Osmaniye’de 230 firma yatırım yapmak için yeni OSB’yi bekliyor

DÜNYA Gazetesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde 81 ildeki oda ve borsalarla bir araya geliyor. “Başkanlar Konuşuyor” adlı bu projede dördüncü kent Osmaniye oldu. DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan Osmaniye’nin başkanları iklim değişikliği nedeniyle seracılıkta kentlerinin önemli bir merkez haline geleceğini söylüyor.

Başvurumuzu yaptık 2’nci OSB onay aşamasında

Devrim Murat Aksoy / Osmaniye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı

Mevcut organize sanayi bölgemiz (OSB) yüzde 100 doluluk oranına ulaştığı için ikinci bir OSB yapmak için çalışmalar yürütüyoruz. Yerini belirledik, Sanayi Bakanlığı'nda onay aşamasında. Onaylandığında bir yıl içerisinde bu OSB'yi de kentimizin içinde kurmayı hedefliyoruz.

Şu anda Osmaniye'de yatırım yapabilmek için 230 yatırımcımız sırada bekliyor. Bu yatırımcılar ağırlıklı olarak demir-çelik sektörü, beyaz eşya ve bu sektöre bağlı kuruluşlar.

Birinci OSB’mizde şu an 110 firma faaliyet gösteriyor. Osmaniye’de Türkiye’nin en önemli yatırımları var. Tosyalı’nın Başbuğ’un dev yatırımları bulunuyor. Tabii bununla birlikte ilçemiz Kadirli'de de bir OSB'miz var. Orada da genişleme çalışmaları var. Ayrıca diğer ilçelerimizde de sanayi bölgeleri planlıyoruz. Bu çalışmalarla birlikte 230 yatırımcımıza cevap vereceğiz. OSB'lerimizi hayata geçirdiğimizde kentimiz hızla büyüme kaydedecek. Osmaniye teşvikte 5. Bölge kapsamında, ancak OSB’ler 6. Bölge teşviklerinden faydalanıyor. Bu da Türkiye’deki en çok teşvik edilen bölge anlamına geliyor. Kentimiz sadece teşvikte değil, lojistikte de avantajlı. Çünkü tren yolu bağlantısı var, özel liman yapıyoruz. Bunların hepsini ele aldığımızda daha avantajlı bir konuma geliyoruz. Osmaniye'miz gelişmekte olan bir il. Yatırım yapan karlı çıkacak. Pandemi sürecinden sonraki 10 yılda Osmaniye Türkiye'nin parlayan yıldızı olacak.

İhracat kayıtlarını buraya almalarını isteyeceğiz

İhracatımız ağırlıklı olarak demir-çelik ürünleri alanında. Bu da ihracatımız içinde yüzde 70’lik bir orana işaret ediyor. Osmaniye’nin ihracatı 2017 yılından 2018’e geçerken yüzde 67 büyümeyle 271 bin dolar oldu. 2019 yılında yüzde 12 artış yaşadık ve 304 milyona çıktı. 2020 yılında pandeminin etkisiyle yüzde 33’lük bir kayıp yaşadık ve 205 milyon doları biraz aştık. Ancak 2021’e çok hızlı başladık. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bizimle ihracat için önemli çalışmalar yaptı. Biz de bu çalışmalar neticesinde kümeleşmeye gittik ve eğitimler verdik. Firmalarımızı ihracat ofisleri ile buluşturuyoruz.

Bir de şöyle bir durum var. Osmaniye’de üretim yapan firmalarımızın bazılarının merkezleri İstanbul'da, İskenderun'da… Bu firmaların yaptığı ihracat oranın ihracat kayıtlarına giriyor. Biz sayın valimizden yeni kurulacak OSB'de vergi kayıtlarının burada olmasını rica ettik. Çünkü firmaların bu tutumu vergi kayıtlarından aldığımız payı da etkiliyor. Dolayısıyla firmalarından vergi dairesi kayıtlarının Osmaniye'de olmasını isteyeceğiz, bunu talep edeceğiz.

Havalimanı ve tıp fakültesi yatırımı istiyoruz

Kentimize yapılması gereken iki önemli yatırım daha var. Biri havalimanı, diğeri tıp fakültesi. Havalimanının yeri belirlendi. Tıp fakültesiyle de üniversitenin konseyinden karar çıktı. Cumhurbaşkanımızın onayına gidecek. İnşallah tıp fakültemiz de böylece kurulmuş olacak. Hem OSB’lerimizin gelişmesi hem de tıp fakültemizin hocalarının gelip gitmesi havalimanı ile sağlanmış olacak. Bu iki önemli adım atılırsa kentimizin önü açılır.

20 milyonu aşkın zeytin ağacı var

Osmaniye'de 20 milyon üzerinde zeytin ağacı var. Zeytinimizi tanıtmak için bir strateji belirledik. Uzun bir süreç olacak ama buna değer. Osmaniye Zeytini ve Osmaniye Zeytinyağı isimleriyle coğrafi işaretimizi alacağız, tescilimizi yaptıracağız. Bunun da tanıtımımıza büyük bir katkısı olacak. Zeytincilik şu andaki gelişmesini böylece daha da ileriye taşımış olacak.

İklim değişikliği seraları Osmaniye'ye taşıyacak

Osmaniye’miz seracılık için de önemli bir merkez haline geliyor. Meteorolojiden aldığımız bilgilere göre hem Antalya’da hem de civar kentlerde çok fazla doğal afet yaşanıyor. Dolu, sel sürekli seraları vuruyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Meteoroloji, Osmaniye’nin seracılık için değişen iklim koşulları ile en uygun kent olduğunu öngörüyor. Biz de bu kapsamda 10 dönüm bir eğitim serası projesi için harekete geçtik. Osmaniye Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu projemizin onaylanmasını bekliyoruz. 5 dönümü muz, 5 dönümü de sebzeden oluşacak. Lojistik anlamda da Osmaniye, Güneydoğu, Doğu Anadolu'ya hızlı ürün ulaştırmada önemli rol oynayacak.

Yer fıstığı kayıt altına alınırsa, devlete 300 milyon TL geliri olur

Sait Çenet / Osmaniye Ticaret Borsası Başkanı

Ticaret Borsası olarak 350 civarında üyemiz var. Bunun 150’si yer fıstığının ticaretini yapıyor. Geri kalanlar değişik alanlarda. Üretim olarak da yer fıstığımız başta geliyor, zeytinimiz, turpumuz, pamuk, soya, mısır bunların hepsi ilimizde üretiliyor. Osmaniye, yer fıstığının başkenti. Yer fıstığının yüzde 90'ı Osmaniye'den işlenip Türkiye geneline dağılıyor. Üretimde ise Osmaniye yer fıstığında yüzde 40'lık paya sahip.

Yer fıstığında önemli bir sorunumuz var. Destekleme kapsamında değil. Bu nedenle üretilen 2 bin 441 ton fıstığın 60 bin tonu kayıt içinde. Bu durumdan hem devletimiz hem üreticimiz zarar ediyor. Bunun için devlet büyüklerimizden yardım istiyoruz. Hesaplattırdık, devletin bunu kayıt altına alması durumunda, 300 milyon liranın üzerinde karı olacaktır. 110 milyon lira üreticiye verecek ama bunun karşılığında da 300 milyon liranın üzerinde devletimiz kazanacak. Acil çözüm beklediğimiz sorunumuz bu.

Yer fıstığı depoda bir yıl kalabiliyor

Yer fıstığında 2021 yılı ihracatına baktığımızda 3 bin tonluk bir ürün görüyoruz. Bu da çok az. Çünkü ürettiğimiz ürün anca Türkiye'ye yetiyor diyebiliriz. Maliyetlerimiz dünya piyasasının çok da az olsa da üzerinde. Dolayısıyla dünya bizim yerfıstığımızı çok da bilmiyor. Ama önemli bir avantajımız var. Çok lezzetli. Ayrıca yer fıstığının çok önemli bir besin değeri var. 100 gramda 600 kalori enerji veriyor. Beynimizden tutun tüm vücudumuzun önemli ihtiyaçlarını karşılıyor. Yer fıstığını tüketmek lazım. 2 yıldan beri fıstığımız çok güzel para etti. Para edince arazilere bol bol fıstık ekildi ama pandemi girince fıstıklar elde kaldı. Elde kalınca fiyatlar şu an düşük. Depolama var. Ancak yer fıstığı depoda ancak bir yıl kalabiliyor. Bir yıl sonra lezzeti kalmıyor.

En genç zeytin ağaçları bizde

Zeytinlerimiz çok genç. Çoğu 2000 yılından sonra ekildi. Dolayısıyla tam da verimimizin artacağı yıllara geldi. Osmaniye’de hem sofralık hem de yağlık zeytin var Zeytinyağımızın aroması bambaşka ve yöremize özel. Yağlı Tohumlar İl Müdürlüğü’nün çalışmaları var. Tohum çalışması da çok önemli, çünkü tohum ne kadar kaliteli olursa verimi de o kadar arttırır. Artık dünyada tarım desteklerinden çok tarımla ilgili verim destekleri gündemde. Çünkü tarım arazileri azalıyor, nüfus çoğalıyor. Nüfus çoğalınca da tarım arazilerine yerleşim oluyor. Yerleşim olunca da tarım arazileri azalıyor. Bu bir kısır döngü, bunu kırmamız lazım.

Odağımız su ve arazi toplulaştırma olmalı

Su bir diğer önemli konu. Yeraltı sularımız, bunları sürekli çıkartıyor olmamız tarlalarımıza zarar veriyor. Yeraltı suları soğuk çıktığı için toprağı çoraklaştırıyor. Kapalı sisteme dönmemiz gerek. Barajlar, göletler olması gerekiyor. Çünkü bizim bölgemizde her taraf dağlık olduğu için dağlardan akan boş sular var denize giden, o suları kesinlikle kapalı sisteme çevirmemiz lazım. Bunu da ekoloji bozmadan yapmalıyız. Devletimizin de bu konuda el atması, bütün yatırımları bu şekilde yapması gerekiyor. Hem vatandaş kazanacak hem üreticimiz kazanacak hem devletimiz kazanacak. Bunun dışında da gerçekten arazi toplulaştırmaya ihtiyaç var. Tarlalar, nesilden nesile parçalana parçalana gidiyor.