“İki dernekte ilk kadın başkan olmak ciddi sorumluluk yüklüyor” 

Hem DOSABSİAD hem de TÜGİAD Başkanlığı görevini yürüten Nilüfer Çevikel, Her iki dernekte de ilk kadın başkan olmanın ciddi sorumluluklar getirdiğini, derneklerde tüm kadınları temsil ettiğini vurguluyor.  

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“İki dernekte ilk kadın başkan olmak ciddi sorumluluk yüklüyor” 

TÜGİAD GENEL BAŞKANI VE DOSABSİAD BAŞKANI NİLÜFER ÇEVİKEL 

Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi İş İnsanları Derneği’nin (DOSABSİAD) ilk kadın başkanı olarak Nisan ayında iki yılı dolduracağım. Türkiye Genç İşadamları Derneği’nin (TÜGİAD) ilk kadın genel başkanı olarak da pandemiden dolayı genel kurulların ertelenmesi nedeniyle yönetim kurulunun kararı ile ocak ayından itibaren görevi devraldım. Her iki dernekte de ilk kadın başkan olmak ciddi sorumluluklar yüklüyor. Buralarda sadece Nilüfer Çevikel’i değil, tüm kadınları temsil ediyorum. Bu yüzden de sürekli çalışıp, başkanlığını yaptığım dernekleri ileriye taşımak gibi bir vizyonum var. Ama bir yandan da kadınlara örnek olduğunu bilmenin verdiği onur ve gururu yaşıyorum. Bugüne kadar olan süreçte de kadınların iş hayatında, hatta yönetici ve patron kademelerinde daha fazla yer almaları adına destek olmaya çalışıyorum. Bu destek çalışmalarım dernek başkanlıkları ile daha da arttı.  

İş Adamları ibaresini İş İnsanları olarak değiştiriyor 

DOSABSİAD’a başkan olduğum genel kurulda farklılığın ilk adımını ‘İş Adamları’ ibaresini, ‘İş İnsanları’ olarak değiştirerek gerçekleştirmiştik. TÜGİAD genel kurulunda da aynı adımı atacağız. Bu, eşitlik için önemli bir adım. TÜGİAD ülkenin ilk ve tek uluslararası derneği. Ülkeyi yurtdışında da temsil ediyor. Yurtdışında önemli görevleri bulunuyor. Aynı zamanda üyelerin önemli bir bölümü erkeklerden oluşuyor. Derneğe daha fazla kadın üye kazandırmak ve yönetim kurulu ile komitelerde daha fazla kadın üyenin görev almasını sağlamak istiyoruz. Hem yurt içinde hem de yurtdışında şube ve temsilciliklerimizi arttıracağız. Bu alanda adımlarımızı atmaya başladık.  

Kadın istihdamını artırmak aile içi şiddeti de yok edecek 

Türkiye nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturan kadınların iş gücüne katılımının artırılması, ekonomik kalkınmanın sağlanması ve ülkemizin 2023 yılında dünyadaki ilk 10 ekonomi arasına girme çabası açısından son derece önemli. Ekonomik büyüme için kadınların işgücüne daha fazla katılması gerekiyor. Çağdaş ve ekonomik açıdan güçlü bir Türkiye için kadınların özellikle iş hayatında aktif olması önemli. Ekonomiyi canlandırmaya dönük önlemlerin kadın istihdamını artırmaya da yer vermesi hem çok önemli bir atıl kaynağın ekonomiye kazandırılmasını sağlayacak, hem sürdürülebilir büyümeye hizmet edecek, hem kayıt dışılığı azaltacak, hem de son dönemde çokça tartıştığımız aile içi şiddet gibi toplumsal sorunların yok edilmesi için gerekli alt yapıyı sağlayacaktır. Dünyadaki kadın ve erkek girişimci oranının eşitlenmesi, küresel gayri safi milli hasılanın yüzde 3-6 arası oranda artması anlamına geliyor.  

Kız çocukların eğitim seviyesi yükseltilmeli 

Kadınların iş hayatında bir seviyeye kadar yükselebildiği, ancak devamında daha fazla ilerlemelerine mani olan engeller olarak bilinen ‘cam tavan’ların Türkiye’de halen istenilen ölçüde kırılamaması sebebiyle kadın temsili, kariyer basamağı arttıkça azalmakta. 

Kadının iş gücüne katılmasının önündeki engeller, düşük ücret, sosyal güvenlikten yoksun olma, düşük eğitim, toplumsal cinsiyet anlayışı, ataerkil zihniyet olarak özetlenebilir. Türkiye’de kadının çalışma hayatına düşük katılım sorununu, öncelikli olarak kız çocukların eğitim seviyesinin yükseltilmesi, eş zamanlı olarak ülkenin teknoloji seviyesinin artırılması adına eğitim ve Ar-Ge harcamalarına ağırlık verilmesi gerekiyor. 

 10 yıl içinde önemli ilerlemeler yaşanabilir 

Kadının niteliksel gelişimini, çalışma hayatına girişini, devamlılığını ve kariyer gelişimini sağlayacak politikaların oluşturulması, toplumsal cinsiyet ayrımcılığına ilişkin toplumsal bilinç düzeyinin yükseltilmesi amacıyla daha fazla bilimsel çalışma ve toplumsal eğitim faaliyetlerinin yapılması kadının iş gücünde daha fazla yer almasında önemli rol oynayacaktır. Bu alanda devletimiz tarafından pozitif ayrımcılık ile birlikte önemli adımlar atılmıştır. Fakat bu adımların yanında denetlemeler de önemli. Bugün özel sektörde hala ücretlendirmelerde ayrımcılık yapıldığını görebiliyoruz. Devletin yanında erkeklerin ve kadınların da birbirini desteklemesi ile 10 yıl içinde önemli ilerlemenin yaşanacağını düşünüyorum. 

Kadınlar nasıl bir ekonomi istiyor? 

Kadınlar erkeklere göre daha geniş perspektiften olaylara bakabiliyor. Biliyoruz ki kadın iş gücü ile kalkınma ve büyüme daha da hızlanacak. Bu açıdan kadınlar çalışıp kimseye muhtaç olmamak istiyor. Dolayısıyla da ülkenin kalkınmasında rol oynamak, ailelerine yardımcı olmak istiyor. Bu anlamda kendilerine yol gösterilmesini ve attıkları adımların desteklenmesini istiyor. Hep birlikte çalışıp üreteceğimiz, dışa bağımlı olmayan, katma değerli üretim ve ihracat yaptığımız bir ekonomi istiyor. 

Şehirler