İnegöllü mobilyacı, Rekabet Kurumu’nu göreve çağırdı

Esra ÖZARFAT

BURSA - Mobilya sektörünün hammadde tedarikçileri son birkaç haftada dövizdeki aşırı artış nedeniyle ürün teminini durdurdu. Hammadde tedarikçilerinin, dövizin en yüksek oranına göre fiyatlarını sabitlediklerini belirten sektör temsilcileri, özellikle kayyum yönetiminde olan mobilya gruplarını rekabeti bozmakla suçladı. Kayyumda olan mobilya gruplarının sattıkları hammaddelere yüksek oranlarda zam yapıp, tüketiciye ulaşan markalı ürünlerinde sabit fiyat politikası izlediklerini belirten mobilyacılar, başta İnegöllü mobilyacılar olmak üzere tüm üreticilerin ciddi zararlara uğratıldıklarını söyledi. Sektör temsilcileri şunları söyledi: “Örneğin sünger, demir gibi üreticinin aldığı hammaddeye yüzde 35 oranında zam yaptılar. Ama bitmiş ürüne zam yapılmadı. Politik bir davranış var, bu da haksız rekabete neden oluyor. En tehlikeli tarafı da yerli üretici kayyumdaki bu gruplarla rekabet edebilmek için malzeme kalitesini bozuyor. Bu da ürünlerin ihracat kabiliyetini azaltıyor. Bu noktada Rekabet Kurumu’nun bir an önce devreye girmesi gerekiyor.”

“Bir anda panikle herkesi sildiler”

Hammadde tedarikçilerinin ürün vermekte çekimser davranmasını eleştiren İnegöl Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan, “Dövizin yükseldiği kısa bir dönemde yılladır ticaret yaptığımız hammadde tedarikçilerinin panikleyerek kapılarını kapatması bizleri zor durumda bıraktı. Fuardan çıktık, ihracata gidecek ürünlerimiz var. Fiyatlarını dövizin en yüksek olduğu güne sabitleyerek ürün vermeye çalışan malzemeciler olduğu gibi ürün verip fiyat yazmayan hammadde tedarikçileri de var. Burada asıl zararı gören üretici ve tüketici. Hammadde üreticileri zararı sevmiyor. Kardan da taviz vermedikleri için üreticiyi zor durumda bırakıyor. Bir anda panikle herkesi sildiler. Üretim çarkının dönmesi için hepimiz birbirimize muhtacız” dedi.

“Anadolu’da malzeme arayışındayız”

Aşırı fiyat artışına rağmen malzeme bulunduğunu ancak fiyatların değişken olduğunu ifade eden Saloni Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Özbek, “En yüksek parayı veren alabiliyor. Hatta şu anda ahşap levha, kontraplak tedariki için Anadolu’da arayıştayız. İhracatta fiyatlayabiliyoruz ama bu fiyatlarla malzeme alıp yurtiçine üretince kazanamıyoruz. Üretimimizin yüzde 20’sini yurtiçine veriyoruz. Yüzde 30 zam yapmamız lazımdı. Sadece bayilerimizi korumaya dönük bir hareket içindeyiz. Bizim pazarımız daha çok Avrupa ve Amerika olduğu için ihtiyacımız olan fiyatlamayı çok rahat yapabiliyoruz” açıklamasını yaptı.

İhracatta ‘kur yükseldi fiyat düşürün’ baskısı

Hammadde üreticilerinin öngördükleri kur bazında ürünlerini fiyatlandırdıklarını belirten Okan Koltuk Yönetim Kurulu Başkanı Okan Güler, gerçek değerin üzerinde rakamlarla karşılaştıklarını dile getirdi. Güler şunları söyledi: “Dolarla aldığımız bir kumaşa yüzde 14 döviz bazında zam yapmak istiyorlar. Ahşapta 6 ayda fiyatlar ikiye katlandı. Sünger fiyatları ise iki ayda yüzde 50 arttı. Yurt içindeki mobilya satış fiyatları da dolaylı olarak yükselecek. Ama tüketicinin aynı alım gücüne ulaşması ne kadar sürer kestirilemiyor. Şu anda ihracat bizi ayakta tutuyor. Ancak ihracatta da alıcıların ‘kurlar yükseldi, fiyat düşürün’ baskısı var. Bu süreçte biraz sakin kalabilmek gerekiyor.”

“E-ihaleler, mobilyada maliyetleri yükseltiyor”

İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Nevzat Artkıy ve İzmir Mobilyacılar Odası Başkanı Hasan Özkoparan, Orman Genel Müdürlüğü (OGM) tarafından yapılan e-ihalelerin malzeme fiyatlarının artışında payı olduğunu söyledi. Hammaddeye gelen zamların mobilyacıları belirsizlik içerisinde bıraktığını ve fiyat vermeye çekindiklerini belirten Özkoparan, “OGM tarafından açılan e-ihaleler de fiyatları yükseltiyor. OGM tarafından yapılan ihalenin yol açtığı yüksek fiyatların yanı sıra sünger, kumaş gibi malzemelere gelen zamlar bizi belirsizlikte bırakıyor” dedi.

Mobilya sektöründe kullanılan poliol maddesi üretimi için, yakın zamanda Türkiye’de yatırım yapılmasının gündeme geldiğini ancak şimdilik bu yatırımın mümkün görünmediğini söyleyen Özkoparan, “Bir yetkiliden, poliol üretimi ile ilgili olarak ‘Dünyada her şeyi üretmeye kalkarsanız dünya da sizden bir şey almaz’ ifadesini duyduk. Dünyada toplamda poliol üreten 15 tane firma vardır. Bunlardan iki tanesi Avrupa’da, çoğu ise Uzak Doğu bölgesinde bulunuyor. Yakın zamanda böyle bir yatırım zor görünüyor. Ürün almak için dünyanın en ucuz ülkelerinden biriyiz. Her hafta Edirne’ye ürün götürülüyor ve Bulgaristan’dan Türkiye’ye girerek pazara gider gibi mobilya almaya gelenler oluyor ” ifadelerini kullandı.

Ham madde fiyatlarındaki yüzde 250’yi bulan maliyet artışının altını çizen Nevzat Artkıy ise, “OGM tarafından e-ihaleyle pamuk satışı yapılması fiyatları artırdı. Bu e-ihale sisteminin de bir parça etkisi olduğunu söyleyebiliriz, ancak tüm maliyet artışını da bu sisteme bağlayamayız. Piyasadaki arz talep dengesizliği çok arttı. İhracattan kaynaklı bir talep patlaması var. Döviz kurlarındaki artış ve dengesizlik nedeniyle ithal malzemenin de bir cazibesi kalmadı” dedi.