Güneydoğu turizmi “kırmızı” damgadan kurtuldu
Avrupa’nın, Suriye’deki iç savaş sonrası Doğu ve Güneydoğu bölgeleri için başlattığı “Kırmızı Bölge” (riskli bölge) uygulaması 8 yıl sonra kalktı. Ancak uzun yıllar süren uygulama bölge için algıyı bozdu. Bölge hala riskli sanılıyor. Turizmciler hem tanıtıma hem de bu risk algısının kırılması için özel bir strateji çağrısı yapıyor.
Mehmet Nabi Batuk / ŞANLIURFA – MARDİN - ADIYAMAN
Talip Öztürk / GAZİANTEP
Mahir Solmaz / DİYARBAKIR
Türkiye’nin Güney Doğu ve Doğu Anadolu Bölgeleri’nde yer alan Şanlıurfa, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin, Kilis, Siirt, Adıyaman, Batman ve Şırnak illerinin oluşturduğu Kuzey Mezopotamya Bölgesi’ne Avrupa tarafından Suriye ve Irak savaşları nedeniyle uygulanan “Kırmızı Bölge” uygulaması 8 yıl sonra kaldırıldı. Bu uygulama döneminde sigorta şirketleri, turistler için sağlık ve seyahat sigortası yapmaktan kaçındı. Şimdi uygulama kalktı ancak 8 yıl gibi uzun süren uygulamanın bozduğu güvenlik algısı düzelmedi. Bölge hala riskli sanılıyor. Yabancı sigorta şirketleri poliçe düzenlemeye başladıysa da yerli sigorta şirketlerinden bazılarının sınır ilçeleri için hala teminat vermekten kaçınmaları, olumsuz algının kırılmasına yardımcı olmuyor. Halen bölgede turizm merkezleri özellikle yabancı turist hedeflerinin gerisinde.
Bölgeden turizmciler, Göbeklitepe gibi dünya çapında bir turizm alanının gerçek potansiyelini ortaya koymak ve özellikle Avrupalıların bölgeye artan ilgisinden yararlanmak için devlet katında yapılacaklar olduğuna işaret ediyorlar. Kırmızı bölge uygulamasının kalktığı, sigorta şirketlerinin poliçe düzenlemeye başladığı, bölgede risk olmadığının uluslararası anla-tımı, duyurusu ve tanıtım için harekete geçilmesi gerektiği belirtiyorlar. Dışişleri, Kültür Turizm bakanlıkları, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı koordinasyonunda bir turizm komisyonu kurulması, ABD, Kanada ve Avrupa’da fuarlara üst düzey katılımın gerektiği belirtiliyor. Bir başka talep de Göbeklitepe, Nemrut Dağı, Diyarbakır Kalesi, Hevsel Bahçeleri, Halfeti, Hasankeyf, Botan Vadisi ile Cudi Dağı gibi önemli turizm merkezlerinde özel eğitimli ve kamuflajlı yeni bir güvenlik gücünün kurulması.
Yeni uluslararası tanıtım stratejisi Göbeklitepe üzerine kurulmalı
Göbeklitepe’nin keşfi ile birlikte sadece Şanlıurfa’nın değil tüm Kuzey Mezopotamya bölgesinin turizm faaliyetlerinde çağ atladığını kaydeden Şanlıurfa TSO Turizm Meslek Komitesi Meclis Üyesi Serhat Gerger, kısıtlamalar ve yanlış algı yönetimi nedeniyle bölgenin potansiyelini yabancı turist açısından değerlendiremediklerini söyledi. Göbeklitepe’nin ardından Şanlıurfa’da 12 ayrı noktada arkeolojik araştırma projelerinin başlatıldığını ve bu projelerin dünya ülkeleri tarafından yakından takip edildiğini kaydeden Gerger, özellikle Karahantepe, Sogmatar ve Harran’daki kazılarda önemli keşifler yapıldığını kaydetti.
Sekiz yıl devam eden kırmızı bölge yaptırımlarının yarattığı komplikasyonların bertarafı için çaba gösterdiklerini ifade eden Gerger, “Uluslararası tanıtım faaliyetlerine daha çok önem verilmesi için çalışıyoruz. Suriye iç savaşından önceki yabancı turist oranlarımıza geri dönebilmemiz için ‘Tarihin Sıfır Noktası Göbeklitepe’ temasıyla uluslararası turizm fuarlarına katılmaktan başka çaremiz yok. Yabancı acentelerle işbirliğimizi geliştirmeye, iş ortakları-mız için özel turlar organize etmeye gayret gösteriyoruz. Mart 2024’te Berlin’de düzenlenecek fuar çok önemli. Ayrıca The Hotel Show S. Arabistan, Londra World Travel Market, Festival Do Turismo De Gramado, Atina Xenia, Madrid Fitur 2024, BIT Milano, Munich F.RE.E, Satte Nev Delhi, Intourmarket 2024 Moskova, MITT Moscow, Arabian Travel Market, Dubai The Hotel Show, ITE Hongkong, Guangzhou GITF fuarları da tanıtım için önemli potansiyel taşıyan fuarlar. Ulusal ve uluslararası programlara yönelik başvurularımız devam ediyor” dedi.
Bölgede güvenlik standartlarının yükseltilmesi için emniyet, jandarma ve zabıta bünyesinde uzman personellerden oluşan yeni bir turizm güvenlik gücü gerektiğini belirten Serhat Gerger, “Turizm polislerimiz, jandarmalarımız ve zabıtalarımız sayesinde bölgeye gelen misa-firlerimizin can ve mal güvenlikleri garanti altına alırken, temel hizmetlere erişimlerini de kolaylaştırabiliriz. Bu merkezlerde bölgemizin kimyasına aykırı kayıt dışı ve niteliksiz sek-törlerin oluşmasına da engel oluruz” diye konuştu.
“Olumsuz algının kırılması için devletimiz garantör olmalı”
Şanlıurfa Turizm Profesyonelleri Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rahime Yaşar, yurtdışı pazarlardaki güvenlik riski algısının kırılması için Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda uluslararası bürokratik adımlar atacak yeni bir komisyonun kurulması gerektiğini belirtti. Devlet kurumlarının risk algısına karşı garantör olması gerektiğini belirten Rahime Yaşar, “Yeni bir stra-tejiye ihtiyacımız var. Güvenlik riski olmadığını yabancı ülkelere iyi anlatmalıyız. Gerekirse devletimiz bu konuda garantör olmalı. Stratejide evrensel değerlere uygun bir program belirlenmesinde fayda var. Hedef pazarlarımızda Mezopotamya adı altında özel etkinlikler düzenlenebilir. Yurt içindeki faaliyetler kadar yurt dışındaki tanıtım ve PR çalışmaları daha yararlı olacaktır. Bunun en güzel örneğini Dubai PR çalışmalarında görebiliriz” şeklinde konuştu.
Uluslararası sigorta sistemi bölgede sorunsuzca çalışıyor
Bölgeye seyahatlerde sağlık ve seyahat sigortası işlemlerinde herhangi bir mağduriyet yaşanmadığını belirten Şanlıurfa Sigorta Acenteler Derneği (ŞURSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Fırathan da “Yabancılar için seyahat sağlık sigortası işlemlerinde herhangi bir olumsuz durum yaşamıyoruz. Ulusal ve uluslararası sigorta sisteminin işleyişinde bir engel söz konusu değil. Poliçelerde sunulan tüm teminatlar bölgede eksiksiz karşılanıyor. Turistler, sağlık, ambulans, helikopter, hırsızlık, vize iptali, tedavi sonrası ikamet adresine dönüş, refakatçi konaklama, kayıp bagaj gibi tüm olumsuz durumlar karşısında sorunsuzca hizmet alabiliyor. Avrupa’daki sigorta şirketleri de artık bölgemize yönelik gerçekleştirilen sağlık seyahat sigortasına sorunsuzca teminat veriyor” dedi.
Avrupa kırmızı bölgeden çıkardı ama yerli sigortacılar çıkarmadı
Bazı yerli sigorta şirketlerinin herhangi bir güvenlik riski ve mevzuat engeli olmamasına rağmen hala sınır ilçelerindeki bazı sigorta ürünleri için teminat vermediğini belirten Nihat Fırathan, “AB bölgemizdeki kırmızı bölge uygulamasını kaldırıldı. Ancak bazı ulusal sigorta şirketlerimiz hala savaş sahası muamelesi gösteriyor. Bu kabul edilebilir değil. Özellikle sınır ilçelerimizde teminat sağlamıyorlar. Bölgemizi görmemiş yöneticilerin kentlerimizin sigortacılık altyapısına daha çok zarar vermesi engellenmelidir. Bu sadece turizmi baltalamıyor. Sınır ilçelerde yaşayan vatandaşlarımızın da temel sigorta hizmetlerinden de mahrum kalmasına sebebiyet veriyor. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nu (SEDDK) bir an önce sınır ilçelerimizde teminat sağlamayarak hem ekonomik hem de sosyal yaşam standartlarını düşüren ulusal sigorta şirketleri ile ilgili harekete geçmeye çağırıyoruz” diye konuştu.
“Önyargıları yıkmak için güçlü bürokratik adımlar şart”
Turizmci İsmail Küçük, “Olumsuz algı nedeniyle bölgemize yönelik münferit yabancı turist gelişlerinde artış yaşayamıyoruz. Uzun yıllardır Suriye iç savaşı nedeniyle bölgemize gelişler engelleniyordu. Yıl başında bölgemizin sarı bölge kapsamına alınması ile birlikte başla-yan artış eğilimi de deprem afetiyle birlikte eski günlerine döndü. Uluslararası seyahat acen-teleri bölgeye yönelik tur operasyonlarını geri çektiler. Yerel turizm örgütlerimizin bu alanda yabancı seyahat acenteleriyle görüşmeleri devam ediyor. Ancak buradaki seyahat önyargılarının bertaraf edilmesi için devletimizden yeni ve güçlü bürokratik hamleler bekliyoruz. Turizm Geliştirme Ajansı’nın uluslararası fuar katılımlarını artırması Şanlıurfa Turizmi Geliştirme AŞ’nin de yurtdışında güçlü bir yapılanmaya gitmesi sağlanmalı” dedi.
Turizmciler eylüle umut bağladı
TÜRSAB Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Serdar Baturay da son yıllarda bölgeye gelen yabancı turist sayısındaki düşüşlere dikkat çekerek şöyle konuştu: “Depremden dolayı yabancı turistlerdeki çekinceleri olağan karşılıyoruz. Ancak buradaki eksikliğimizi sadece depreme bağlayamayız. Aşırı yüksek sıcaklar da yabancı gelişini engelliyor. Yüksek enflasyon da yabancı başka bir engel. Dünyanın hemen her bölgesinde uçak fiyatlarında artış var. Yer bulamama sorunları artıyor. Sıcaklıkların etkisini yiteceği eylül ayında yabancı turist gelişlerinin artmasını öngörüyoruz. Eylülde bölgemizdeki turların normale döneceğini ümit ediyoruz.”
Komagene Festivali yeniden başlamalı
Veka Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Karani Kuştepe, Adıyaman’da yerli turist hareketliliğinin başladığını ancak yabancı turistler konusunda hedeflerin gerisinde kaldıklarını belirtti. Suriye İç Savaşına kadar Avrupalı turistlerin bölgeye ilgisinin memnun edici olduğunu ancak savaşla birlikte bıçak gibi kesildiğini belirten Veysel Karani Kuştepe, “Adıyaman’da ağırlıklı olarak Uzak Doğu’dan misafirlerimizi ağırlıyoruz. Kore ve Tayland bölgemizi en çok tercih eden ülkeler arasında. Ancak asıl hedefimiz Avrupa’dan turist çekemiyoruz. Avrupa, Amerika ve Kanada’daki turizm fuarlarına kesintisiz katılmamız lazım. Adıyaman Havalimanı’nda sefer sayısı artırılmalı. Bölgemizden sadece Ankara ve İstanbul’dan sefer düzenlenebiliyor. Antalya ve İzmir’den de direkt uçuşların başlaması yabancı turist hareketliliğine olumlu katkı sağlar. Uluslararası Komagene Festivali’nin de bir an önce başlamasını bekliyoruz” dedi.
Gaziantep toparlanmaya başladı
Türkiye’nin sınır kentlerinden Gaziantep, iç savaştan sonra Suriyelilerin ilk uğrak durağı oldu. 2011’den bu yana kentte yaşayan Suriyeli sayısı 400 binin üzerine çıktı. Savaşın ilk yıllarında çeşitli olaylardan dolayı turizmde darbe yiyen Gaziantep, son 2-3 yıldır toparlanma sürecine girdi. Kentte pandemi öncesinde canlanan turizm, pandemi ve depremle yeniden zarar gördü. Şimdilerde tekrar toparlanmaya başlayan Gaziantep’te turizm yatırımları da hız kazandı. Kentte, otel inşaatları hız kazanırken, geçtiğimiz Haziran ayında yerli ve yabancı turist sayısında yüzde 5 artış oldu. Antik kentler turizme açılmak için gün sayıyor. Yöneticiler gelecek için umutlu.
Yeni bir güvenlik stratejisine ihtiyaç var
Mardin Turizm ve Otelciler Derneği (MARTOD) Başkanı Özgür Gürgör, deprem sonrası askıya alınan GAP turlarının hala açılmadığını söyledi. Bölgede ağırlıklı olarak butik hafta sonu gezi programları organize etiklerini belirten Özgür Gürgör, kırmızı bölge uygulamasının etkilerinin kırılması için sektör olarak uluslararası fuar katılımı ve festival organizasyonlarına yoğunlaştıklarını dile getirdi. Önümüzdeki eylülde Şanlıurfa’da gerçekleşecek 1. Uluslararası Şanlıurfa Kültür ve Turizm Buluşmaları’nın çok önemli olduğuna dikkat çeken Başkan Gürgör, şöyle konuştu: “Mardin’de ağırlıklı olarak Balkanlar ve Uzak Doğu’dan gelen misafirleri ağırlamayı amaçlıyoruz. Bölgemize ilgileri daha fazla. Potansiyelin çok küçük bir bölümünü değerlendirebiliyoruz. En önemli sorunlarımızdan birisi bölgemizdeki güvenlik riski algısı. Çok sık şekilde yapılan aramalar olumsuz algıyı büyütüyor. Yeni bir güvenlik stratejisine ihtiyacımız var. Özellikle turizm belgeli işletmelerimizde gerçekleştirilecek güvenlik işlemlerinde turizm alanında bilgi sahibi ve yabancı dil bilen personellerin kullanılmasında fayda var. Bu konuda görüşmelerimiz devam ediyor.”