Kuraklık tehlikesi, buğday üretiminde planlama ihtiyacı doğurdu
Buğdaydaki gelecek planlamalarına kuraklık konusunun dâhil gedilmesi gerektiğini vurgulayan GPC Yönetim Kurulu Üyesi Fethi Kalıpçı Sönmez, üretim ve verimliliği artırmak için sürdürülebilir tarım ile kuraklığa dayanıklı üretim metotları gibi yenilikçi uygulamaların gündeme alınması gerektiğini söyledi.
ADNAN AÇIKGÖZ / MERSİN
Küresel Bakliyat Konfederasyonu (Global Pulse Confederation-GPC) Yönetim Kurulu Üyesi Fethi Kalıpçı Sönmez; Türkiye’nin bulgur üretimi ile ihracattaki rolünü değerlendirip, buğday için elzem olarak görülen planlama konusuna değindi.
Uzun raf ömrü ve sağlıklı yapısıyla talep gören bulgurun Türk ekonomisinde önemli bir yer tuttuğunu belirten Fethi Sönmez, Anadolu topraklarında yetişen buğdayların ülke genelindeki 90’dan fazla tesiste işlenerek, yıllık 1,3 milyon ton bulgur üretildiğini anımsattı. Elde edilen ürünün yaklaşık 275 bin tonunun başta Irak, Suriye, Lübnan olmak üzere 70'in üzerinde ülkeye ihraç edildiğini dile getiren Fethi Sönmez, “Türkiye için stratejik ürünler arasında yer alan bulgurun dünya pazarlarındaki pazar payının daha da artırılması gerektiğine inanıyoruz. Var olunan pazarlarda derinleşmek ve müşteri portföyüne yeni pazarlar eklemek için Türk bulgurunun tanıtımının yapılması en önemli gündem maddelerinin başında geliyor. Bu doğrultuda Türk bulgurunun marka algısı ve bilinirliğinin tüm dünyada güçlendirilmesi için Ticaret Bakanlığı desteğiyle Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği koordinatörlüğünde, Karadeniz İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği ve Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri ile birlikte yürütülen tanıtım projelerini oldukça doğru buluyoruz. Üretici markaların da var oldukları pazarlarda, katıldıkları fuarlarla Türk bulgurunun tanıtımını yapması destekleyici bir unsur olacaktır” dedi.
Önlemler geleceği kurtarır
Son dönemde küresel ısınmayla birlikte artan kuraklık dünya genelindeki tarımsal üretim için önemli bir tehdit oluştururken, Türkiye’deki buğday üretiminin sürdürülebilirliğini sağlamanın ihracat katma değerini artırmada önemli bir yer tuttuğuna dikkat çeken Fethi Sönmez, “Bu noktada gelecek planlarına kuraklığı dâhil etmemiz önemli. Hem üretimi hem de verimliliği artırmak için sürdürülebilir tarım, kuraklığa dayanıklı üretim metotları gibi yenilikçi uygulamaların gündemde olması gerektiğini düşünüyoruz” ifadesini kullandı.
Bulgurun uluslararası bilinirliği için çalışmayı sürdürecek
Armada Gıda Yönetim Kurulu Başkanı da olan Sönmez, Mersin'deki 3 fabrikada konvansiyonel ve organik ürün işlemeye devam ettiklerini bildirdi. 2023’te seçili bakliyat ürünlerinde Türkiye toplam ihracatının yüzde 7,2’sini, hububat ürünlerinde ise toplam ihracatın yüzde 7,4’ünü gerçekleştirdiklerini kaydeden Sönmez, “2023’te yurt içi satışlarımızın yüzde 13'ünü, yurt dışı satışlarımızın yüzde 8'ini bulgur oluşturdu. Artan taleple bulgur işleme kapasitemizi, yaklaşık 7 milyon dolar yatırımla 966 ton/güne çıkarmayı planlıyoruz. Armada Gıda olarak, gelecekte de beslenme kültüründe önemli bir yer tutacak bulgurun yurt dışında bilinirliğinin artması ve ihracat payının yükseltilmesi için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.