Prof. Dr. Altuğ: Kirleticiler, dünyayı etkileyecek bir salgına neden olabilir
Gebze Ticaret Odası’nda (GTO) düzenlenen programda İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülşen Altuğ, ‘Kirleticilerin Gideriminde Bakteriyolojik Fırsatlar’ konulu sunumunda Kirleticilerin Çin'deki bir balığın dünyayı etkileyecek bir salgına, pandemiye dönüşmesine neden olabileceğine vurgu yaptı.
EKONOMİ / KOCAELİ
Gebze Ticaret Odası’nda ‘Kirleticilerin Gideriminde Bakteriyolojik Fırsatlar’ konulu programda konuşan Gebze Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Aslantaş, dünya da özellikle buharlı makinelerin icadından sonra yapılaşma ve lojistik faaliyetlerin buharlı makinalarla daha kolay ve hızlı olmasının yanında çok ciddi yeni icatlar, patentler ve stratejik ürün arayışlarına gidildiğini belirtti. Abdurrahman Aslantaş, “Eskiden organik maddelerden yapılan araç ve gereç atıkları doğaya bırakıldığında doğal ve hızlı dönüşmeleri neticesinde bir kalıcı kirlilik oluşturmuyordu. Günümüzde özellikle petrol ve türevleri kimyasal ürünler, toksit ürünler tabiatta uzun yıllar dönüşmeyen ve tamiri yüzyıllar alacak kirliliklere sebep olabilirdi. Ancak geldiğimiz noktada ilk önce bu tahribatı yapanlar, dünyamızın her geçen gün yaşanmaz bir hal aldığını görünce doğa hassasiyeti oluşturdular. Kirletmeme konusunda daha dikkatli davranılması ve atıkların da doğaya zarar vermeden yok edilmesi noktasında tam bir anlaşma sağlanamasa da en azından bir gayret oluşması bizi memnun etmektedir” ifadesini kullandı.
“Doğa korunsun diye ödenecek bedelleri ödemeye hazırız”
Sanayileşirken ve zenginleşirken tabiatı tahrip edenlerin, temiz bir dünya için yapılacak çalışma ve belgelendirmeyi de ticari bir kazanca dönüştürdüklerini görmekte olduğunu vurgulayan Aslantaş, “Bizler yeter ki doğa korunsun diye ödenecek bedelleri ödemeye hazırız. Yeni dönemde tabiatın korunması, tesislerin verimli çalışması, sürdürülebilir çözümler üretilmesi, doğanın kirletici maddelerden arındırılması için geleneksel yöntemlerin yanı sıra daha yenilikçi ve etkili teknolojilere ihtiyacımız var. İşte bugün üzerinde duracağımız konu tam da bu noktaya odaklanıyor” dedi.
“Biz üniversiteden sanayiye teknoloji aktarımının paydaşıyız”
Türkiye’nin denizlerinden izole edilen bakterileri kullandıklarını dile getiren Prof. Dr. Gülşen Altuğ, “Paris İklim Anlaşması, Ulusal Deniz Araştırma Stratejisi, küresel iklim değişimi yönergeleri, Tek Sağlık yaklaşımı gibi yeşil mutabakat ile ortak paydası olan birçok ulusal ve uluslararası yönergeyle uyumlu olarak, ülkemizin ihtiyaçları konusunda; patente dayalı deniz bakterileri kaynaklı, biyolojik tabanlı yerli hammadde ve ürünleri İ.Ü. Teknokent (ENTERTECH) bünyesinde geliştiriyor ve üretiyoruz. Biz üniversiteden sanayiye teknoloji aktarımının paydaşıyız” dedi. Altuğ, “Bizim iş modelimizin amacı akademik deneyim ve bilgi birikimini ülke ihtiyaçları doğrultusunda doğa tabanlı çözümler sunmak ve Türkiye’den dünya pazarına giren ürünlerin sürdürülebilirliğini sağlamaktır. Ürünler gereksinim duyulan alana özel ve üretim koşulları yönünden geniş pencere sunmaktadır” diye konuştu.
“İnsan, evrenin ve gezegenin tek sahibi değil”
İnsanın bu evrenin tek sahibi olmadığını söyleyen Gülşen Altuğ, “İnsan, hayvan, çevre iş birliğinin birbirini desteklememesi, Kirleticilerin Çin'deki bir balığın dünyayı etkileyecek bir salgına, pandemiye dönüşmesine neden olabiliyor. Belki ileride süper dirençlilik kazanmış kirleticilerden dolayı süper dirençlilik kazanmış bakterilerle karşılaşmak ve bildiğimiz antibiyotiklerle bunun çaresini bulamamak gibi tehlikeleri de barındıran bir süreç içerisindeyiz.Toplumların bu anlamda bilgisini, farkındalığını arttırabilecek davranışlar sergilemeliyiz. Uygulayacağımız çözüm yöntemlerinde doğa temelli, doğaya, çevreye zarar vermeyen alışkanlıkları benimsemeli ve bunları mevzuatımıza almalıyız” dedi.