“Sanayi bacalarından atmosfere ‘kirlilik’ bırakılıyor”
Bursa Hava Kalitesi Değerlendirme Raporu’nu yayımlayan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şubesi tekstil boyahaneleri başta olmak üzere sanayi kuruluşlarındaki bacalardan önemli miktarda yağın aerosol veya buhar halinde içinde uçucu organik bileşikleri (VOC) içerecek şekilde atmosfere verildiğini açıkladı.
ALİ ŞAHİN/BURSA
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şubesi şehrin önemli sorunları arasında yer alan hava kirliliği konusunda kapsamlı bir rapor yayımladı. Sanayi, ulaşım, ısınma, trafik, topoğrafik, meteorolojik şartlar ve çevresel etmenler gibi hava kalitesine etki eden faktörlerin değerlendirildiği raporda şehirdeki 8 hava kalitesi ölçüm istasyonunun 2014-2022 yılları arasındaki verilerinden de faydalanıldı. Bursa’daki kirleticilerin Çok Bromlu Difenil Eterler (PBDEler), Hekzabromocyclododekan, Çok Halkalı Hidrokarbonlar (PAHlar), Poli Klorlu Bifeniller (PCBler), Organoklorlu Pestisitler (OCPler), Polikloru dibenzo-p-dioksinler / furanlar (PCDD/F), Organofosfat Ester Alev Geciktiriciler (OPFRlar), Cıva ve Yağ Buharı olarak sınıflandırıldığı raporda özellikle yağ buharı konusunda sanayi vurgusu yapıldı.
Tekstil boyahanelerine atıf yapıldı
Bursa’nın Türkiye'deki sentetik iplik toplam üretim kapasitesinin % 75'i karşıladığını ve ülkemizde boyama sanayinin en az % 25'inin şehirde yer aldığına atıf yapılan açıklamada, “Bursa’da toplam 18 adet organize sanayi bölgesi ve ayrıca 1 adet serbest bölge içinde faaliyet gösteren yaklaşık 4100 tekstil firması bulunmaktadır. Tekstil başta olmak üzere önemli miktarda yağın aerosol veya buhar halinde içinde uçucu organik bileşikleri (VOC) içerecek şekilde atmosfere verildiği bilinmekte ve gözlenmektedir. Bu yağlar, iplik üretimi sırasında yüksek hız nedeniyle elyafın eriyerek zarar görmesini engelleyen silikon esaslı yağlarla birlikte örme /dokuma yağları da olabilmektedir. Özellikle tekstil endüstrisinde termofiksaj işlemleri sırasında ortalama 200 oC seviyesinde VOC ve yağ buharı içeren emisyon oluşmaktadır. Yağ buharının içeriğinde; uçucu organik bileşikler, aldehit, poliaromatik hidrokarbonlar, ve güçlü kanserojen maddeler olan karbonil bileşikleri bulunmaktadır. Bu yağlar petrolden elde edilen mineral yağlar olup, yağ buharı emisyonlarına maruziyet sonrası cilt hastalıkları, solunum rahatsızlıkları, astım gibi rahatsızlıkların yanı sıra içerdikleri PAH’lar nedeniyle aynı zamanda kansorejen etkiye sahiptirler. Polyester iplik üretimi sırasında ağırlıkça %3 ile %11 arasında eğirme yağı kullanılmaktadır. Çalışma kapsamında 6 farklı ilçede faaliyet gösteren 65 adet tekstil işletmesinde 144 adet bacada yağ buharı ölçümleri gerçekleştirilerek ölçüm sonuçları değerlendirilmiştir. Oluşan yağ buharı emisyonlarının Bursa Valiliğince alınan 15 mg/Nm3 ve altına indirilerek atmosfere deşarj edilmesi halinde konsantrasyon yoğunluğu ve kirliliğe olan maruziyetin önemli ölçüde azalması sağlanacaktır” ifadelerine yer verildi.
“Öncelikli sorunlardan birisi oldu”
Bursa’da bazı istasyonlarda, hava kirliliği parametrelerinden Partikül Madde ve NO2 yıllık ortalama verilerinin sınır değerlerin üzerinde olduğu vurgulanan raporda, “Özel kirleticilere yönelik yapılan akademik çalışmalar irdelendiğinde uçucu organik bileşikler, kalıcı organik kirleticiler, ağır metaller, yağ buharı gibi kirleticilerin ilimizde ciddi kirlilik oluşmasına neden olduğu görülmüştür. Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi hava kalitesi ve sağlık konusundaki çalışmaları kapsamında AirQ+ adı verilen program kullanılarak 2017 yılında İlimizde hava kirliliğinin yol açtığı erken ölümlerin %20 oranında gerçekleştiği belirtilmiştir. Bu nedenle ilimizde en öncelikli sorunlarımızdan biri hava kirliliğidir. Mevcut önlemlerin yetersiz olduğu görülmektedir. Bursa’da hava kirliliğinin önlenmesi için etkin bir planlamaya ve radikal önlemlere ihtiyaç duyulmaktadır” denildi.
“Şehir merkezine yeni OSB kurulmamalı”
Önlem almak için bireysel hayat kadar sanayi cephesi tarafından da önlem alınması gerektiği vurgulanan raporda, “Bunun için öncelikle ölçüm istasyonu sayısı artırılmalı ve veriler düzenli tutulmalıdır. Tekstil ve otomotivin başkenti diyebileceğimiz şehrimizde uçucu organik bileşikler, kalıcı organik kirleticiler, ağır metaller, yağ buharı ölçümlerinin takibinin insan ve çevre sağlığı için ne kadar önemli olduğu raporumuzda irdelenen çalışmalarda açıkça görülmektedir. Şehrimizdeki binlerce sanayi tesisinde on binlerce bacadan yayılan VOC’ler ile ağır metallerin kümülatif etkilerinin bilinmesi ve takip edilmesi şu an ilimizin en önemli sorunu olarak karşımızda durmaktadır. Mevcut sanayinin filtrasyonu konusunda zorunluluklar gereklidir. Bursa’nın hava kirliliği taşıma kapasitesi belirlenmeli ve buna bağlı olarak kent merkezine yakın bölgelerde yeni organize sanayi bölgelerinin kurulmasına ve merkez ilçelerimizde bacalı sanayi tesisi kurulmasına kesinlikle izin verilmemelidir. Sanayi kuruluşlarında enerji verimliliği ve enerji ihtiyacının yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanması teşvik edilmelidir. Küresel ısınma tartışmasız bir gerçektir, 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı “Karbon Nötr Kent” hedefiyle yapılmalıdır. Planlama yapılırken hava kalitesinde oluşacak etkiler hesaba katılarak kararlar alınmalıdır. Kentin planları, hava kirliliği sorununu çözmeye, iklim krizinin etkisini azaltmaya yönelik olmalıdır. Şehir içinde kalan sanayi bölgelerinin taşınması konusunda planlama çalışmaları yapılmalıdır. Bu süreçte “Yeşil OSB” kavramı desteklenmelidir” denildi.