KSO Meslek Komiteleri Müşterek Toplantısı’nda, sanayinin yaşadığı sıkıntılar ele alındı

Kocaeli Sanayi Odası, 9. dönemin 5’inci Meslek Komiteleri Müşterek Toplantısı’nı, komite üyelerinin katılımıyla Bodrum’da gerçekleştirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
KSO Meslek Komiteleri Müşterek Toplantısı’nda, sanayinin yaşadığı sıkıntılar ele alındı

EKONOMİ / KOCAELİ

Kocaeli Sanayi Odası (KSO), 9. dönemin 5’inci Meslek Komiteleri Müşterek Toplantısı’nı yoğun bir katılımla Bodrum’da gerçekleştirildi.

Toplantıda komite üyeleri; OSB’ler ile ilgili yeni yönetmelik nedeniyle sanayicilerin yaşadığı sıkıntılar, gelir vergisi oranlarının yeniden değerlendirilmesi, sanayi alanlarının artırılması ve bu konudaki bürokrasinin azaltılması, kayıt dışı istihdam konusunda yaşanan sıkıntılar, ara eleman bulma konusunda yaşanan sıkıntılar, kadınların işgücüne katılımının artırılması, STA'lar nedeniyle yaşanan sektörel sıkıntılar, enflasyon muhasebesi uygulamasının neden olduğu sıkıntılar, Çin ile rekabet konusunda yaşanan sıkıntılar, enerji maliyetlerinin yüksekliği konularında yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi, demiryolu yatırımları konularını görüştü. Başkan Zeytinoğlu meslek komite üyelerine, yaşanan sıkıntılar konusunda mutabık olduklarını ve bu konularla ilgili çalışma yapacaklarını belirtti.

Meslek komitelerinin önemine vurgu

Konuşmasına 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayarak başlayan Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul, geçtiğimiz günlerde TUSAŞ’ın Kahramankazan’daki yerleşkesine yönelik gerçekleştirilen terör saldırısında hayatını kaybeden şehitleri anarak sürdürdüğü konuşmasında, meslek komitelerinin odanın çekirdeği ve itici gücü olduğundan bahsederek meslek komitelerince yapılan çalışmaların sonucunda oluşturulan somut önerilerin yönetim kurulunca görüşülerek gereğinin yapıldığını belirtti.

“Ara eleman açığını kapatmanın yolu mesleki eğitimden geçiyor”

Kocaeli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, şu açıklamalarda bulundu: “Bildiğiniz üzere sanayicilerimizin en önemli yapısal sorunlarından biri ara eleman açığı ve nitelikli işçi bulamama. Reel sektör olarak nitelikli ara eleman bulmakta sıkıntı çekiyoruz. Ara eleman açığını kapatmanın yolu ise mesleki eğitimden geçiyor. Bu sebeple özellikle mesleki ve teknik lise mezunu olan gençlere iş dünyası olarak pozitif ayrımcılık yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca genç ve kadın istihdamının artırılması için; gerekli teşvik ve sosyal politika mekanizmalarının aktif olarak çalıştırılması bu yönde düzenlemelerin yapılması ve bu kapsamdaki sosyal yardımların tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor.”

“Çalışan sayısı 50 milyona ulaşmalı”

Nüfusumuza oranla çalışan sayımızın daha yüksek seviyelerde olması hatta uzun vadede 50 milyona ulaşılması gerektiğini vurgulayan Zeytinoğlu, maaşlar üzerindeki gelir vergisi oranlarının da tekrar değerlendirilmesi gerektiğini ve düşüncesinin maaşların brüt ödenmesi yönünde olduğunu söyledi. Zeytinoğlu, “Diğer bir konu ise kurun yansımaları. Bildiğiniz üzere küresel ticaretin yavaşladığı bir dönemde üretimin ve ihracatın artarak devam etmesi için iş dünyası olarak kurlarla ilgili taleplerimiz vardı. Enflasyonla mücadele noktasında kurun baskılanmasının kabul edilebilir olduğunu ancak bu durumun üretim ve ihracatı da etkilediğini biliyoruz. Bir taraftan kurun yeteri kadar artmaması diğer taraftan Çin’den Avrupa’ya taşıma maliyetlerinin Çin lehine değişmesi de maalesef ihracatımızı zorluyor. Bu kurla uzun vadede rekabetimizi sürdürmemiz mümkün değil” dedi.

“Ülkemizin, dünya ile rekabetini korumak için ihracatçılarımıza verilen destekler artırılmalı”

Zeytinoğlu “Denk bütçe olması durumunda sanayicilerin daha düşük maliyetle krediye erişebilme imkanı olacağını unutmamalıyız. Ayrıca dolar bazında bu kadar yüksek faizleri vermemiz sürdürülebilir de değil. Düşük maliyetle krediye erişebilme imkanı konusuna değinmişken diğer bir sorunumuz da finansmana erişim. Bu konudaki sıkıntılarımız azalsa da kredi maliyetlerinin yüksekliği firmalarımızı zorluyor. Ülkemizin, dünya ile rekabetini korumak için ihracatçılarımıza verilen desteklerin bütçenin elverdiği ölçüde daha fazla olması gerektiğini sürekli dile getiriyoruz” diyerek Almanya ve Çin örneğinde olduğu gibi bizde de desteklerin artırılması gerektiğini belirtti.

“Schengen vizesi ve vize serbestliği sürecinin çözüme ihtiyacı var”

Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin gerekliliğine vurgu yapan Zeytinoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bunun yanı sıra Schengen vizesindeki sorunlar ve vize serbestliği süreci gibi alanlarda da çözümlere ihtiyaç var. Schengen vize başvuruları önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Ortalama red oranı yüzde 15,7 iken, 2023 yılında bu oran yüzde 21,7’ye yükseldi. Sadece başvuru ücreti olarak verilen 80 avroyu dikkate aldığımızda, 2023 yılında Schengen vizesi başvurusu için yaklaşık 85 milyon avro ödedik. 11 Haziran’dan itibaren vize ücreti 90 avroya çıktı. Buna vize başvurusu ücreti dışındaki banka, tercüme, noter gibi harcamaları ve hızlandırma için alınan ek ücretleri de eklediğimizde toplam fatura 120 milyon ila 150 milyon avro arasında değişiyor. Bir aday ülke ve gümrük birliği ortağı olan tarafımıza yönelik bu uygulama, tarife dışı bir engel oluşturuyor. Diğer taraftan bildiğiniz üzere Türkiye Vize serbestliği sürecinde 6 kriter kaldı. Öncelikle vize serbestliği yol haritasında henüz tamamlanmayan bu 6 kriterin yerine getirilmesi ile başlayabiliriz” diye konuştu.

Demiryolu yatırımları yapılmalı

Ulaştırmada kotalar Türkiye-AB Gümrük Birliği’nde önemli sorun yaratmaya devam ediyor diyen Zeytinoğlu, “AB pazarına mal taşıyan TIR’ların geçişlerinde kota ve geçiş ücretleri gibi kısıtlamalar mal ticaretini olumsuz etkiliyor. Türkiye-AB ticaretimizde karayolu taşımacılığı hızlı mal teslimatı için ciddi bir lojistik avantaj sağlamasına rağmen AB’ye yapılan ihracatımızın TIR’lar üzerinden sürdürülebilir olmadığı da ortada. Bu nedenle, uzun vadede, AB aday ülke statüsüyle AB fonlarından da yararlanarak demiryolu yatırımlarının yapılmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Diğer bir konu ise STA’lar. Bildiğiniz üzere AB, 1996 yılından bu yana üçüncü dünya ülkeleri ile birçok STA imzaladı. Fakat ülkemiz bu sürece dahil olamadı ve bu ülkelerin bazıları ile şu ana kadar STA imzalayamadı. AB ile yapmış olduğumuz GB Anlaşması gereği, AB’nin STA imzaladığı bu ülkelerle Türkiye’nin eşzamanlı anlaşma yapamaması ihracatımıza engel oluyor. Bu sebeple, AB’nin STA imzaladığı ülkelerle, Türkiye’nin de hızlı şekilde STA imzalaması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, Yeşil Mutabakat ve Dijital Dönüşüm en önemli ticaret ortağımız olan AB için en temel iki öncelik haline geldi. Haliyle dijitalleşme ve karbonsuzlaşma bizlerin de en önemli gündemi. Avrupa ekonomisinin hızlı değişimine ayak uydurabilmemiz için AB’nin yeşil ve dijital dönüşümünü kapsayan bu yeni politikasına uyum sağlamamızın elzem hale geldiğini hatırlatmak isterim.”

"Küresel Taşlar Yerinden Oynadı: Sanayici Ne Yapsın?"

Toplantıya konuk konuşmacı olarak katılan Türk Loydu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Oral Erdoğan da ‘Küresel Taşlar Yerinden Oynadı: Sanayici Ne Yapsın?’ konulu bir sunum gerçekleştirdi. Erdoğan sunumunda, Türkiye ekonomisi ve piyasa verileri, küresel ekonomide yaşanan gelişmeler, maaşlar ve vergilendirme, Çin ile rekabet, kur politikası konularında görüşlerini aktardı, komite üyelerinin sorularını yanıtladı.

Şehirler