Robo Otomasyon, yerli otomobilin robotik üretim hattını kurmayı hedefliyor

Kübra OĞURLU

KOCAELİ - Ağırlıklı olarak otomotiv sektörüne robotik ve endüstriyel otomasyon hizmetleri veren Robo Otomasyon, bu yıl otomotiv sektöründe yapılacak prestijli yatırım projelerinde yer almayı hedefliyor. Robotik otomasyon alanında uzmanlık kazanan şirket, büyük ölçekte üretim yapan kuruluşların kurulum ve mevcut üretim hatları için dijitalleşme ve endüstri 4.0 kavramına uygun anahtar teslim komple çözümleri üretiyor.

Türkiye’de endüstriyel robot kullanımında otomotiv sektörünün yüzde 40 ile en yüksek seviyede olduğunu belirten Robo Otomasyon Genel Müdürü Haluk Özcan, “Ağırlıklı olarak otomotiv sektörüne robotik ve endüstriyel otomasyon hizmetleri vermeye başladık. Bu yıl bu alanlarda yapılacak yatırım projelerinde yer almayı hedefliyoruz. Türkiye’nin yerli araba robotik üretim hattını ROBO olarak kurmak ve Türkiye’nin prestijli projelerinden birinin içinde bir teknoloji firması olarak yer almak en büyük hedefimiz. Küresel ölçekte var olmak için çalışmalar ve projeler gerçekleştiriyoruz. 2021’de ciromuzu yüzde 50 artırmayı hedefliyoruz” dedi. Bu yıl, otomotiv sektörüne yönelik hazırladıkları projelerden bahseden Haluk Özcan, “Robotik hücreler, konveyör sistemleri, otomatik yönlendirmeli araçlar (AGV), otomatik depolama ve boşaltma sistemleri (AS-RS) projelerimiz var. İhtiyaçlarımız doğrultusunda fiziksel alanımızı büyüterek, altyapı yatırımlarımıza devam edeceğiz” ifadesini kullandı.

Ar-Ge ekibi ile yenilikleri yakından takip ettiklerini ve 2019’da ciroya göre Ar-Ge harcama oranının yüzde 6,5 iken, 2021’de bu oranın yüzde 15,5’e yükseldiğini söyleyen Özcan, “Firmamız, uzun yıllara dayanan bilgi birikimi ve güçlü Ar-Ge ekibiyle yenilikleri yakından takip ederek her geçen gün kendini geliştiriyor. Bilişim Vadisi ekosistemine dâhil olarak güçlü Ar-Ge ekibimizle faaliyete başladık. Ülkemize yerli ürünlerin kazandırılması isteğimiz, başarılarımız için motivasyon kaynağı oluyor. Faaliyet alanı içindeki projelerimizle, ülkemizin ihtiyaçları analiz edilerek planlanıp, ulusal ve uluslararası standart ve mevzuatlara bağlı kalınarak, tüm pazarda rekabet edebilecek ürünler geliştirmeyi istiyoruz” diye konuştu.

“Yazılım ve programlama konusunda ileri seviyedeyiz”

Özcan, “Robotik ve endüstriyel otomasyon sektöründe, dağınık tedarikçi yapısı, iş birlikleri sayısının düşüklüğü, iş birliklerini güçlendirecek teknolojik yetkinliklerdeki yetersizlikler, marka ve fikri haklar konusundaki sayıların düşüklüğü konularında iyileştirme ve geliştirmelerin gerçekleştirilmesi, uzun vadeli hedeflerimizi gerçekleştirebilmemize katkı sağlayacak. Ülkemiz yazılım ve programlama konusunda ileri bir seviyeye geldi. Gelişimin daha da ileri seviyelere ulaşması bizler için yararlı olacak ve sektörümüzün teknoloji odaklı girdileri konularında yurt dışına olan bağlılığın zaman içinde azaltılması küresel rekabet gücümüzün artmasını sağlayacak” açıklamasını yaptı.

Endüstriyel otomasyon firmalarının işbirliği ve dayanışmalarının artmasının,  küresel boyuttaki projelerde daha fazla yer alabilmeye ve söz sahibi olmaya katkı sağlayacağını belirten Özcan, “Ülkemizin rekabet gücünün artmasına katkı sağlayacak İnsan-Robot işbirliğine dayalı robotlar (cobots), sensör ve yapay zekâ entegrasyonlu robotik otomasyon, Ar-Ge projelerinin sayısının ve teknolojik seviyenin artmasında önemli rol oynayacak. Sektör firmalarımızın kurumsal imaj ve güvenilirlikleri konusunda da gelişmeleri kritik önem taşıyor” dedi.