Sakarya, makine sektörünü marka yapacak güçlü bir altyapı, irade ve kararlılığa sahip

Hasan COŞKUN / SAKARYA

Makine sektöründe markalaşmanın konuşulduğu Sakarya Makine Sohbetleri toplantısı Sakarya Makina İmalatçıları Birliği (SAMİB) hizmet binasında gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü yazarımız Dr. Rüştü Bozkurt’un yaptığı toplantıda Sakarya’nın makine sektörünü marka yapacak altyapı, irade ve kararlılığa sahip olduğu belirtildi.

Katma değeri yüksek makine üretmenin tek üretici ile değil çok üretici ile mümkün olacağına da dikkat çekilen toplantının açılış konuşmasını yapan Dr. Rüştü Bozkurt, Sakarya Makina Sohbetleri toplantıları ile Sakarya’daki makinecilerin artı değerlerini ortaya çıkarmaya çalıştıklarını söyledi.

“Makine sektöründe geldiğimiz yeri kimse küçümsememeli” diyen Bozkurt şöyle devam etti: “Ama işlerimizi geliştirmemiz için birbirimizi anlamamız lazım. Birbirimize dayanarak daha güçlü bir konuma gelebiliriz. Günümüzde marka ve imaj çok önemli bir satış aracı haline geldi. Kendi ülkesinde marka olamamış bir firmanın uluslararası ölçüde marka olma şansı çok düşük. Marka yaratmanın birinci şartı ürünün kalitesi ise ikinci özelliği de kendi ülkemizdeki pazarda kendimizi tanıtmış olmamız gerekiyor. Bu nedenle Sakarya’da makine üretimini bir basamak yukarı taşımak ve yeni markalar çıkarmak için neler yapabiliriz buna odaklanmalıyız. Geldiğimiz yerde durursak makine sektörünü daha ileriye taşıyamayız.”

SAMİB VE DOMİOSB BAŞKANI TURGAY ÇELİK

Sektörümüzde marka olabilecek çok firma var

Kaliteli makine ürettikten sonra devamlılığı olan kaliteli servis de vermek zorundayız. Kendi kabuğumuzu kırıp zamanı iyi kullanarak daha fazla büyümeliyiz. Katma değeri yüksek ürünler yapmalıyız. Ar-Ge önemli ve firmalara Ar-Ge kültürünü de yerleştirmek lazım. Ama hepsinin ötesinde istikrar ve güven önceliğimiz olmalı. Sakarya, başta lojistik olmak üzere üretim alanları ve insan kaynakları gibi birçok alanda iyi bir altyapıya sahip. SAMİB olarak bu noktadan hareket ederek Sakarya Makine Sohbetleri toplantıları ile sektörün çıtasını yükseltmeyi hedefliyoruz. Sektörümüzde marka olabilecek çok firma var. Makine sektöründe katma değeri yüksek ürünleri nasıl ön plana çıkarırız bunları konuşuyoruz. Dünya pazarları bizim için çok büyük bir potansiyel. Ürettiğiniz makinelerin yüzde 70’ini ihraç ediyorsanız daha dirençli haldesiniz demektir. Bu yüzden ihracatı çok önemsiyoruz.

SAMİB KURUCU BAŞKANI METİN KAR

Sakarya etiketli makineler dünyanın her yerinde

Sakarya’daki firmalarımızın çoğu artık yerel firma olmaktan çıktılar. Ulusal ölçekte ve uluslararası ölçekte yerli üretim ve ihracat yapan marka firmalar haline gelmeyi başardılar. Sakarya etiketli makineler dünyanın her yerinde. Eğer bir ürün yapıyorsak bunu bütün dünya için tasarlayıp yapmalıyız. Büyüyebilmemiz için asıl hedef dünya pazarları olmalı. Sakarya makine sektöründe de örnek bir kent. Çok becerikli ustalarımız ve sanatkârlarımız var. Her şeyi yapacaksan eğer nitelikli personelin olacak. SAMİB olarak üzerinde durduğumuz ve çalıştığımız projelerden biri de insan yetiştirmek. Diğer taraftan SAMİB olarak kurulduğumuz günden bu yana makine sektörüne değer katacak, Sakarya’dan dünya markaları çıkaracak güçlü bir üretim altyapısı kurmaya çalışıyoruz. Makine sektörünün kümeleneceği DOMİOSB sadece Sakarya için değil Türkiye için de önemli bir üretim merkezi olacak.

DOMİOSB BÖLGE MÜDÜRÜ DR. ERSAN ŞENTÜRK

SAMİM ve DOMİOSB çok nitelikli işler yapıyor

Sakarya Makina İmalatçıları Birliği aslında Türkiye’de önemli bir birlik. Bu birliğin kuruluşu Sakarya makine sektörüne çok ciddi bir ivme kazandırdı. Makine sektöründe faaliyet gösteren çok sayıda markaları da bir araya getirdi. Örnek bir kümelenme oluştu. Bu küme içerisinde yer alan firmalar Doğu Marmara Makina İmalatçıları İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (DOMİOSB) yatırım yapacaklar. Hepsi de özenle seçilmiş nitelikli firmalar. DOMİOSB’de yatırım yapacak firmaları ciddi bir süzgeçten geçiriyoruz. Türkiye’nin ilk yeşil Makina İhtisas OSB’si olma vizyonu ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yılın sonuna kadar altyapı çalışmalarını tamamlamaya çalıştığımız OSB’de kendi enerjimizi de üreteceğiz. SAMİB ve DOMİOSB aslında çok nitelikli işler yapıyor ve projeler geliştiriyor.

KANTEC MARKA MÜDÜRÜ HAKAN ÇETİNBAŞ

Dikkat süresi 1 dakikadan 3 saniyelere kadar indi

Doğası gereği insan bir markadan bir şey öğrendiği zaman o markayla bir bağ kuruyor. Markayı inşa ederken güven de inşa etmeniz gerekiyor. Ürünün kalitesi kadar katma değeri de anlatılmalı. Kişiler sizin alanınızla ilgili olsa da olmasa da belirli bir düzeyde hareket eden herhangi bir içeriği izliyorlar. Çok karmaşık, birden fazla hızlı hızlı geçen ürünlerle çok ilgilenmiyorlar. Artık dikkat süresi 1 dakikadan 3 saniyelere kadar indi. Yeni nesilde böyle bir tablo var ortada. Bu tabii ki 1520 dakikalardan inerek buralara geldi. Önceden sayfalar dolusu yazılar okunurdu. Şimdi artık insanlarımız böyle bir şeye ihtiyacı yok ve merak da etmiyorlar. Bu nedenle yeni iletişim kanallarını da makine sektöründe çok yaygın kullanmak sektöre kazanç sağlayacak.

TUDORS YÖNETİCİSİ SEMİH ZEREN

Sadece iyi ürün yapmakla yetiniyoruz

Makine mühendisiyim. Güzel makineler yaparak güzel hizmetler sunabiliriz belki ama tanıtım konusuna çok fazla önem verilmediğini düşünüyorum. Yazılı veya görsel tanıtımlarda mutlaka profesyonellerle çalışılmalı. Bu aslında makine sektörünün haricinde genel olarak yaşanan bir süreç. Bu konuda eksiklerimizin olduğunu düşünüyorum. Güzel ürün veya hizmet sunuyor olsak da yaptığımız işleri henüz içselleştirebilmiş değiliz. Yani sadece iyi ürün yapmakla yetiniyoruz. Ama yaptığımız iyi ürünleri satmakla ilgili yeterli olduğumuzu düşünmüyorum. Marka olmanın koşulları var ve belirli bir süreç gerektiriyor. Üretimden servis hizmetine kadar her alanda iyi olmanın yanında güveni de sağlayabilirsek eğer bu bize marka olmanın yolunu da açacaktır.

MAKİNE İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (MAİB), MAKİNA İMALATÇILARI BİRLİĞİ (MİB) YÖNETİM KURULU ÜYESİ FATİH KAR

Ürünlerimizde güveni oluşturamazsak değerinde satamayız

Türk makine sektörünün belirli bir yere geldiğini görüyoruz. Ama hala en yüksek itibara sahip olan ülke etiketleri sıralamasında Türkiye’nin puanı 37. Bu puanlama sadece makine için değil. Genel olarak yapılan bir sıralama. Eğer biz ürünlerimizde güveni oluşturamazsak değerinde satamayız. Peki Sakarya ne durumda. Dünya’da Türkiye ne durumda ise Türkiye’de de Sakarya aynı düzeylerde. Makine sektöründe de asıl önemli ve zayıf noktalardan biri de marka sürecini doğru yönetemiyoruz. Makinelerimizi tanıtmak için yoğun bir hareket başlatılabilir, çok daha fazla projeler geliştirilebilir. Sakarya’yı marka kent haline getirebilmemiz için, SAMİB’in yaptığı bu çalışmaları başlangıç aşamasında önemli bir adım olarak görüyorum.

KANTEC KURUCUSU VE GENEL MÜDÜRÜ KAAN AKDOĞAN

Çözüm üreten bir konuma ulaştık

Kantec olarak şu anda beyaz et sektörüne yönelik hizmet veriyoruz ve markalaşmamızı da kanatlı sektöründe gerçekleştirmemiz gerektiğine karar verdik. Marka olma yolunda bir yol haritası ve strateji belirledik. Bu doğrultuda da bir vizyon ve misyon oluşturduk. Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek beyaz et sektörüne robot teknolojisini entregre eden ilk şirket olma unvanına sahip olma gururunu da yaşadık. Kendi patentlerimizi aldık. Özel yazılımlar geliştirdik. Kendi alanımızda Türkiye’de marka olduğumuzu söyleyebilirim. Artık çözüm üreten bir konuma ulaştık. 2021 itibari ile de 7-8 ülkeye ihracat yapmaya başladık. Bu da bizim için çok önemli bir adım. Kalitemizle dünya pazarlarında da marka bilinirliğimizi artıracağız.

NANOKAP YÖNETİM KURULU BAŞKANI EYÜP TUNCER

Güvenilirliğimizin artması bizi Afrika ve Rusya pazarına taşıdı

Gemiler, köprüler gibi büyük yapıların yüzeylerine püskürtme yöntemi ile kaplama yapıyoruz. Bu teknolojiyi Almanya’dan Türkiye’ye taşıdık ve bunu yaparken markalaşmayı da oluşturmaya çalıştık. Tüm sektörlerdeki müşterilerimizi çok iyi bilgilendirdik. Şeffaf olduk. Müşterilerin kafasındaki bütün sorulara cevap verdik ve güven kazandık. Güvenilirliğimizin artması bizi Afrika ve Rusya pazarına taşıdı. Bu da bizim markalaşmada önümüzü açtı. Sakarya’da makineyi iyi tanıtmak için SAMİB bu süreci başlattı aslında. Makine sektöründe kümelenmeyi sağladı ve şimdi de OSB kuruluşu ile makinede üretim merkezi olma yolunda Sakarya’yı çok ciddi bir konuma taşıdı. SAMİB aslında bir farkındalık oluşturdu. Bundan sonraki aşamada bunu Türkiye ve Türkiye dışına nasıl taşırız ona bakmalıyız.

TEKTEM MAKİNA GENEL MÜDÜRÜ HAMİT BEKTAŞ

Türkiye makine sektörü hızlı ve istikrarlı büyüyor

 Makine sektörünün bugünkü konumunu tekstil sektörünün 8588’li yıllardaki durumu gibi görüyorum. O yıllarda hızlı bir gelişim süreci yaşanıyordu. Şimdi benzer bir durumu makine sektöründe gözlemliyoruz. Türkiye makine sektörü hızlı ve istikrarlı büyüyor. Bu bizim için en önemli artımız ama bunun yanında birçok eksiğimiz var. Çok gelişmiş hizmet alabileceğimiz, sağlıklı, oturmuş yeterli bir yan sanayi yok. Ortak kullanılabilecek yan sanayiler kurarak bir model oluşturabilir ve ana sanayiler ile işbirliği yapılabilir. Marka olabilmek için üretim sonrası süreç de en az üretim kadar önemli. Eskiden çok yüksek bütçelerle yapılabilecek tanıtımları bugün çok daha az bütçe ve daha hızlı bir şekilde dijital ortamda yapmak mümkün. Bu sayede dünyanın her yerine ulaşabiliyoruz.

TÜRKRED GENEL MÜDÜRÜ ALİ CANER ATEŞ

Şirketlerimizi büyütürken markalaşmayı ihmal edemeyiz 

Aslında firmaların finans, kurumsal pazarlama, markalaşma gibi birçok sorunları ortak. Girişimcilik yapabiliyoruz ama belirli noktalara gelemiyoruz. Marka oluşturabilmemiz için değer yaratmamız gerekiyor. Şu anda büyük firmalar yüzde 20 sadık müşterilerden oluşuyor. Esas kazançları sadık müşterilerden geliyor. Ama yurt dışındaki firmalarla bizim firmalarımız aynı dengede değil. Önce ürünlerimize değer yaratmamız gerekiyor. Ürünlerin kalitesi dışında da başka bir oluşum sunmamız önemli. Bunu için de yüksek teknolojiye önem vermeliyiz. Orta yüksek ve ileri teknoloji sınıflarında yükselmemiz lazım. Markalaşma için ortaklaşa bir konsept oluşturabiliriz. Şirketlerimizi büyütürken, ihracatımızı artırmaya çalışırken markalaşmayı ihmal edemeyiz.

TİO OTOMASYON GENEL MÜDÜRÜ EMRE BEŞİR

Markalar kaliteyle oluşur 

Marka olmak sadece Sakarya ile alakalı değil. Marka evrensel olmalı. Sakarya konum olarak çok avantajlı bir noktada ve bu avantajı güven ve kaliteli üretimle sürdürülebilir hale getirmek gerekir. Her konuşmamız güven üzerine. İlk önce güvenin sağlanması önemli. Ama güvenin sağlanması ve standartlara uygun üretimin yapılabilmesi için şartların da uygun olması gerekir. Sadece Sakarya olarak bakmamak lazım kaliteli üretim ve marka olmaya. Markalar kaliteyle oluşur. Sakarya Makina İmalatçıları Birliği’nin düzenlemiş olduğu toplantılar ile de bir araya gelerek bilgi ve tecrübe paylaşımı yapıyoruz. Bu paylaşımlar önemli ufuklar açıyor bize. Nasıl kurumsallaşırız, satış stratejileri, pazarlama teknikleri gibi konularda bilgi alışverişinde bulunuyoruz.

ADA KURUTMA MAKİNELERİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ ARDA ÇELİK

Yeni markaların çıkması noktasında da yeni adımlar atılmalı

Türk makinelerinin dünya pazarlarında bir yeri var. Ama yeterli değil tabi. Teknolojide Avrupa ve Amerika’ya yakınız. Bazı makinelerde aynı, bazı makinelerde de üst noktadayız. Sakarya makine sektörünün SAMİB projeleri ile daha üst noktalara geleceğine inanıyorum. Ancak, makine sektörüne yön verecek daha hedef odaklı projeler üretilmeli, yeni pazar araştırmaları yapılmalı. Makine sohbetleri toplantıları Sakarya makine sektörüne yeni ufuklar açtı. Sakarya’dan yeni markaların çıkması noktasında da yeni adımlar atılmalı. Bugün dünyada ünlü ve bilinen markalar bile her ülke için farklı stratejiler belirliyor. Bu bir markanın sürdürülebilirliği için önemli. SAMİB, üyelerini daha fazla dünya pazarlarına ulaştırabilmesi için ticari ataşelerle iş toplantıları düzenleyebilir.

SAKARYA TİCARET VE SANAYİ ODASI MECLİS ÜYESİ, / OSBÜK YÖNETİM KURULU ÜYESİ GÜNAY GÜNEŞ

Markalaşma zaman gerektiren bir süreç

Birçok firmanın makine ihraç ettiği ülkelerde servis hizmeti yok. Servis hizmeti ve garantisi verecek imkân ve bu süreci yönetecek güç olmazsa dünya pazarlarında marka olmak zor. Bu nedenle yurt dışında ortak bakım servisleri kurulabilir. Bu aslında bir ülke politikası olarak değerlendirilmeli. İhracatta süreklilik markalaşmaya önemli destek sağlıyor. Markalaşmanın en önemli yollarından biri de zaman yönetimi. Çünkü markalaşma zaman gerektiren bir süreç. Zamanı yönetemeyen, işindeki iş süreçlerini yönetemeyen, markalaşmakta maalesef başarılı olamaz. Bilgi paylaşımına da önem vermeliyiz. Kendi içimizde, sektörümüzde ve şirketlerimizde bilgilerimizi paylaşmalıyız. Bilgi paylaşımı ve etkileşimi çoğaltırsak, zamandan ve yanılmalardan tasarruf etmiş oluruz.