Sanayicinin beklentisi; enflasyonun düşürülmesi ve kurun serbest bırakılması
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hakan Ürün, sanayicilerin hükümetten beklentilerini; enflasyonun düşürülmesi, döviz kurlarının serbest bırakılması ve sığınmacı sorununun makul çözümlerle ele alınması olarak sıraladı.
İREM CEYLİN DEMİRCAN / İZMİR
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) temmuz ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda güncel ekonomik koşulları ve yeni vergi kanunu hakkında konuşan EBSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hakan Ürün sanayicilerin hükümetten beklentilerini; enflasyonun düşürülmesi, kurların serbest bırakılması ve sığınmacı sorununun makul şekilde çözülmesi olarak 3 madde ile özetledi.
Geçtiğimiz günlerde Meclis’te kabul edilen Vergi Kanunu hakkında konuşan Ürün, “Tartışma yaratan Vergi Kanunu Meclis’te kabul edildi. Vergi tabanını genişletecek uygulamaları ve kayıt dışını önleyecek tedbirleri desteklediğimizi, vergisini düzenli ödeyenleri daha da fazla vergi yüküyle karşı karşıya bırakacak uygulamaları desteklemediğimizi içeren önerilerimizi TOBB’a iletmiştik. Serbest Bölgelere ilişkin itirazımız dikkate alındı ancak, birçoğu taslaktaki gibi geçti. Vergi için yeni kaynak arayışı içinde iken, ‘sıfır vergi verenler araştırılsın’ önergesinin Mecliste reddedilmesini de anlamak çok zor” diye konuştu.
Dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi Çinli BYD firmasının Manisa’ya yapacağı 1 milyar dolarlık yatırımın uzun bir aradan sonra ilk büyük doğrudan yatırım olduğunu dillendiren Ürün, “Verilen teşvikler tartışma yaratsa da, Hayırlı olsun ve yeni yatırımlara öncülük etsin” dedi.
“Suyumuz bitiyor, süremiz kısalıyor”
Küresel sorunlara da değinen Ürün kaynakların tükeniyor olması ve iklim değişikliği ile susuzluğa doğru hızla ilerlediğimizi hatırlatarak “Türkiye susuzluk riski yüksek ülkeler grubunda. Özellikle de Ortadoğu coğrafyası riskin başında geliyor. Bölge su savaşlarına giderek yaklaşıyor. O nedenle, etkin ve hızlı adımlara ihtiyacımız vardır. Zira, süremiz kısalıyor” diye konuştu.
Tarımı ve hayvancılığı sürdürülebilir kılmak için kaynakları daha etkin kullanmamız gerektiğini aktaran Ürün, buna çözüm olarak klasik sulama yöntemleri yerine modern sulama yöntemlerinin kullanılması gerektiğini vurguladı. Ürün, “Tarım Bakanlığının çalışmasında; suyun yüzde 77 oranında tarımsal sulamada kullanıldığı raporlanıyor. Avrupa Birliği ülkelerinde bu oran yüzde 50-60 arasında. Sanayinin su tüketimindeki payı sadece yüzde 11. Bu durumda, çözümün aranacağı yer tarımsa, neden hala klasik sulama yöntemi kullanılıyor. Klasik sulama sistemlerinde 1 hektar sulama alanına saniyede ortalama 4 litre su verilirken, modern sulama yöntemlerinden yağmurlama ve damlama sulamalarda sadece 1.2 litre su verilmektedir. Yani, üçte iki oranında bir tasarruf mümkün” ifadelerini kullandı.