Prof. Dr. Cafer Mart: Buğdayda yıllık tohum kaybı 1 milyon ton

Tohumculuk sektöründe faaliyet gösteren ProGen Tohum A.Ş. Genel Koordinatörü Prof. Dr. Cafer Mart, buğdayda ekim yanlışları nedeniyle yılda 1 milyon ton tohum kaybı yaşandığını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Prof. Dr. Cafer Mart: Buğdayda yıllık tohum kaybı 1 milyon ton

Eray ŞEN

HATAY -
ProGen olarak pamuk, soya, buğday ve arpa tohumu olarak dört üründe faaliyet gösterdiklerini belirten Prof. Dr. Mart, üretimde girdi maliyetlerinin aşırı yükseldiği bu dönemde, tarımda doğru uygulamaların büyük önem taşıdığını vurguladı.

Türkiye’nin son 30 yılda 4 milyon hektar tarım arazisini kaybettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Mart, “COVID bize tarımın ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Gıdaya ulaşabilen ülkeler ön plana çıktı” dedi. Tarım alanlarının daraldığını ve dünya nüfusu 2050’de 12 milyara ulaşmasının beklendiğini dile getiren Prof.Dr.Mart, “Artan nüfusu beslemek için tarım alanlarını genişletemeyeceğinize göre verimi artırmanız gerekiyor. Verim artırmak için de kaliteli, yüksek verimli çeşit geliştirmek çok önemli hale geldi” ifadesini kullandı.

“Dekara 15 kilo fazla tohum kullanılıyor”

Tarımda küresel ısınmanın birinci, tarım alanlarının daralmasının ikinci önemli sorun olduğunun altını çizen Prof.Dr. Mart, şöyle devam etti: “Bir diğer sorun ise üretim maliyetlerinin çok yüksek olması. Pamuğu, buğdayı ya da soyayı rakip ülkelerden daha yüksek maliyetle üretiyoruz. Enerji, yakıt, tarım ilaçları, bitki besleme, gübrede dışa bağımlıyız. Dolayısıyla dövizin hareketi, doğrudan üretim maliyetlerine yansıyor.

Üretim maliyetlerini düşürmemiz gerekiyor, bu da üreticilerin bazı alışkanlıklarını değiştirmesiyle olabilir. Mesela pamukta üretim maliyetinin yüzde 20’sine yakını zirai mücadele girdileri oluşturuyor, bunlar düşürülebilir. Buğdayda ise önerilen dekara 20-25 kilo tohum atılması ama bazı bölgelerde 35-40 kiloya çıkıyor. Dekara 15 kilo fazla tohum atılıyor. Türkiye’de 7 milyon 500 bin bin hektar buğday ekildiğini düşünürsek, 1 milyon ton fazladan tohum kullanılıyor. Toplam 18-20 milyon ton üretim için 1 milyon ton tohumu boşa harcıyorsunuz. Bu şu anlama geliyor; buğdayın dekara maliyeti 2 bin 300 lira kabul etseniz, bunun içinde yüzde 10 gereksiz maliyet var demektir.”

Çiftçinin fazla tohum atmasının en büyük nedeni olarak ‘toprak işleme yanlışlarını’ gösteren Prof.Dr.Mart, “Mesela Güneydoğu Anadolu’da pamuk ya da mısır sonrası buğday ekildiği için belki toprağı hazırlamaya yeterli zaman olmuyor ve tohumların önemli bir kısmı toprak yüzeyinde kalıyor. Çiftçi bunun farkında olduğu için tohumu fazla atarak verimin yüksek olmasını sağlamaya çalışıyor. Bu da tohum sarfiyatını artırıyor” dedi.

“Tohumda çeşitliliği artırmamız gerekiyor”

Türkiye’nin tohum üretiminde sorunu olmadığını ancak çeşitlerin geliştirilmesi için atılması gereken adımlar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mart, “Çeşitlerin bir kısmı bize ait değil. Çeşitlerin geliştirilmesi için Progen gibi, aynı zamanda Ar-Ge’si güçlü olan tohum firmalarının sayısının artması gerekiyor.

Mesela pamukta şu anda bizim portfoyümüzde bulunan bütün çeşitlerimiz yüzde 100 yerli kendi ıslahımız. Ciddi bir üretim kapasitemiz var. Pamukta Türkiye’nin yıllık tohum ihtiyacı ekim alanına göre değişmekle birlikte 13 – 15 bin ton civarında. Pamuk pazarına gerek yurt içinde gerek yurt dışında en fazla satış yapan firmayız.”

Pamuk ekim alanları yüzde 30 azalacak

ProGen’in lokomotif ürününün pamuk tohumu olduğunu bildiren Prof.Dr. Mart, sektör hakkında şu öngörülerde bulundu: “Pamukta sıkıntılı bir sezonu geride bıraktık. Verim iyiydi ancak geçen yıl bir fiyat çıtası oluşmuştu, fiyatlar bunun gerisinde kaldı. Her ne kadar ürün desteklemesi 110 kuruştan 160 kuruşa çıktıysa da yeterli olmadı.

Pamuk üreticisi mutlu değil. Bu nedenle pamuk alanlarının daralmasını bekliyoruz. Geçen sene 550 bin hektar alanda ekilmişti, bu sene öngörülerimize göre yüzde 30 düşer, 400 bin hektarlara geriler. Bu da 700  bin ton civarında elyaf demektir, Türkiye’nin elyaf ihtiyacı 1.8 – 1.9 milyon ton civarında, bazen 2 milyon tona kadar çıkıyor. Bu durumda elyaf ihtiyacının yüzde 60’ını dışarıdan satın almak gerekecek.”

Şehirler