Finansal durumunu düzeltemeyen havayolu şirketleri kamuya dönüşebilir

FİKRİ CİNOKUR -ANTALYA

Finans Derneği Başkanı Batuğhan Karaer,  havayolu veri analiz şirketleri Ishka Globel ve OAG Aviation Worldwide tarafından yapılan araştırmaya göre,  devlet desteği alan ve almayan hava yolları şirketlerinin finansal risk durumlarını değerlendirdi.

Araştırmaya göre başarılı hava yolları olarak devlet ya da sermayedardan herhangi bir yardım almadan finansal gücünü koruyabilen şirketler arasında,  Air Canada, Cebu Pacific, IndiGo, Pegasus, Ryanair ve WizzAir yer aldığını belirten Karaer, orta düzeyde destek alanlar arasında Qantas, Southwest Airlines, Alaska Air, EVA Airways, JetBlue, IAG, easyJet, ANA ve Japan Airlines’in bulunduğunu kaydetti.

Karaer, “Devlet-sermayedar desteği alan Air New Zealand, Emirates, Finnair, Lufthansa, Saudi Airlines, SIA Group ve China Airlines’ın finansal durumlarının iyi olmasının başarılarından mı ya da devlet desteğinden mi kaynaklandığı met değil. Ancak Lufthansa hariç, bu şirketler avantajlı durumda” şeklinde konuştu.

Destek alan finansal riski düşük şirketler, daha da güçlenebilir

Karaer, araştırmaya göre, devlet/sermayedar desteği aldığı halde finansal durumu kötü olan şirketler arasında Aeroflot, FlyDubai, TAP, Garuda, Malaysia Airlines, Rossiya, Asiana, Korean Air ve Cathay şirketleri de başarısız havayolları arasında yer aldığını belirtti.

Gelecek dönemde devlet desteği alan şirketlerin finansal durumunu düzeltememeleri halinde kamuya dönüşebileceği ya da bir devlet havayolu ile birleşebileceğini ifade eden Karaer, Türk hava yolu şirketlerinin durumunu da değerlendirdi.

THY’nin güçlü devlet/sermayedar desteği alan orta derecede finansal riske sahip grupta, Sunexpress’in ortalama devlet/sermayedar desteği alan orta derecede finansal riske sahip grupta, Pegasus’un ise devlet/sermayedar desteği almayan güçlü finansal (finansal risk düzeyi düşük) yapıya sahip grupta yer aldığını ifade eden Karaer, şunları kaydetti: “Ishka ve OAG’nin yapmış olduğu matris çalışmasında finansal riski düşük, aynı zamanda devlet ve/veya sermayedar desteği alabilen havayolu şirketleri, avantajlı konuma gelerek salgın öncesi pazar paylarını daha da artırabilir. Güçlü şirketler zayıf şirketlerin hatları ve yolcularını da ele geçirebilir. Geri kalan diğer havayolları, sancılı da olsa talebin canlanması ile birlikte hareketlenmeye başlayacaklardır. Fakat eski günlerine dönmeleri doğru stratejiler üzerinde yol aldıkları takdirde ancak 2024 yılına kadar sürecek.  Finansal yapısı zayıf ve devlet/sermayedar desteği alamayan şirketlerin iflası, el değiştirmesi ya da başka bir havayolunun bünyesine katılması gibi durumların yaşanması mümkün. Diğer yandan filo ve kadrosunu korumaya çalışan şirketlerin mevcut gidişata dayanamayıp, önümüzdeki dönemde küçülmeye giderek filo sayılarını ve buna bağlı olarak insan kaynağını da önemli oranda azaltmak için daha da radikal adımlar atmak zorunda kalacağını öngörüyoruz.”