Planlı tarımda ‘yasaklama’ yerine ‘teşvik’ yolu izlenmeli

Adana Çiftçiler Birliği, 2023 Yılı Tarım Raporu’nu açıkladı. Raporda planlı üretim modeline dikkat çekilerek, yöntem olarak ‘yasaklama ya da cezalandırma’ yerine ‘teşvik ve ucuz finansman’ yolunun izlenmesi önerildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Planlı tarımda ‘yasaklama’ yerine ‘teşvik’ yolu izlenmeli

Eray ŞEN

ADANA - Raporun içeriği hakkında bilgi veren Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, tarım ve hayvancılıktaki sorunlar ile çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaştıklarını söyledi. Pandemi süreci sona ermesine rağmen uluslararası piyasalardaki tarımsal girdi ve emtia fiyatlarındaki yükselişin devam ettiğine dikkat çeken Doğru, “Pandemi süreci tarımın ne kadar vazgeçilmez ve stratejik bir sektör olduğunu bir kez daha tüm insanlığa gösterdi” dedi.

Raporun ilk maddesinde iklim değişikliğine yer verdiklerini ifade eden Doğru, “Su kaynaklarımızı daha iyi koruyacak, daha az suyla, daha az enerji sarf ederek, daha fazla verim alınabilecek kapalı basınçlı sulama altyapı yatırımlarına hız verilmelidir” diye konuştu. Doğru, artan enerji maliyetlerinin yol açtığı sıkıntılara karşı ise sektörün bütün üretim aşamalarında güneş enerjisinden daha fazla yararlanmak gerektiğini kaydetti.

Doğru, ‘planlı üretim’in önemine dikkat çekerek,“Yasaklama veya cezalandırma ile değil, teşvik ve ucuz finansman da dahil farklı destekleyici politikalarla planlamanın daha cazip ve uygulanabilir olacağı kanaatindeyiz” ifadesini kullandı. Ziraat Bankası aracılığıyla verilen hazine destekli tarımsal işletme ve yatırım kredilerinin sadece finansman imkanı sunmaktan öteye giderek, Türk tarım ve hayvancılığına yön verir hale gelmesinden memnuniyet duyduklarını ifade eden Doğru, “Türk tarımının eksiği olan; birleşme, ortak iş yapma, pazarlama, KOBİ’leşerek ürün işleme ve markalaşma gibi konular teşvik edilmeli, kredi imkanları bu alanlara da şartlı olarak tanımlanmalıdır” dedi.

“Gıda fiyatlarındaki artışın nedeni çiftçi değil”

Gıda enflasyonu ile mücadelede önceliğin tarımsal girdi maliyetlerini düşürücü tedbirlere verilmesi gerektiğini anlatan Doğru, tüm dünyayla birlikte yaşanan gıda fiyatlarındaki artışın sebebinin Türk çiftçisi olmadığı, hatta tarım, gıda fiyatlarındaki artıştan en olumsuz etkilenen sektörlerin başında tarım sektörünün geldiğini söyledi.

Hal Yasası’nın kimseye faydası yok!

Raporda Hal Yasası konusunda şu görüşlere yer verildi: “Hal kayıt sisteminin ne üreticiye, ne tüccarlara, ne de karar alıcı konumundaki kamuya hiçbir katkısı olmamıştır. Bu nedenle yeni çıkacak olan hal yasasında; hale giriş mecburiyetinin kaldırılması ve mevcut hallerin sayısının azaltılarak, merkezi ve daha büyük, soğuk hava depoları olan ve lojistik imkanları açısından güçlü hal komplekslerinin inşası gerekmektedir.

Her köye bir bekçi görevlendirilmeli!

Raporda tarımsal üretim sürecinde yaşanan sorunların çözümüne yönelik bazı öneriler özetle şöyle:

-Tarımsal destekleme; üretime, verime ve üretim maliyetlerini düşürmeye odaklı olmalı.

 -Çiğ süt tavsiye fiyatlarının açıklandığı Ulusal Süt Konseyi daimi başkanı Hayvancılık Genel Müdürü olmalı ve USK üretici ile sanayici arasında güvenilir ve tarafsız bir uzlaşma masası haline dönüştürülmeli.

-Beyan, askı ve inceleme süreleri tamamlanan 3 ay önceki süt ve et prim hak edişleri aylık olarak düzenli bir şekilde ödenmeli.

-Tarım ürünlerinin işlenmesiyle tüketiciye sunulan gıda ürünlerinde taklit ve tağşişle mücadeledeki denetim ve analizler daha sık yapılmalı.

-Çiftçi mallarını koruma kanunu güncellenmeli. Çiftçi malına yönelik hırsızlık suçlarına verilecek hapis cezaları indirimsiz olarak uygulanmalı. Güvenlik amaçlı her köye bir bekçi görevlendirilmeli.

-Buğdayla arpadan başka ürün yetiştirme şansı bulunmayan bölgelerde genç kuşakların bu işi sürdürmeleri için pozitif ayrımcılık yapılmalı.

-Tarımsal atıkların yakılarak enerji üretildiği tesisler, tarımsal üretimden uzak yerlerde inşa edilmeli.

-Zirai ilaç kullanımı talimatnamesi yenilenmeli. Kimyevi ilaçların azaltılması için biyolojik ve biyoteknik mücadele metotları desteklenmeli.

-Yaş meyve sebzelerin yoğun olarak ekildiği yerlerde, ürünler hızlı tren hatlarıyla frigolu vagonlar da kullanılarak taşınmalı.

-TARSİM sigorta risk kapsamı her yıl oluşan yeni risklerle artıyor. Gelir Kaybı Sigortası ülke genelinde uygulanmalı.

 

 

Şehirler