Hastalık bahçesinde buğdaya zarar veren hastalıklar araştırılıyor
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Ziraat Fakültesi (KAEÜ) bünyesinde oluşturulan "hastalık bahçesi"nde, buğday çeşitlerinde görülen hastalıklar araştırılarak ıslah çalışmalarına katkı sağlanıyor.
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Ziraat Fakültesi (KAEÜ) bünyesinde oluşturulan hastalık bahçesinde, buğday çeşitlerinde görülen hastalıklar araştırılarak ıslah çalışmalarına katkı sağlanıyor.
Üniversitenin Bağbaşı Yerleşkesindeki araştırma arazilerinin bir bölümünde oluşturulan "hastalık bahçesi"ne her yıl farklı türde buğday çeşidi ekilerek, hastalıklar ve etkileriyle ilgili araştırmaların verileri, ıslah çalışmaları yapan uzmanlara iletiliyor.Araştırmayla Kırşehir yöresindeki hastalıklar ve buğday çeşitlerinin bunlara karşı verdiği tepkiler ölçülerek, çiftçilere de tavsiyelerde bulunuluyor. Dr. Öğr. Üyesi Kadir Akan:"Hangi buğday genlerinin dayanıklı olduğunu belirleyip, ıslahçı araştırmacılara bu bilgileri vererek onları melezlemede kullanmalarını istiyoruz" diyor.
(KAEÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Kadir Akan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, buğday üretiminde hastalıklar nedeniyle yüzde 10-12, yabani otlar nedeniyle yüzde 12 ve zararlılar dolayısıyla yüzde 10 kayıp yaşandığını belirterek, bunların önemli rakamlar olduğunu söyledi.
Kayıp oranının yüzde 30-40 lara kadar çıkabildiğine işaret eden Akan, "Türkiye'de yaklaşık 20 milyon ton buğday üretiliyor. Yüzde 30-40 kayıp Türkiye'nin milli servetinin kaybı demektir. Ekonomiye etkileri de büyük oluyor." dedi.
Buğdayda hastalıkların etkilerinin en aza indirilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı enstitülerde çalışmalar yapıldığına dikkati çeken Akan, kendilerinin de Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi bünyesinde oluşturdukları ve "hastalık bahçesi" adını verdikleri bölgede hastalıklara ilişkin bilimsel araştırmalar yürüttüklerini ifade etti.
"Çeşit geliştirmelerine yardımcı oluyoruz"
Akan, her hastalığın buğday çeşitlerine farklı etkileri bulunduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Hastalık testleri yaparak sağlam ve dayanıklı bitkileri seçmeye çalışıyoruz. Kalitesi iyi, verimi de yüksekse bizim için ideal çeşit oluyor. Hangi buğday genlerinin dayanıklı olduğunu belirleyip ıslahçı araştırmacılara bu bilgileri vererek, onları melezlemede kullanmalarını istiyoruz. Ona göre de çeşit geliştirmelerine yardımcı oluyoruz. Bu çalışmalarla buğday üretiminde hangi hastalıkların daha fazla olduğunu belirleyerek bu alandaki verim artışına katkı sağlamayı planlıyoruz."
Araştırma sonuçlarını diğer üniversitelerle de paylaştıklarını söyleyen Akan, "Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğünün geliştirdiği Ülkesel Tahıl Hastalık Projesinin bir versiyonunu biz üniversiteler arasında iş birliğiyle yapıyoruz. Bu sene ektiğimiz ürünü sonuçlandıracağız. Kırşehir, Antalya, Denizli ve Çanakkale'ye ektik. 2020 yılının ekim ayında da 2-3 yeni üniversite katarak bu ağı genişleteceğiz ve elde ettiğimiz bilgileri yurt içi ve dışındaki araştırmacılarla paylaşacağız." diye konuştu.
Akan, "hastalık bahçesi"nde özellikle buğday yapraklarındaki sarıpas, kahverengipas ve karapas hastalıklarına karşı yapılan araştırmaların sonuçlarını önceki yıllarda paylaştıklarını, bu yılki araştırmanın verilerini de paylaşacaklarını bildirdi.