Raylı Sistemler Kümesi, yeni yol haritası oluşturacak
Türkiye’nin demiryolu sektöründe kurulan ilk kümesi olduklarını söyleyen Raylı Sistemler Kümesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Yanar, yeni bir yol haritası oluşturacaklarını belirterek, katma değeri yüksek nihai ürüne ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.
ABDULLAH SÖNMEZ / ESKİŞEHİR
Eskişehir’de 2011 yılında o dönemki adıyla TÜLOMSAŞ’ın tedarikçi ağını kuvvetlendirmek, rekabet gücünü artırmak, iç ve dış piyasada daha nitelikli iş yapmasını sağlamak amacıyla kurulan Raylı Sistemler Kümesi, 45 üyesiyle faaliyetlerini sürdürüyor. Kaliteli ve rekabet edici bir tedarik zinciri oluşturmak adına kurulduklarını belirten Raylı Sistemler Kümesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Yanar, küme olarak çok durağan bir dönem yaşadıklarına dikkat çekerek, atılıma geçmek adına düzenleyecekleri bir çalıştayla yol haritası çizeceklerini açıkladı. Dünyadaki tedarik zincirinin içerisinde yer almak için çalışmalarını sürdürdüklerini aktaran Yanar, raylı sistemler alanında hem Türkiye’de hem de küresel pazarda katma değeri yüksek nihai ürüne ulaşmayı hedeflediklerini dile getirdi.
URAYSİM’in durdurulması sektörün gelişimini etkiledi
Geçmiş dönemde teknolojik ürünler geliştirmek ve tasarım yetenekleri güçlendirmek adına hedefler koyduklarını hatırlatan Ramazan Yanar, “Bu hedeflere ulaşmak için URAYSİM Test ve Ar-Ge Merkezi projesini tasarladık. Yatırım maliyetini Anadolu Üniversitesi, insan kaynağını Osmangazi Üniversitesi üstlenmişti. TÜLOMSAŞ ise bilgi aktarıcı, yönlendirici ve stratejik hedefler belirleyici konumdaydı. Hep birlikte URAYSİM’i şekillendirerek yolumuza devam edecektik. Hem ülkemizin hem de şehrimizin raylı sistemlerde bir Ar-Ge ve test merkezine kavuşması, bizi dünyayla rekabet edebilir ürünler tasarlayıp üretebilen bir merkez haline getirecekti. Ancak bundan mahrum kaldık. İlk olarak TÜLOMSAŞ, TÜRASAŞ olarak Ankara merkezli bir firma haline geldi. Hala yapılanmasını ve organizasyonunu tam işlevsel hale getiremedi. Bu da sektörün hedeflerine ulaşmasına engel teşkil ediyor. Bunun yanı sıra URAYSİM projesine yönelik yürütmeyi durdurma kararının alınması da sektörümüzün gelişimini sekteye uğramış durumda” diye konuştu.
“Yurtdışı pazarda fiyat avantajımızı kaybettik”
Türkiye’de karayolu ağırlıklı bir taşıma modu olduğu için demiryolu sektörünün rekabet edemediğini kaydeden Yanar, demiryolu taşımacılığında kullanılan akaryakıtın ÖTV’sinin alınmasının da sektörü olumsuz etkilediğine vurgu yaptı. Ramazan Yanar, sözlerine şöyle devam etti: “İhracata giden tırların kullandığı yakıtın ÖTV’si alınmıyor ama demiryolunda alınıyor. Bunun yanı sıra karayolu taşımacılığında alternatif güzergâhların kullanılması durumunda ücretsiz yollardan gidebiliyorsunuz. Demiryolu tarafında ise mutlaka taşıma yolunun bedelini ödemek zorundasınız. Bu da sektörün ihracatta rekabet şansını kaybetmesine yol açıyor. Kendi üyelerimizden aldığımız bilgiye göre Euro’nun enflasyon oranında artmaması da bizim ihracatçımızın rekabet gücünü düşürmüş durumda. Üyelerimizin birçok siparişi iptal oluyor ve yeni sipariş alamaz hale geldiler. Çünkü fiyat avantajımızı kaybettik.”