İncir ihracatçıları iddialardan rahatsız: “İncirde gıda kodeksi titizlikle uygulanıyor”
Türkiye’de üretilen kuru incirin karanlık odalarda UV lambalar altında ve lazerlerle kontrol edildiğini, bir pestisit olmayan aflatoksinin incirlerden ayıklandığını söyleyen Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı gıda ürünleri listesinde yer verdiği kuru inciri herkesin gönül rahatlığıyla tüketebileceğini dile getirdi.
AHMET USMAN / İZMİR
Son dönemde kuru incirin aflatoksin nedeniyle ihraç pazarlarından geri gelmesiyle ilgili haberlerin artması üzerine basın toplantısı düzenleyen incir ihracatçıları, incirde gıda kodeksinin titizlikle uygulandığını, herkesin gönül rahatlığıyla incir tüketebileceğini belirttiler.
Ege İhracatçı Birlikleri hizmet binasında düzenlenen toplantıda aflatoksinin, kuru incire insan eliyle konulan bir zirai ilaç/pestisit olmadığını dile getiren Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (EKMİB) Başkanı Mehmet Ali Işık, “Aflatoksin diğer pek çok tarım ürününde olduğu gibi iklim koşullarına bağlı olarak doğada bulunan saprofit mantarlar tarafından üretim aşamasında meydana gelir. Üretim dönemindeki hava koşullarına bağlı olarak toplam üretimdeki aflatoksin varlığı, %0,5 ila %1,5 arası oranlarda değişiyor. 2024 üretim sezonundaki olumsuz hava koşullarından dolayı aflatoksin varlığında önemli bir artış meydana geldi. 2024 yılında aflatoksin ve okratoksin bulaşıklığı nedeniyle AB ülkelerine yapılan ihracatımızda alınan Hızlı Alarm Bildirimi sayısı 2023 yılına göre arttı” diye konuştu.
Kuru incirde aflatoksin oluşumunun önüne geçmek için, sektörün tüm taraflarının örnek bir işbirliğiyle çalıştığını söyleyen Işık, “Tüm kuru incir işletmelerimiz hammadde alımlarında aflatoksin kontrolü yapıyorlar ve izleme programları yürütüyorlar. Tarım ve Orman Bakanlığı ve diğer paydaş kurumlarımız ile birlikte üretim aşamasında aflatoksin bulaşıklığını önlemek ve azaltmak için yoğun çalışmalar yapıyoruz. Kuru incirde aflatoksin ve okratoksin oluşumunun engellenebilmesi amaçlı her yıl binlerce kurutma kereveti, ilek filesi, hasat filesi, tuzaklar ve örnek kurutma tünelleri yaptırıyoruz, Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda üreticilerimize ücretsiz olarak dağıtıyoruz. Diğer yandan, örnek bahçeler oluşturarak bilgilendirici broşür ve kitapçıklar yaptırorak üreticimize yol gösteriyoruz.”
“Aflatoksinli incirler 24 yıldır imha ediliyor”
Ege İhracatçı Birlikleri olarak hedeflerinin sadece ihraç pazarlarında değil, ülkemizde de tüketicilerin sağlıklı kuru incir tüketimine katkı sağlamayı misyon edindiklerinin altını çizen Mehmet Ali Işık, “Bu amaçla işletmelerimize gelen kuru incirler özel karanlık odalarda UV lambalar altında ve lazer ayıklama makinelerinde fiziki kontrollerle sarımsı yeşil renkli ışıma veren aflatoksinli kuru incirler ayıklanıyor. Bu kontroller sonucunda aflatoksin tespit edilen kuru incirlerin ticarete konu olmasının önüne geçilmesi için birlik olarak 2000 yılından beri Aflatoksinli Kuru İncirlerin İmhası Projesi’ni yürütüyoruz. Bu yıl aflatoksin oluşumunda artış meydana geldi. Bu nedenle projemiz kapsamında geçen yıl 0,7 olan aflatoksinli kuru incir oranı %1,5’a çıkarıldı, ayrıca okratoksin-A oluşumuna etki ettiği bilinen küflü incirlerin de %1 oranında toplanarak imhası kararlaştırıldır. Bu kapsamda yılda ortalama 500-600 ton aflatoksinli kuru incir imha edilirken, önümüzdeki dönemde imha edilecek toksinli incir miktarı yılda 1.500 tona yükselecek. Sürdürülebilirlik çalışmalarımız kapsamında son 3 yıldır toplanan aflatoksinli incirler biyogaz tesislerinde bertaraf ediliyor” şeklinde konuştu.
“Geri gelen kuru incirler tekrar kontrol ediliyor”
Çok yoğun kontroller sonucunda ihraç edilen kuru incir partilerinin çeşitli nedenlerle Türkiye’ye geri gelebildiğini aktaran Işık, bu ürünlerle ilgili takip edilen yolu da şöyle özetledi: “Kuru incirin büyük taneli ve homojen olmayan yapısı nedeniyle, analiz edilen numunenin içine tek bir aflatoksinli incirin karışmış olması bile analiz sonucunun olumsuz çıkmasına yol açabiliyor. İhracattan geri dönen ürünler Türk Gıda Kodeksi (TGK) mevzuatına uygunsa ülkemize girebiliyor. Bunlar ülkemize girişte Türkiye’nin ithalat prosedürüne tabi tutuluyor. Tarım ve Orman Bakanlığı kontrolünde analiz edilerek sonucu uygun olan partilerin yurda girişine izin veriliyor. Bakanlık yetkilileri gözetiminde; UV lambalı karanlık odalarda ayıklanan ve lazer makineleri ile tesislerimizde elden geçirilen aflatoksinli kuru incirler tekrar ayıklanıyor, tekrar numune alınarak analiz ediliyor, TGK mevzuatına göre yasal limitlerin altında olan kuru incirler ülkemize girebiliyor. Bu açıdan, çeşitli mecralarda zehirli, pestisitli kuru incirlerin ihracat pazarlarında tüketilmeyip ülkemiz pazarında satışa sunulduğuna yönelik tüm iddialar asılsız ve yanıltıcı.”
“Kalite sorununun nedeni yüksek sıcaklıklar”
Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep ise, “İncirde kalite sorunu yaşanmasının en büyük nedeni Haziran ve Temmuz ayındaki sıcaklığın 45 derecelere çıkması. Enstitümüz kayıtlarında yaklaşık 300 çeşit incir var. Küresel ısınma ve iklim değişikliği ile sıcaklıklar artmaya devam ettikçe üretim bölgelerini değiştirerek dengeleyeceğiz. Biz bütün paydaşlarımızla hem üreticilerimizi hem ülkemizin kalkınmasını devam ettireceğiz” dedi.
Tarım üretim arazileri yer değiştiriyor
EKMİB Başkan Yardımcısı Yusuf Gabay da, “İncir stratejik ürünümüzdü son 5 senedir prestij ürünümüz oldu. Yıllar geçtikçe ürünün kalitesini artırıyoruz. Türk incirini prestij ürün olarak satmak istiyoruz. Paydaşlarımızla çalışmalar yürütüyoruz. Küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle kalite sorunları yaşıyoruz. Tarım üretim arazileri yer değiştiriyor. İncirde ovadan dağa doğru bir kayma var. Şuan yüzde 70’i dağda, yüzde 30’u ovada yetiştiriliyor. İyi Tarım Uygulamaları ile bu riskleri bertaraf etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Aflatoksin ve okratoksinin sağlık riski çok düşük
Aydın’da insanların refahını bu ürünün belirlediğini anlatan EKMİB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Göksan ise, “İncirdeki aflatoksin ve okratoksinin insan sağlığı açısından risk yaratması için bir kişinin günlük 50 kilo incir tüketiyor olması lazım, bir kişi günde 300 gr incir tüketiyor. Aydın’da sabah öğlen akşam incir yiyor insanlarımız 100 yaşına kadar yaşıyorlar. Rekolte daha da artacak, bizim incirimize sahip çıkmamız gerekiyor” dedi.
Dünyada talebin yüzde 60’ını biz karşılıyoruz
35 bin ailenin geçimini incirden sağladığını söyleyen EKMİB Denetim Kurulu Üyesi, Fatma Behit, de dünyada kuru incir talebinin yüzde 60’ının Türkiye tarafından karşılandığını anlattı.