Polat Makina, kalkınma hamlesiyle desteklenen projesi için tesis kuruyor
Polat Makine, bitkilerdeki etken maddenin en doğal haliyle elde edilmesine imkan sağlayan Süperkritik Akışkan Ekstraksiyon Sistemleri’nin üretmek için tesis kuruyor. Şirket, yeni tesisini 18 ayda tamamlayacak.
AYDIN - Polat Makina, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programı kapsamında destek almaya hak kazanan 10 projeden biri olan, Süperkritik Akışkan Ekstraksiyon Sistemleri’ni üreteceği tesisin temelini attı. Bitkilerdeki etken maddenin en doğal haliyle elde edilmesine imkân sağlayan sistemlerin üretileceği tesis 18 ayda tamamlanacak.
Türkiye’de endüstriyel olarak ilk kez üretilecek olan Süperkritik Akışkan Ekstraksiyon Sistemleri’nin bitkilerin işlenmesi konusunda ürün kalitesini ciddi olarak artıracağını belirten Polat Group Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Polat, Polat, “Bu sistemleri üretecek tesisimizin temellerini geçtiğimiz Mayıs ayında attık. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programı kapsamında destek alan ilk 10 projeden birini hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz. Ülkemize katma değer yaratmaya ve hizmet etmeye devam edeceğiz” dedi.
"Dünyada Türkiye'nin payını büyütmeyi hedefliyor"
1993’ten bu yana endüstriyel satrifüj teknolojileri, dekantör ve seperatör üretimi yapan Polat Makina, Türkiye’de ilk kez üretilecek olan “Süperkritik Akışkan Ekstraksiyon” ürünü ile bir yeniliğe imza atacak. Karbon ekstraksiyon yöntemi ile temel olarak bitki materyali içerisindeki faydalanılacak bileşik başka bir çözücüye alınıp, işe yaramayan kısım bitki materyali içerisinde bırakılabiliyor. Bu yöntemde, tamamıyla zararsız olan karbondioksit gazı yüksek basınç ve oda sıcaklığına yakın bir sıcaklıkla çözücü özelliği kazanıyor ve böylece bitki materyalindeki etken maddenin en doğal haliyle elde edilmesi mümkün hale geliyor. Bu sayede, bitkisel ekstraksiyonda yoğun olarak kullanılan etanol, hegzan, etil asetat çözücülerin zararlı etkilerinden ve ekstrakt içindeki kalıntılarından sakınılabildiği gibi, yüksek sıcaklık kullanılmadığı için bitkisel etken maddelerin bozulmadan elde edilmesi sağlanıyor. Bu sistemin tıbbi ve aromatik bitkiler bakımından oldukça zengin olan Türkiye’nin, dünya pazarından daha fazla pay almasına katkı sağlaması hedefleniyor.
