Mersin, Ana Konteyner Limanı’ndan vazgeçmeyecek
Türkiye’nin 10’uncu Kalkınma Planı’nda Mersin’e yapılacağı duyurulan, daha sonra 11’inci kalkınma Planı’nın da ismi Doğu Akdeniz olarak değiştirilen Ana Konteyner Limanı için Adana’nın Yumurtalık ilçesinde ÇED toplantıları yapılmasına Mersin’deki iş dünyası temsilcilerinden sert tepki geldi.
Mehmet Nabi BATUK
MERSİN - Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından Mersin’e yapılacağı açıklanan Ana Konteyner Limanı Projesi için, Adana Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün 24 Haziran 2022 tarihinde, projenin ÇED sürecine ilişkin Halkın Katılım Toplantısı yapılacağını duyurduğu ve ÇED Sürecine Halkın Katılımı Toplantısı’nın 4 Temmuz 2022 tarihinde gerçekleştirildiği ortaya çıktı. Yaklaşık 20 yıldır HUB limanı olarak hizmet vermek üzere yıllık 12 milyon TEU konteyner elleçleme kapasitesine ve 355 milyon euro bedelle inşa edilecek Ana Konteyner Limanı’nın söz verilenin aksine Adana’ya yapılması girişimlerine sert çıkan Mersin iş dünyası temsilcileri, “Bu yanlıştan bir an önce dönün” çağrısı yaptı. Kentte kümelenen lojistik sektörlerinin hızlı şekilde küçüleceğini belirten iş dünyası temsilcileri, Mersin Ana Konteyner Limanı’ndan vazgeçmeyeceklerini Ankara-Mersin hattındaki girişimlerini sıklaştıracakları mesajı verdi.
MTSO: Kent lobileriyle yatırım boşa düşürülmeye çalışılıyor
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Mersin Ana Konteyner Limanı’nın 10’uncu Kalkınma Planında yatırım yeri olarak Mersin ismi zikredilerek kayda geçtiğini ve devletin en üst perdesinden pek çok kez ilan edildiğini anımsattı. Ana Konteyner Limanı’nın Mersin’in dışında bir yere yapılmasının kabul edilemez olduğunu ifade eden Ayhan Kızıltan “Geçmiş dönemlerde bazı spekülatif açıklamalardan ve yatırım yerinin başka bölgelere kaydırılabileceği haberlerine yönelik olarak hem dönemin Maliye Bakanı Lütfi Elvan, hem de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay tarafından yatırım yerinin Mersin olacağı söylenmiş ve bizler de bunu devletimizin bir sözü olarak kabul ettik. Aksini Mersin kamuoyu olarak düşünmüyoruz bile. Seneler süren bilimsel çalışmaların, verimlilik ve uygunluk analizlerinin sonunda ortaya çıkan bu önemli yatırımın birkaç holdingin kulis çalışmalarıyla, bazı basit lobi faaliyetleri ile Mersin dışında başka bir bölgeye kaydırılması bu önemli projenin boşa çıkmasıdır, işe yaramaz hale gelmesidir” dedi.
“Küresel lojistik ve tedarik zincirleri de projeyi Mersin olarak kabullendi”
Mersin Ana Konteyner Limanı’nın ülke adına hayati öneme sahip bir vizyon projesi olduğunu kaydeden Ayhan Kızıltan, “Vizyon projeler bilimsel veriler ışığında, verimlilik ve karlılık temelinde değerlendirilir. Basit kent milliyetçiliklerinin, kent rekabetlerinin veya bazı sermaye gruplarının sadece kendi karlarını düşünen lobi ve kulis çalışmalarının Türkiye için çok önemli olan bu projeyi baltalamasına izin verilmemelidir. Mersin Ana Konteyner limanı sadece siyasi iradenin zamanında doğru şekilde yer tespiti yaptığı bir proje değildir. Evet, kent dinamikleri de bunu talep etmiştir ama hepsinden de önemli olan küresel lojistik ve tedarik zincirinin de bu projeyi Mersin olarak kabullenmiş olmasıdır. Küresel ekonomik dinamiklerinin kabul etmeği bir yerde yatırım yaparsanız bu yatırım bir israf haline gelir. Akılcı olmayan her karara ülkenin kaynaklarının israfıdır. Sonuçta bu yatırımlar dünyayı ülkemize çekmek için yapılıyor. Dahası, lojistik sadece limandan ibaret de değildir. Bu bir eko-sistemdir. Mersin, planlanan bu limanı besleyecek nitelikli lojistik firmalara, kara taşımacılık filosuna, gümrük müşavirliği hizmetlerine, nitelikli dış ticaret firmalarına ve yeterli depoculuk alt yapısına sahip nadir kentler içindedir. Mersin Türkiye’de İstanbul dışında bu alt yapıya sahip tek kenttir, bu kültüre sahip tek kenttir. Biz Mersin iş dünyası olarak, Mersin kamuoyu olarak devletimizin verdiği söze ve devlet ciddiyetine samimiyetle güveniyoruz” diye konuştu.
MDTO: Ana Konteyner Limanı projesinde sorunlar devam ediyor
Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, devletin görevlendirdiği kuruluşların yapmış olduğu fizibilite çalışmalarında Ana Konteyner Limanı için en uygun yerin Mersin olduğunun belirlendiğini aktardı. Kalkınma Planlarında bugüne kadar da ana konteyner limanının bu şekilde yer aldığını ifade eden Cihat Lokmanoğlu, ÇED sürecinin de 2009 yılında tamamlandığını söyledi. Başkan Lokmanoğlu, “Adana’da söz konusu yatırım için yapılan yer tespiti konusunda edinebildiğimiz bilgiler doğrultusunda, doğusunda Bakü-Tiflis- Ceyhan (BTC) uluslararası akaryakıt terminali, batısında da Sanko iskelesinin olduğu düşünüldüğünde çok sayıda tehlikeli yük taşıyan gemilerin bulunduğu bir alanda liman fikri efektif değildir. Bölgeye gelecek konteyner gemilerinin başta seyir ve manevra güvenliği olmak üzere sıkıntılar yaşanacağı, kullanıcılar ve gemi hatlarına ilave maliyetler getireceğini düşünüyoruz. Sonuç olarak Mersin’de belirlenen yerde Ana Konteyner Limanı’nın yapılması ülkemiz ve bölgemiz ekonomisi için bir zorunluluktur” şeklinde konuştu.
MESİAD: Kentin önemli bir finansal kaynağı ve istihdam kapısı kaybedilir
Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Engin, Mersin kamuoyuna proje için ısrarcı ve birlik olma çağrısında bulunarak şunları söyledi: “Mersin Ana Konteyner Limanı’nın başka bir alana yapılması halinde kentimizin önemli bir finansal kaynağı ve istihdam kapısı kaybedilecek. Bunun geri dönülmez zararları olacak. Kentimiz adına son derece üzgünüz. Siyasi çıkarlar uğruna kentimizin sorunlarına kulak tıkayan ve kentimize katkı sunmaktan kaçınan herkes bu kaybın sorumlusu olacaktır. Bu alanda kentteki tüm kamu ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapmaya hazırız. Mersin Körfezi rüzgar yönü ve derinlik yönünden en uygun alandır.”
MERYAD: Mersin ana konteyner limanından vazgeçmeyecek
Mersin Yatırımcı İş İnsanları Derneği (MERYAD) Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Doğmuş, Mersin Ana Konteyner Limanı’nın Adana’ya kaçırma girişimlerinin Mersin’deki lojistik sektörleri adına geri dönülmez sonuçları olacağını kaydetti. Yaklaşık 2 ay önce Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile gerçekleştirdikleri görüşmeyi anlatan Doğmuş, “Görüşmemizde en önemli gündem maddemiz Mersin Ana Konteyner Limanı’ydı. Bakanımız bizlere söz konusu projenin Mersin’de yapılacağını tekrar vurguladı. Bakanlığın söz konusu proje için kaynağının bulunmadığını uygun bir yatırımcı bulunması halinde projenin ivedilikle hayata geçirilmesi için hazır olduklarını kaydetti. Bizde görüşmemizin sonunda ülkemizin büyük yatırımcıları ile büyük çaplı görüşmeler gerçekleştirdik. Mersin Ana Konteyner Limanı için yatırımcı bulma noktasında çalışmalarını sürdürürken, söz konusu proje için Adana’da ÇED toplantıları yapıldığını öğrendik. Bu adım kentimizin geleceği açısından kabul edilemez. Kentimizdeki tüm aktörlerle işbirliği yapmaya hazırız. En kısa sürede gerekli raporları hazırlayıp tek bir vücut olarak Ankara’ya gideceğiz. Yaklaşık 20 yıldır beklediğimiz yatırımımız kentimizden alınamaz. Mersinliler hiçbir zaman ana konteyner limanından vazgeçmeyecek” dedi.
Japon Devlet Kurumu JICA, yatırım için en uygun alan olarak Mersin’i belirlemişti
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 2000’li yılların başında Japonya ile yapılan işbirliği anlaşmasına istinaden Japonya Devlet Araştırma Kuruluşu’na (JICA) Türkiye’nin Limanlar Master Planını hazırlama görevi vermişti. Yaklaşık 3 yıl boyunca Doğu Akdeniz’de süren toplantılar ve incelemeler sonucunda Türkiye’de yapılması gereken 3 büyük ana liman olarak, Çandarlı, Filyos ve Mersin ana limanlarının belirlenmişti. Günümüzde Çandarlı ve Filyos Ana Konteyner Limanları tamamlanırken Mersin Ana Konteyner Limanı için bugüne kadar adım atılmadı. Mersin Ana Konteyner Limanı, kent imar planlarına işlenirken, proje fizibiliteleri de uzun süre önce tamamlandı. Söz konusu projede ÇED olumlu raporu bulunuyor.