Kozmetik pazarında yüzler organik ürünlere çevrildi
Organik tüketime önem verenlerin son gözdesi kozmetik sektörü. Türkiye’de organik kozmetik ürünlerin hem üretiminde hem de tüketiminde hızlı bir büyüme yaşanıyor. İç piyasada kendilerini geliştiren organik kozmetikçiler, büyüyen dünya pazarından da pay almak istiyorlar.
Duygu GÖKSU
İZMİR - Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de kişi başına düşen kozmetik ve kişisel bakım harcamaları yaklaşık 58 dolar seviyesindeyken, Avrupa’nın genel ortalaması ise 150 dolar seviyesine ulaştı. Yerli üreticilerin ve markaların her geçen gün artması sonucu rekabetçi fiyatların ortaya çıkmasıyla birlikte Türkiye’deki bu tüketim ortalaması da artış göstermeye devam ediyor.
Pandemi sürecinde, dünya genelinde pazarda yüzde 10’luk bir gerileme olurken bu gerileme renkli kozmetikte kaydedildi. Özellikle Ukrayna - Rusya savaşı ile Rusya’ya yönelik uygulanan yaptırımların Rusya’nın önemli zincirlerinin Türkiye’ye kaymasını sağladığını ifade eden Iva Natura Organik Kozmetik’in Genel Müdürü Levent Kahrıman, “Bu sayede, Türkiye’yi alternatif tedarik ülkesi görmeye başlayan Rusya’nın Türk pazarına girmesi de kolaylaşacak” dedi.
Özellikle bakım ürünleri ve renkli kozmetik alanında büyük bir ihracat potansiyelinin oluşmaya devam ettiğini belirten Kahrıman, “Vegan ve organik kozmetik pazarı da her geçen gün artış gösteriyor. Özellikle, Z kuşağı vegan ve organik kozmetik ürünlerini tercih ediyor. Sürdürülebilirlik anlamında çalışmalar yürüten firmaların artmasıyla da vegan ve organik kozmetikler önümüzdeki yıllarda pazarda daha çok yer almaya başlayacak” diye konuştu.
“Kozmetik bitkileri tanıttık”
Anadolu’nun kozmetik bitkilerini tanıtmak amacıyla İzmir Karaburun’da kozmetik bitkileri yürüyüşü gerçekleştirdiklerini aktaran Kahrıman, “Bitkiler, çeşitli hastalıklara şifa oldukları gibi kozmetik sektöründe de önemli bir yere sahipler. Her yıl düzenlediğimiz yürüyüşler kapsamında bu yıl da İzmir’in kozmetik bitkilerine dokunduk. Kozmetik ürünlerde kullanılan bitkilerin yetiştirilmesini öne çıkarmayı, aynı zamanda sürdürülebilir kozmetik için güçlü bir yaklaşım oluşturmayı amaçlıyoruz” dedi. Kozmetik sektöründeki önemli tedarikçileri ve katılımcıları bir araya getiren yürüyüşte, laden, karayemiş, sığırkuyruğu, çan çiçeği, yabani kereviz, yapışkan andız, meryem ana dikeni, kermes meşesi, mayıs papatyası, Arap sümbülü gibi pek çok bitki yerinde incelendi.
“Daha az kimyasal içeren kozmetik talebi artıyor”
Organik sertifikalı kozmetik ürün kullanıcısının giderek arttığını ifade eden Miryana Kozmetik’in kurucusu Ersan Gülbahar, “Örneğin bu yıl Almanya'da 1,2 milyon kullanıcı ilk defa organik kozmetik ürün satın aldı. Ülkemizde ilk kez organik kozmetik ürün satın alan kişi sayısı henüz bu kadar değil. Marka oluştururken harekete buradan başlanmalı. Daha az kimyasal içeren kozmetik talebinin giderek arttığını görüyoruz. Dünya çapında bu güzellik pazarını yeşil ürünler ele geçiriyor. Bu sebeple, ülkemizde öncelikle organik kozmetik tanımının geliştirilmesi ve düzenlenmesi gerekiyor” dedi.
Kıymetli markaların Türkiye’den dünyaya açılması için Miryana olarak marka isminden pazarlamaya kadar desteklemek istediklerini söyleyen Gülbahar, “Ülkemizde organik sertifikalı üretim yapan firmalar beklentiyi karşılamamış olmalı ki büyük çoğunluğun kendi kozmetik doğal ürünlerini evde yapmaya başladılar. Bununla da kalmadı satış yaparak birer girişimciye dönüştüler, güzel markalar ortaya çıktı. Organik kozmetikten beklentileri sertifika alan değil, kendi formülleriyle karşılayan bu yeni oyunculardan öğrenmemiz gereken çok şey var” ifadelerini kullandı.