'Kırmızı ette destekleme yerine ithalat artıyor'

Et ihtiyacı için üretimi desteklemek ve arttırmak yerine, ithalat yolu seçilerek geçici çözümlere başvurulduğunu vurgulayan Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Hazır Yemek Sanayi Meslek Komite Üyesi Hasan Küçükkurt, yerli üretimin daha fazla desteklenerek ithalatın azaltılması gerektiğini belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
'Kırmızı ette destekleme yerine ithalat artıyor'

DUYGU GÖKSU / İZMİR

Gıda enflasyonundaki yükseliş ve özellikle et fiyatlarındaki artışların hem tüketici hem de üretici açısından ciddi endişelere yol açtığına dikkat çekenEge Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Hazır Yemek Sanayi Meslek Komite Üyesi Hasan Küçükkurt, bu durumun, hayvancılık sektörünün karşı karşıya olduğu zorluklar ve tarımsal planlamadaki eksikliklerden kaynaklandığını belirtti.

Üreticilerin en büyük sorunlarından birinin hayvancılık sektöründeki yatırımların yetersizliği ve sektörün düşük karlılığı olduğunu ifade eden Küçükkurt, “Özellikle et fiyatlarındaki artışlar, hem tüketici hem de üretici bazında ciddi endişelere yol açıyor. Bu durum, hayvancılık sektörünün karşı karşıya olduğu zorluklar ve tarımsal planlamadaki eksikliklerle yakından ilintili. Yem fiyatlarındaki yükseliş, doğrudan et fiyatlarına yansıyor ve bu durum tüketici fiyatlarına da olumsuz yansıyor. Türkiye'de hayvancılık sektörüyle ilgili 2023 yılında büyükbaş hayvan varlığı son 6 yılda en düşük seviyesine geriledi. Bu durum da küçükbaş hayvan sayısında son dört yılda görülen en düşük seviyelere paralel bir durum oluşturdu” diye konuştu.

“Bölgelerin tarımsal potansiyelleri doğru değerlendirilmeli”

Et ihtiyacı için üretimi desteklemek ve arttırmak yerine özellikle büyükbaş hayvan ithalatının, yerli üretimi desteklemek yerine geçici çözümlere başvurulduğunu gösterdiğini dile getiren Küçükkurt, “Türkiye’nin, geçen yıl aralık ayında sığır ithalatı 133,3 milyon dolar olurken, geçen yılın tamamında sığır ithalatının tutarı 1 milyar 163 milyon doları buldu. Aralık ayında sığır ithalatında en büyük pay 56,4 milyon dolarla Brezilya’ya ait olurken, bu ülkeyi 55,2 milyon dolarla Uruguay ve 7,8 milyon dolarla Almanya izledi. Yıllık enflasyona en büyük etki 18,51 puanla gıda ve alkolsüz içecekler, 11,95 puanla ulaştırma ile 8,07 puanla konut gruplarından geldi” dedi.

Gıda enflasyonuyla mücadelede tarımsal planlamanın rolünün büyük önem taşıdığını anlatan Küçükkurt, “Türkiye'nin farklı bölgelerinde yetişen tarım ürünlerinin çeşitliliği, bölgesel planlama ve coğrafi işaretlemelerle desteklenmeli. Coğrafi işaretler, hem tüketiciye kaliteli ve güvenilir ürünler sunar, hem de yerel üreticileri koruyup teşvik etmekte büyük bir role sahiptir. Bölgelerin tarımsal potansiyellerinin doğru değerlendirilmesi ve bu ürünlerin markalaşması hem iç pazarı güçlendirecek hem de ihracat potansiyelimizi artıracaktır” bilgilerini verdi.

Gıda enflasyonuyla mücadelede de tarımsal planlamanın önemine dikkat çeken Küçükkurt, “Türkiye'nin farklı bölgelerinde yetişen tarım ürünlerinin çeşitliliği, bölgesel planlama ve coğrafi işaretlemelerle desteklenmeli. Coğrafi işaretler, hem tüketiciye kaliteli ve güvenilir ürünler sunuyor, hem de yerel üreticileri koruyup teşvik ediyor. Bölgelerin tarımsal potansiyellerinin doğru değerlendirilmesi ve bu ürünlerin markalaşması, hem iç pazarı güçlendirir hem de ihracat potansiyelimizi artırır” dedi.

Gıda enflasyonu ve et fiyatlarındaki artışın, çok boyutlu ve kompleks bir problem olduğunu ifade eden Küçükkurt, bu sorunların üstesinden gelmek üzere geliştirilmesi gereken stratejileri şöyle sıraladı: “Tarımsal verimliliği artırma, tedarik zinciri iyileştirmeleri, destekleyici politikalar, ithalata yönelik politikalar, küresel ve bölgesel işbirlikleri, halka açık bilgilendirme ve eğitim.”

 

 

Şehirler