Sanayici üretimi destekleyecek finansal adımları bekliyor
Nakit döngüsünün azalması ve maliyet baskısı üreticiyi köşeye sıkıştırdı. Yaşanan sorunlarla birlikte yatırım iştahının azalması sanayide fabrikaların boşalmasına ve yatırımla ilgili sektörlerin yavaşlamasına neden oldu. Sanayiciler mevcuttaki darboğazdan çıkabilmek adına üretimi destekleyecek finansal adımların atılması gerektiğini vurgulamaya başladı.
ALİ ŞAHİN/BURSA
İki yıl önce yeni tesis için yer bulunamayan ve peş peşe yatırım haberleri gelen sektörlerde rüzgar tersine döndü. Birçok üründe rekabet gücünü kaybeden ve artan TL maliyetleri karşısında fiyat tutturamayan üreticiler yeni yatırım planlarını ötelemek ya da iptal etmek zorunda kaldı. Şirket politikaları da mevcut süreçte küçülme veya mevcudu koruma yönünde birleşince fabrika ve üretim tesisi binaları boşa çıkmaya başladı. Bursa’nın çeşitli noktalarındaki fabrika ve üretim tesislerinde peş peşe kiralık ve satılık pankartları asılmaya başlandı. Eylül ayı içerisinde Bursa sınırlarında bulunan yaklaşık 100 fabrika ve üretim tesisi için dijital alanlarda satılık ilanı yayınlanırken, bazıları satılık opsiyonuyla 200'e yakın fabrika ve üretim tesisi için ise kiralık ilanı yayınlandı.
Yatırımların rafa kalkması tesislerin boşa çıkmasını sağladığı gibi yatırımlarla direkt ilişkili sektörleri de zora soktu. Bursa’da özellikle son dönemde makine sektöründeki bazı üreticiler küçülmeye giderken mobilya sektöründe de peş peşe konkordato talepleri geldi. Sanayinin içinde bulunduğu en büyük çıkmazların nakit döngüsü olduğunu savunan sanayiciler, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve yatırım ikliminin yeniden tesis edilmesini istiyor.
“Reel sektörün ciddi sıkıntıları var”
Son BTSO meclisinde ekonomideki gidişatın 2025 sonuna kadar devam etmesini beklediklerini söyleyen BTSO Başkanı İbrahim Burkay, “Bizim reel sektörün çok ciddi sıkıntıları var. Girdi maliyetlerimizden tutun da talep daralmasına kadar birçok alanda bunlardan ciddi anlamda etkileniyor ve hasar görüyoruz. Özellikle imalat sanayinde ve üretimde olumsuz etkilenen firmalarımız var. İşletmelerimiz için 2025 sonuna kadar kısa çalışma ödeneğinin tekrar gözden geçirilmesi, kolaylaştırılması lazım. Şirketlerimizi destekleyecek makul, faiz oranlarıyla ve finansmana daha rahat gelişimini sağlayacak bir yapıda yeni paketler bizim için önemli. Kredi Garanti Fonu bu dönemde mutlaka ve mutlaka tekrar devreye alınmalı. İhracatçı firmalarımızın faydalanmış olduğu bu Exim Bank kredi maliyetleri ve bankaların TL cinsinden kullandırdığı kredi maliyetleri neredeyse hemen hemen aynı seviyeye geldi. Burada mutlaka kredi faiz oranlarını ihracatçıyı destekler nitelikte geçmişte olduğu gibi tekrar revize edilmeli” ifadeleri ile taleplerini sıraladı.
“Üretimin desteklenmesi gerekli”
2025’te yatırım ikliminin yeniden tahsis edilerek piyasanın canlanmasını beklediklerini söyleyen Kamsan Satış-Pazarlama Direktörü Deniz Kahyaoğlu “Şu anda yatırımlar durma noktasına geldiği için bulunduğumuz sektör olumsuz etkilendi. Nakit sirkülasyonunun normale dönmesi, kredilerin açılması gibi rahatlatıcı adımların atılmasını bekliyoruz. İç piyasa için bu yöndeki beklentilerimizin yanı sıra ihracat tarafında da yeni pazarlar ile mevcut kapasitemizi koruma gayretindeyiz” ifadelerini kullandı.
Piyasalarda yaşanan nakit sıkışıklığının her geçen gün arttığını söyleyen Kutluk Döküm Ortağı Melih Kutluk, “Enflasyonun etkileri devam ediyor. Nakit döngüsünde yaşanan sıkıntılar önemli ölçüde arttı. Özellikle KOBİ müşterilerimizi fonlar konuma geldik. Paranın artan maliyeti de göz önüne alındığında bu durum bize karlılıktan feragat olarak geri dönüyor. Bu sürecin elbette atlatılacağını ve sonrasındaki sürece de yatırım yapılması gerektiğini biliyoruz. Süreci ülkece daha hızlı atlatabilmek adına bütün firmalarımızın yeteneklerini yeni ve daha katma değerli alanlarda da kullanması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Türkiye’de üretimin mutlak suretle desteklenmesi gerektiğinin altını çizen MTC Metalurji Genel Müdürü Ümit Karagülle ise “Üretimin azaldığını fuarlara gelen katılımcıların profillerinden çok net görebiliyoruz. İthalatı zorlaştırılan ürünlerin üretimine de teşvik vererek bu süreci hızlandırmadığımız sürece ilerlememiz mümkün değil” diye konuştu.