"Mısır da pamuğun akıbetine uğramasın!"

Mısır üretimi, lisanslı depoculuk ve ürün ihtisas borsasının ele alındığı toplantıda konuşan Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, üreticinin zarar ettiği için pamuktan uzaklaştığını hatırlatarak, “Önlem alınmazsa, geçen sene pamuk üreticisinin başına gelen, bu sene de mısır üreticisinin başına gelir” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
"Mısır da pamuğun akıbetine uğramasın!"

Eray ŞEN/ADANA

Türkiye’de nişasta sektörünün çatı kuruluşu olan Nişasta Sanayicileri Derneği (NİSAD), Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB), Tarım Ürünleri Lisanslı Depo ve Yetkili Sınıflandırıcı Şirketleri Derneği (LİDAŞDER) ve Adana Ticaret Borsası paydaşlığında, Adana Ticaret Borsası Konferans Salonu’nda “Mısır Üretimi, Lisanslı Depoculuk ve Türkiye Ürün İhtisas Borsası Değerlendirmesi” konulu panel düzenlendi. Etkinlik, sektörün önde gelen kurumlarının temsilcileri, çiftçi, tüccar ve sanayicilerden yoğun ilgi gördü.

Açılış konuşmasını yapan NİSAD Başkanı İsmail Başaran, nişastanın hammaddesi mısırın son yıllardaki gelişimi hakkında bilgi verdi. Türkiye’de 2000 yılında 2.3 milyon ton üretilen mısırda bu sene 8.3 milyon ton rekolte beklendiğini açıklayan Başaran, Adana ve Eskişehir’de mısır alanlarının arttığını, İç Anadolu, Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz gibi farklı iklim koşullarına sahip bölgelerde büyük gelişme gösterdiğini kaydetti. Başaran, nişasta sanayinin ürettiği yaklaşık 600 kalem ürünün gıda, yem, kağıt, kozmetik, ilaç gibi sektörler tarafından kullanıldığını belirtti. NİSAD Başkanı, nişastanın dışında bioetanol, sitrik asit gibi ürünlerin de mısırdan elde edildiğini kaydetti.

Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç ve Tarım İl Müdürü Muhammet Ali Tekin’in değerlendirmelerinin ardından NİSAD Genel Sekreteri İsmail Kemaloğlu moderatörlüğünde panel düzenlendi. Lisanslı depoculuk sektörünün masaya yatırıldığı panele; LİSAŞDER üyesi Adnan Numanoğlu, NİSAD adına Sunar Grup Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çomu, Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru ve TÜRİB Genel Müdür Yardımcısı Dr. Necla İ. Küçükçolak katıldı.

“Yanlış politikalarla pamuğa sırtımızı dönüp, mısıra yöneldik”

Adana’da tarla tarımı olarak ekilen en önemli, stratejik ürününün mısır olduğuna dikkat çeken Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, “Eskiden pamuktu. Pamuk 1980’li yıllara kadar Adana’nın temel bitkisi idi. Ama ne yazık ki adımızı bütün ülkeye, dünyaya duyuran pamuğa biz çiftçiler olarak sırtımızı mecburen döndürülmek zorunda kaldık, çünkü pamuk para kazandırmamış, yıl içerisinde bazı sanayicilerimizin yanlış olarak değerlendirmeleri, yanlı ve yanlış devlet politikaları sonucunda pamuğa sırtımızı dönüp mısıra yönelmişiz” dedi.

Adana’nın Türkiye mısır üretiminin yüzde 13’ünü karşıladığını vurgulayan Doğru, şu değerlendirmeyi yaptı: “Mısır şu anda önceliğimiz ama geçen sene pamuk biraz vardı. Fakat pamuk fiyatları bütün Türkiye’de aşırı düşünce, bütün dünyada pandemiden sonra emtia fiyatlarında anormal gelişmeler olunca, dengeler bozuldu. Pamuk da bunlardan etkilenen bir ürün oldu. Geçen sene Adana’da pamuktan kaçan üreticinin birçoğu mısıra yöneldi. Açıklanan resmi rakamlara göre geçen sene 8.5 milyon ton mısır ürettiysek; bu sene benim görüşüm Kızıltepe, Mardin, Diyarbakır, Urfa, Adana, Hatay, Antalya, Aydın, Söke gibi pamuk bölgelerindeki üreticilerin bir çoğu mısıra dönmüş ve bu sene 9-9.5 milyon tonun belki daha üzerinde bir üretim olacak demektir. Ama fiyatlara bakarsak, geçen sene hasat ettiğimiz fiyatlardan daha düşük seviyede. Yani eğer mısır bu fiyatlarla temmuz-ağustosu da önlem almadan geçirirse, geçen sene pamuk üreticisinin başına gelen, bu sene de mısır üreticisinin başına gelir.”

“Nişasta bazlı şeker kotası yükseltilmeli”

Sektör paydaşlarının Bakanlığa, bürokrasiye hep beraber gidip önlem alınması için çağrıda bulunmasını öneren Doğru, şöyle devam etti: “Buğdayda gördük, TMO piyasadan yüksek fiyat verse de ürünün hepsini alamıyor. O zaman başka önlemler lazım. Nişasta sektörü üretilen toplam mısırın yüzde 25’ini alıyor. Bu kadar büyük potansiyel varken, nişasta bazlı şeker kotasının yükseltilmesi lazım. Diğer yan ürünlere de farklı destekler verilmeli, ihracatının önü açılmalı. Mısırın üretimini 4 katına çıkartmışız, pazarını da bu oranda artıramazsa eğer, o zaman bunu niye üretiyoruz? Daha fazla pazar bulmalı, daha fazla destek vermeli, lisanslı depoculuk gibi farklı sistemleri hayata geçirmeliyiz ki ürettiğimiz bir işe yarasın.”

Konya’da çıkacak ürünü koyacak yer yok!

Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, lisanslı depoların çiftçi için öneminin sürekli arttığına değinerek, şöyle konuştu: “Şimdi buğday dönemindeyiz, Adana’da buğday sezonu bitti, diğer taraflarda devam ediyor. Adana dahil olmak üzere lisanslı depolarda doluluk oranı çok yüksek. Şu anda ülkede 9 milyon tonun üzerinde lisanslı depo kapasitesi var. Ticaret Bakanlığından alınan lisans 19 milyon tona ulaşmış ama bir kısmı yapım aşamasında, bir kısmı henüz karar vermemiş. Ama Türkiye’nin bugün itibariyle 15 milyon ton kapasiteye ihtiyacı olduğunu görüyorum. Çünkü yarın Konya bölgesinden çıkacak ürünleri koyacak yer yok.”

 

Şehirler