Kalıntısız domates üretiminde yeni dönem başladı

Gıda ve sağlık kamuoyunun gündemindeki pestisit konusunda Yediyol Holding, Konya’da faaliyet gösteren Agro Termal markasıyla önemli sonuca ulaştı. Laboratuvar çalışmaları sonucunda Agro Termal ürünü domateslerde, insan sağlığına ciddi zararları olan hiçbir pestisit bulgusuna rastlanmadı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Kalıntısız domates üretiminde yeni dönem başladı

MUHAMMET YİĞİTOĞLU / KONYA

Son dönemde gıda kamuoyunda sıkça rastlanan ve zararlı etkilerinden bahsedilen ve tarımsal ilaçlamada kullanılan pestisitin insan sağlına birçok olumsuz etkisi bulunuyor. Almanya’nın Heinrich Böll Stiftung Derneği tarafından hazırlanan “Tarımda Kullanılan Zehirler Hakkında Gerçekler ve Rakamlar: Pestisit Atlası”, dünyada her yıl yaklaşık 385 milyon pestisit zehirlenmesi vakası yaşandığını ve 11 bin kişinin doğrudan bu zehirlenme nedeniyle hayatını kaybettiğini ortaya koyuyor.

“Kanserle mücadeleye katkı sunmak çalışma motivasyonumuzu artırıyor”

Gerçekleştirdikleri laboratuvar çalışmaları sonucunda Agro Termal tarafından Konya Tuzlukçu tesislerinde üretilen domateslerde hiçbir kalıntı bulgusuna rastlanmadığını belirten Yediyol Holding Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Şuheyp Mendi, “Jeotermal enerji ile topraksız tarım yaparak enerji ve doğal kaynaklardan tasarruf etmeyi amaçlarken, sağlıklı ürün elde etmeyi en baş sıraya yazmıştık. Domateslerimizde hiçbir kalıntı bulgusu bulunmaması hem bizim hem de tarımın geleceği için önemli ve kritik bir noktadır. Özellikle neredeyse çağımızın vebası haline gelen kanserle tedavide kimyasal kalıntı bulunmayan gıda tüketimi büyük gereklilik taşıyor. Bu sonuçlarımız itibariyle de kanserle mücadele eden insanlarımıza kalıntısız domateslerimizi ulaştıracak olmak da bizlere ayrı bir çalışma motivasyonu katıyor” dedi.

“Pestisit ve kanser bağını gösteren çok sayıda araştırma bulunuyor”

Pestisitin yol açtığı sağlık sorunlarına dikkat çeken Mendi, “Pestisitler insanlarda kısırlık, üreme sağlığı bozuklukları, hormonal sistemde ve sinir sisteminde bozulmalar ve kanser gibi sağlık sorunlarına yol açıyor. Epidemiyolojik ve moleküler çalışmalar, tarımsal, ticari, ev ve bahçe uygulamalarında kullanılan pestisitlerin kanser riskini artırdığına dair önemli kanıtlar sunuyor. Pestisitlere maruz kalma ile prostat kanseri, bazı lenfoma çeşitleri, lösemi ve meme kanseri arasında güçlü bağlantılar olduğunu gösteren çok sayıda yayın da bulunuyor” diye konuştu.

“Antibiyotik kullanımına kısıtlama getirilmelidir’’

Ülkemizde artış gösteren kanser vakalarında pestisitin ana kaynaklardan biri olduğuna vurgu yapan Mendi, şunları söyledi:

“Her yıl dünyada 20 milyon, Türkiye’de de 240 bin kişi kansere yakalanıyor. Ülkemizde kanser vakalarında artışta ve özellikle genç kuşaklarda görülmesinde tarımda kullanılan antibiyotik oranı yüksek pestisitler önemli rol oynuyor. Hayvanlar ve bitkiler üzerinden antibiyotik insanlara da ulaşıyor. Bu döngü sonucunda da insanlarda antibiyotik direnci yaygınlaşıyor ve aynı zamanda doğa üzerinde de kimyasal zehirlenmeler ortaya çıkıyor. Sağlıklı toplum ve temiz çevre için öncelikle antibiyotik kullanımına kısıtlama getirilmelidir. Ayrıca jeotermal seraların artmasıyla pestisitten daha da uzak kalınacak ve bu sayede tarımda ilaç kullanımı da azalacaktır.”dedi

Ekonomik ve toplumsal kalkınmaya da katkı sunuyor

Minimum su tüketimi ile yüksek kaliteli ve sağlıklı ürün elde edilmesine imkân sağladıklarını belirten Mendi, “Jeotermal teknolojili seramızda yıl boyunca üretim yapıyoruz ve 4 mevsim taze ürünler üretiyoruz. Ayrıca ekonomik kalkınmaya da katkı sunuyor sürekli istihdam sağlıyoruz. İstihdamımızın yüzde 90’ını kadınlar oluşturuyor ve bu durum toplumsal kalkınmaya da hizmet ediyor. Öte yandan jeotermal enerji ile verimsiz toprakları sera alanına dönüştürüyoruz. Bu bölgelerde de jeotermal enerjinin temiz ve doğal ısısı ile sürdürülebilir tarım yapıyoruz. Hem kaynak ve enerji tasarrufu yaparken hem de topraksız ve kimyasal madde kullanılmayan üretim modeli ile doğal ve sağlıklı ürünler yetiştiriyoruz’’ dedi.

 

 

 

Şehirler