Deresi üzerinde inşa edildi ve çalıştırıldı. Larinier balık geçidinin önemli bir özelliği de kendi kendini temizleyebilmesidir. Bu durum yıl içerisindeki bakım maliyetinin diğer balık geçidi modellerine göre daha düşük olmasını sağlamaktadır. İlk bulgularımız gölden üremek için Kurtköy Deresi’ne üreme göçü yapan balık türleri tarafından Larinier balık geçidinin kullanıldığı yönündedir. Bu ilk bulgularımız ekosistem açısından bizlere umut vermekte.”

 

 

 

Şehirler