Oylum, 50 bin markette yer almayı hedefliyor

Hilal SÖNMEZ

KAYSERİ - Yurt genelinde ulusal ve yerel marketlerde 30 bin noktada yer alan firma, bu sayıyı 50 bine çıkarmayı hedefl iyor. 2020 yılını 120 milyon TL’nin üzerinde ciro ve 4 milyon dolara yakın ihracat rakamıyla kapatan marka, orta vadede ise satışlarının yüzde 50’sini ihraç etmeyi hedefl iyor.
Oylum, bisküviden gofrete, kremalı ürünlerden, marşmelovlu ürünlere ve krakerden çikolata kaplamalı ürünlere kadar geniş bir ürün gamına sahip. Şirketin son yıllarda yaptığı yatırımlarla hem altyapısını hem de makine ekipmanını uluslararası standartlara çıkardıklarını söyleyen Oylum Grup CEO’su Yener Büyüknalbant, “Tüm bu yatırımlar için son yıllarda 10 milyon TL üzerinde harcama yaptık. Bu sene içerisinde bisküvi üretim kapasitemizi iki katına çıkaracağız. Yatırımlarımıza devam ediyoruz. Yeni ürün gruplarıyla alakalı çalışmalarımız olgunlaştığında yeni yatırım haritamızı da netleştireceğiz” diyor.

Güney Amerika ve Uzakdoğu’da pazar arıyor

Yurtiçinde çok sayıda zincir markette ve çoğu ilin yerel marketlerinde ürünlerini tüketicilere sunan Oylum, şu anda 30 bin noktadaki ürün varlığını 50 bine çıkarmayı ve tüm ulusal market zincirlerinde yer almayı hedefl iyor. Üretimin yaklaşık üçte birini ihraç ettiklerini ve dış pazarda çeşitliliğe önem verdiklerini kaydeden Büyüknalbant, Amerika, Kanada, İngiltere, Almanya, İsrail başta olmak üzere birçok Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkesine ihracat yaptıklarını ve son dönemde de Güney Amerika ve Uzak Doğu pazarında yeni bağlantılar üzerine çalıştıklarını söylüyor.

'Tarımda verimliliği esas alan politikalar gerekiyor'

Atıştırmalık sektöründe küresel bir marka olmayı hedefl ediklerini kaydeden Yener Büyüknalbant, altyapı ve modernizasyon yatırımlarında süreklilik anlayışında olduklarını vurguluyor. Gıda sektörünün 2020 yılını pandeminin de etkisi ile olağandışı geçirdiğini ifade eden Büyüknalbant şunları söyledi: “Hem üretimdeki azalma hem de fiyatlardaki artışlar ile gıda endeksi tarihi zirvesini yaptı. Bu da sektördeki bir firma olarak bizi endişelendiriyor. Özellikle ülkemizdeki tarım sektörüne verilen desteklerin artırılması ve tarım üretiminde verimliliği esas alarak uluslararası çapta rekabetçi politikalar benimsenmesi ileride ülkemizi jeopolitik bir tarım üssü haline getirebilir. Bu fırsatın iyi değerlendirilmesi hem ülkemiz hem de sektörümüz için oldukça isabetli olacak.”