Hedef yılda 3 ürün hasadı: Urfa’da kış sebzelerinde de üretim başlayacak
Şanlıurfa İl Tarım Müdürü Mehmet Aksoy, tarımsal üretim planlamasıyla birlikte kentteki sulanabilir 579 bin hektar alanda yılda 3 ürün hasadına hazırlandıklarını söyledi. Aksoy, kışlık sebzelerde bu yıl roka, marul, kıvırcık, yeşil soğan, havuç, turp ve şalgam turpundaki üretim potansiyelini değerlendireceklerini aktardı.
MEHMET NABİ BATUK / ŞANLIURFA
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yeni vizyonu proaktif müdürlük yapılanmasına geçen Şanlıurfa Tarım İl Müdürlüğü, sahadaki hakimiyetini her geçen gün güçlendiriyor. Tarımsal planlama, kayıtlılık, verimlilik, sürdürülebilirlik, yenilenebilir enerji, tarım sanayi ve teknoloji kullanımının artırılması alanlarında yoğun mesai harcayan müdürlük, yeni yapılanmayla birlikte tarlalarda yılda hasat edilen ürün sayısının 3’e çıkarılmasını hedefliyor. Şanlıurfa Tarım İl Müdürü Mehmet Aksoy, 3’üncü ürün ile özellikle sulanabilir tarım alanlarındaki üretimi daha da artırmak istediklerini söyledi. Hububat, bakliyat ve yağlı tohum sezonunun ardından kışlık sebze üretimi için uygun koşulların oluştuğunu ifade eden Mehmet Aksoy, “Şanlıurfa, 1.1 milyon Hektar tarım arazisiyle ülkemizin devleri arasında yer alıyor. sulanan alanımızın yüzde 66’sı yer altı suyuyla, yüzde 34’ü ise baraj sularıyla sulanıyor. Şu anda 579 bin hektar alanımız sulanabiliyor. Sulanabilir alanlarımızda yılda 2 ürün hasat ediyoruz. Tarımsal üretim planlamasıyla hedefimiz yılda 3 ürün hasat etmek. Bu hedefimiz başarılmayacak kadar zor değil. Çünkü Urfalı çiftçilerimizin kadim bir kültürden gelen tarım bilgisine sahiptir. 3’üncü ürün olarak kışlık sebze ürünlerini üreteceğiz. Bunlar roka, marul, kıvırcık, yeşil soğan, havuç, turp, şalgam turpunda yüksek üretim potansiyelimiz var. Tropik bitki kuşağı haricinde tüm sebze ve meyveleri üretecek donanıma ve iklim koşullarına sahibiz” dedi.
Şanlıurfa fıstık, badem, zeytin konusunda çok daha iyi duruma gelecek
Urfa’da yüksek su isteyen mısıra karşı soya üretimini desteklediklerini ifade eden Mehmet Aksoy, buğdaydan sonra 2’nci ürün olarak soya üretimini yaygınlaştırmaya çalıştıklarını belirtti. Soyanın düşük su tüketimi, alıcı garantili sözleşmeli üretim metotları nedeniyle çiftçiye ekonomik açıdan daha önemli katkılar sağladığını belirten Aksoy, “Soyanın hem yağlık hem de küspelik üretimini destekliyoruz. Özellikle yerli ve sertifikalı tohum kullanımında ciddi devlet desteklerimiz var. Bu desteklerimizin en önemli faydası tarım alanlarımızı daha verimli kullanmamızı sağlıyor. Özellikle tepe ve meyilli arazilere meyve bahçesi tesis edilmesini istiyoruz. Yüzde 6 eğimli arazileri meyve bahçelerine çeviriyoruz. Bu sayede Şanlıurfa fıstık, badem, zeytin konusunda çok daha iyi duruma gelecek. Çünkü meyilli arazilerde soğuk zararı olmuyor. Taban arazilerimizi ise hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve sebze üretimiyle değerlendireceğiz” uyarısı yaptı.
Kapalı devre sulama sistemi yaygınlaştırılacak
Tarımsal planlama ile Türkiye’deki ve Urfa’daki zirai üretimin daha sistematik hale geleceğini belirten Mehmet Aksoy, “2023 yılında 137 milyon tonluk tarımsal üretim miktarı ile Avrupa’da birinci dünyada onuncu ülke olduk. Bu verim artışında Cumhuriyetimizin son 22 yılda inşa ettiği 1080 üzeri baraj, 254 adet yer altı barajının etkisi çok büyük. Şuanda sadece sulama ile verimi artırıyoruz. Yeni nesil tarım sistemleri ve teknolojilerini henüz tam anlamıyla tarlaya entegre edilince çok daha başarılı işler yapacağız. Tarımsal planlama ile çiftçinin hangi ürünü üretmesi gerektiğini artık biz söyleyeceğiz. Ülkemizin ihtiyacı olan stratejik ürünlerimiz buğday, ayçiçeği, kanola, aspir, soya, et, süt ve yumurta üretimi daha çok destek görecek. Türkiye tarımının önümüzdeki 150 yılı planlandı. Bu hedeflere ulaşabilmek için önümüzdeki dönemdeki en büyük yatırım hedeflerimiz kapalı devre sulama sistemleri, modern ahırlar, gıda sanayisi, küçük aile işletmelerine yönelik yeni destekler olacak” diye konuştu.
Kimyasal gübreye karşı organik ve mikrobiyal gübre destekleniyor
Şanlıurfa’daki yüksek kimyasal gübre ve zirai ilaç kullanımına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Mehmet Aksoy, zararlı kimyasalların su altı seviyesine kadar inmeye başladığı uyarısı yaptı. Türkiye’de resmi verilere göre kimyasal gübrenin yüzde 10’u zirai ilaçların da yüzde 5’inin Urfa’da tüketildiğini belirten Aksoy, şöyle konuştu: “Kimyasal gübreye karşı organik gübrenin ardından mikrobiyal gübre denemelerini de Urfa’da başlattık. Devletimiz mikrobiyal gübreye yüzde 70, organik tarıma da yüzde 80 oranında destek veriyor. Çiftçilerimizin yüksek kimyasal kullanımına neden olan konvansiyonel tarımı daha sürdürülebilir seviyelere çekecek sistemlerin altyapısını oluşturuyoruz. İlaç ve gübre tüketimini azaltmak için hem kültürel önlemleri hem biyolojik önlemleri hibe destekleriyle destekliyoruz.”
Hububatta dönüme 800 kilogram rekolte bekleniyor
Yeni hasat sezonuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Mehmet Aksoy, şöyle konuştu: “Urfa’da hububatta (Buğday) bu sezon dönüm başı ortalama 800 kilogram rekolte hedefliyoruz. Bu sene önceki yıla oranla yüzde 17 yağışı daha çok aldık. Bu sezon pamuk üretiminde 1 milyon ton, kırmızı mercimekte 178 bin ton, Antep fıstığında 170 bin ton, mısırda 1 milyon ton, bademde 9 bin 800 ton, buğdayda 1 milyon 718 bin ton arpada 384 bin ton biberde 71 bin ton, zeytinde 9 bin ton rekolte bekliyoruz. Kentimizde 1 makarna fabrikası bu yıl üretime başlayacak. Türkiye’de üretilen en kaliteli makarnalık ve ekmeklik buğday Şanlıurfa’da üretiliyor. Ham madde olarak kaliteli üretim yapıyoruz. Ancak sunum ve markalaşma da ciddi eksikliğimiz var. Bu alandaki yeni sanayi yatırımları tarlaya da önemli katkı sağlayacak”
Hayvansal ürünlerde yeni modern tesislere ve teknolojilere ihtiyaç var
Şanlıurfa’nın bitki ürünlerinde olduğu kadar hayvansal ürünlerde de ciddi bir üretim kapasitesi olduğunu dile getiren Mehmet Aksoy, kentte 2.5 milyon küçükbaş, 350 bin adet büyükbaş, 1 milyon kanatlı popülasyonu olduğunu söyledi. Ayrıca Bozova’daki balık tesislerinde 22 milyonu aynalı sazan, 11 milyonu da şabut olmak üzere toplamda yıllık 33 milyon ton yavru balık üretimi gerçekleştirdiklerini belirten Aksoy, şöyle devam etti: “Küçükbaşta hem zom koyunu hem de ivesi koyun ile ilgili ıslah çalışmalarımız devam ediyor. Büyükbaşta ise yerli kara ve güneydoğu kırmızısı cins koyunlarımızın süt ve et verimlerini artırmak üzere ıslah çalışmalarımız devam ediyor. Islah çalışmalarında GAPTAEM ile ortak çalışıyoruz. Burada hem hayvanlarımızın gen kaynaklarını korumak aynı zamanda hastalıklara karşı cinslerimizi daha dirençli hale getirmek üzere çalışıyoruz. Birecik havzasında yetişen somon balıklarında bu yıl 20 bin ton üretim öngörüyoruz. Burada üretilen balıkların büyük bir bölümü ihracata gidiyor. Urfa’da kayıtlı 220 bin kovanda arı ürünleri üretimi yapılıyor. Ayrıca kentimizde 7 bin 160 baş arap atımız var. Türkiye’nin en bilinçli yarış atı yetiştiriciliği şehrimizde yapılıyor. Akrep zehri anlamında 1 işletmemiz kayıtlanarak akredite oldu. Önümüzdeki süreçte diğer akrep zehri çiftliklerimizin de akreditasyonlarını tamamlamayı hedefliyoruz. Bu alanda ciddi bir ihracat potansiyelimiz mevcut. Bu alanda üreticinin yaşadığı 4 bürokratik sorundan 3’ünü çözdük. 1 sorunu de en kısa sürede çözmeyi hedefliyoruz. Hayvansal ürün üretiminde ciddi altyapı sorunlarımız var. Hem üretimde hem de ürün işleme tesislerinde daha modern tesislere ve teknolojilerin yaygınlaştırmasına ihtiyacımız var.”