Kur artışı turizm sektörünü olumlu etkileyecek
Yılın 4 aylık döneminde konaklama sektörünün bankalardan kullandığı nakdi kredilerin ortalama 16,7 milyar TL arttığı, kur artışlarının turizm sektörüne olumlu yansıyacağı belirtilirken, sektörde ‘Türkiye Pahalı mı’’ tartışması başladı.
FİKRİ CİNOKUR (ANTALYA) – Turizm sektör araştırmacı ve Turizmdatabank Kurucusu Erol Karabulut, yılın ilk dört ayında otellerin bankalardan kullandığı nakdi kredilerin arttığını bildirdi.
Türkiye’deki otellerin 2023 yılı Ocak-Nisan döneminde bankalardan kullandığı nakdi kredilerinin ortalama 16,7 milyar TL arttığına dikkat çeken Karabulut şunları kaydetti.
‘’Geçen 2022 yılında otellerin bankalardan kullandığı kredi miktarı 3,14 milyar TL artmıştı. 2022 yılı Ocak-Nisan döneminde 373 milyon TL artan takibe düşen kredi miktarı, 2023 yılının 4 ayında 1 milyar TL azaldı. Diğer yandan bu dönemde, gayri nakdi krediler de 8,22 milyar TL arttı. 2022’de ise 1,07 milyar TL yükselmişti.’’
Kur üzerindeki aşırı baskılar giderildi
Eski bankacı ve Yönetim Danışmanı Feti Kuyucu da turizmde dövizde beklenti ve gelişmeler hakkında bilgi verdi.
İhracatçı ve dış hizmet gelirleri sağlayan sektörlerin döviz kurları üzerindeki baskılar nedeniyle fiyatlama ve satış zorlukları yaşadığını anımsatan Kuyucu, ‘’Seçim öncesi döviz kurlarında olası bir artış istenmemesi nedeniyle aşırı baskı ile seçime gidildi. Sonrası ise makro ekonomi politikaların değişeceği mesajları ile rasyonele dönüleceği ifadesi ile dövize müdahale politikası gevşetildi. Gelinen noktada kurlar seçim sonrası yüzde 18 civarında TL karşısında değerlendi ve bu süreç denge noktasına kadar sürecek görünüyor’’ dedi.
Kur artışları turizmi olumlu etkileyecek
Ülkenin cari açık ve dış ticaret açığının aşırı risk oluşturduğuna dikkat çeken Kuyucu, şöyle devam etti.
‘’Bu yıl ilk dört aylık verilerine göre 100 milyar Dolar üzerinde bir açık söz konusu olacak. Makro ekonomik tedbirler ve politika faizleri ile bu dengelenmeye çalışılacak. Bu çerçevede döviz kazanımı çok değerli hale geldi. Umutlar turizm sektörünün yaratacağı döviz gelirlerinde ve bu beklenti 55-60 milyar dolar. Ancak özellikle ilk beş ayda kur baskısı turizmin konaklama tarafında zorluklara neden oldu. Gıda ve alkolsüz içecekler, işgücü ve benzeri işletme maliyetlerindeki Yİ-ÜFE’lerin üzerinde gerçekleşmiştir. Mayıs Yİ-ÜFE yüzde 64 civarında (TÜİK), kurlardaki artış bu oranların oldukça gerisinde kalmıştır. Turizm sektörü açısından kurlardaki hareketlilik, maliyet yönetimini ve operasyonel gelirleri pozitif etkileyecektir. Geçen yıl yüksek sezonda Antalya’ya 11 milyon turist geldi. Bu yılda ivmenin devam edeceğini bekliyorum. 2019 yüksek sezon rakamlarını artı/eksi 5 sapma ile egale edeceğiz.’’
Destekler verilmeli
Geçen yıl kitle turizmin, yüksek sezonda € / TL ay sonları ortalama kurun 18,03 civarında gerçekleştiğini anımsatan Feti Kuyucu, şunları kaydetti.
‘’Bu yıl için kurların Yİ-ÜFE kadar artmasını öngörürsek 18× Yİ-ÜFE Mayıs = 29, 56 çıkıyor. Bu denge turizmcileri rahatlatır. Karlılıklarda da beklentiler karşılanır. Bankalar ve konaklama sektöründe bu durumda döviz kredisi neredeyse yok. Faizlerde yüzde 10’ların üzerinde. Konaklamada oda stoku yaşı artmaya başladı ve yenileme yatırımları önümüzdeki dönemin en önemli konusu olacak. Trendler / beklentiler değişti. Teknoloji ve akıllı bina teknolojileri çok gelişti, verimlilik ön plana çıktı. Bu yenileme konusunda selektif kredi anlayışı kamu otoritesi tarafından geliştirilmek zorundadır. Turizm geliri beklentisi 100 milyar Dolar geliri ise bu yatırımlar finansal olarak desteklenmek zorundadır.’’
Otelciler kar marjlarından taviz vererek ayakta kalmaya çalışıyor
Kilit Grubuna bağlı Nirvana Hotel Ceo’su Korhan Alşan ise son günlerde ‘’Türkiye artık pahalı destinasyon’’ diye yapılan açıklamalara katılmadığını bildirdi.
Bu tür açıklamaların ülke turizmine zarar verdiğini vurgulayan Alşan, şöyle konuştu. ‘’Dünyada yüksek oranlı enflasyonist bir ortam ve girdi maliyetlerinde müthiş artışlar var. Özellikle son iki yılda girdi maliyetlerine yansıyan çok önemli bir artış faktörü var. Bu yüksek artış rakamlarına rağmen, sektör 2022 ve 2023 yıllarında son derece makul artışlar ile satış fiyatlarını revize etmiştir. Bu maliyet artış oranları sonuca etkisi bakımından, kur/TL artış oranının turizme olan katkısının bir hayli üzerindedir. Aradaki makas yönetilmesi çok güç bir tabloyu turizm paydaşlarının önüne koymaktadır. Dolayısı ile otelciler olarak fiyatlara belirli makul oranlarda artış yapılması zaruri bir ihtiyaç olarak doğmuştur.’’
Bu artış oranlarının otelcilik sektörünün kar iştahından kaynaklanmadığını, tamamen hizmet kalitesini ve müşteri kitlesini koruma amaçlı olduğunu ifade eden Alşan, ‘’Yüksek maliyet artış oranına rağmen, çok makul artışlar ile ayakta kalınmaya çalışılıyor. Beklenen kar oranlarından taviz verilerek, şartlar zorlanılıyor’’ dedi. Korhan Alşan, şunları kaydetti.
‘’Hiçbir otelci tesisi boş kalsın istemez, ancak işin devamlılığı ve kalitenin korunması zorunluluğu gereği ile mutlaka gemisini yüzdürmek zorundadır. Pazarlardaki fiyatlama farklılıkları temelde, Avrupa pazarları hariç olmak üzere (kontrat fiyatı ve tüketiciye paketlenen fiyat aynı döviz cinsi olması nedeni ile), ilgili pazardaki Euro – USD – ilgili pazardaki yerel para cinsi arasındaki sert kur değişimi hareketliğinden kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda firmalar arası yapılan stratejik anlaşmalar, pazarlara özel tatil günleri, pazarda var olan arz-talep dengeleri fiyatların pazarlar arasında, dönemsel olarak kısmi değişkenliğine neden olmaktadır.’’