İzmir, temiz enerjideki liderliğini yeşil hidrojen ve DRES’lerle pekiştirecek
İzmir, önümüzdeki dönemde etkinliği artacak yeşil hidrojen ve deniz üstü rüzgar santralleri pazarından aldığı payı yüksek tutmak için hazırlıklarını sürdürüyor.
AHMET USMAN / İZMİR
İzmir, rüzgar, güneş, jeotermal ve biokütle gibi temiz enerji kaynaklarındaki liderliğini, önümüzdeki dönem hareketlenmesi beklenen yeşil hidrojen ve deniz üstü rüzgar santralleri (DRES) konusunda atacağı adımlarla pekiştirmeyi hedefliyor.
Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) ile İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) iş birliğinde; Avrupa Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti’nin mali ortaklığı çerçevesinde finanse edilen BEST For Energy projesi kapsamındaki Temiz Enerji Zirvesi’nin ikincisi İzmir İktisat Kongresi binasında gerçekleştirildi.
Kongrenin açılış töreninde konuşan İZKA Genel Sekreteri Dr. Mehmet Yavuz, İzmir’de temiz enerji ile ilgili hareketlenmenin 25 yıl önce Çeşme’de kurulan RES’ler ile başladığını ve ardından bu santrallerin kurulumunda kullanılan ekipmanların sanayisinin de geliştiğini dile getirerek, “Şu an rüzgar enerjisinde istihdam 10 bin kişiye, ihracat 1 milyar doların üstüne çıktı. İzmir, sadece Türkiye’de değil Avrupa’da rüzgar sanayi tedarik sisteminde çok önemli bir üretim üssü haline geldi. Önümüzdeki 10 – 15 yıl içinde İzmir merkez olmak üzere Ege Bölgesi’nde yenilenebilir enerji sanayinin gelişmesi açin neler yapılması gerektiği üzerinde şimdiden çalışmalarımıza başladık” dedi.
Önümüzdeki dönemde yeşil hidrojen ve DRES’lerin öne çıkacağını belirten Yavuz, “Bu konuda sadece enerji üretimi boyutuyla değil, daha çok sanayisi itibariyle nasıl konumlanmamız gerektiğine dair çalışıyoruz. İzmir’in RES konusunda sahip olduğu sanayi altyapısıyla, yakın zamanda gelişecek DRES sektörüne de çok hızlı bir şekilde adapte olabileceğini düşünüyoruz. Çandarlı Limanı ve arka alanının temiz enerji konusunda hizmet verecek şekilde planlanması da sektöre çok ciddi katkı sağlayacaktır” diye konuştu.
ENSİA Başkanı Alper Kalaycı ise İzmir’in temiz enerjinin başkenti olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’de rüzgar, güneş, jeotermal ve biyokütle gibi dört temiz enerji kaynağında ilk 5’te olan tek il İzmir. Türkiye’nin 2035’e kadar önümüzdeki 11 yılda devreye alacağı tüm enerji santrallerinin yüzde 45’inin güneş, yüzde 25’inin rüzgar santrallerinden oluşması hedefleniyor. 2035’ten sonra, 2053 hedeflerimiz için bunları artırarak devam etmemiz gerekiyor. Sektör 25 senede önemli bir pozisyona geldi ama her şey aslında yeni başlıyor” dedi.
Jurgis Vilcinskas: İzmir’in başarısı diğer şehirlere ilham olmalı
İzmir’in sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da temiz enerji sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas, “Yeşil enerji dönüşümü şehirler için çok önemli. İzmir’de bu anlamda ilham verici bir örnek oluşturuyor. Burada çok önemli bir kümelenme var, mükemmel bir başarı örneği söz konusu. AB ve üye ülkeler olarak, Çin ve ABD’ye karşı dijital ve yeşil dönüşümü kaçırdık. Onlara yetişmek için daha çok yatırım yapmamız lazım. AB’nin bu konuda ciddi finansal destekleri var, Türkiye’ye de önemli fonlar sağlıyoruz. Ama finansmanın tek destek aracı olduğu düşünülmesin. Türkiye, AB’nin en büyük ticari partnerleri arasında. Bu yüzden yeşil enerjiye entegre olması önemli. İzmir’in bu konuda diğer şehirlere ilham olmasını diliyorum” diye konuştu.
