ETO Başkanı Metin Güler: “Eskişehir’in itici gücü: konut sektörü”
Eskişehir’de arsa yetersizliği ve artan inşaat maliyetleri konut sektörünü durma noktasına getirdiğini belirten Eskişehir Ticaret Odası (ETO) Başkanı Metin Güler, yeni imar alanlarının açılması ve ada bazlı dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesinin çözüm önerileri arasında yer aldığını ifade etti.
ESKİŞEHİR / EKONOMİ
Dönüşümün aynı zamanda değişim anlamına geldiğini belirten ETO Başkanı Metin Güler, “Elbette ki değişim kavramı her zaman olumlu anlam ifade etmemekle beraber yenilenme, zamana ayak uydurma, yeniliği yakalama gibi kavramları da içinde barındırıyor. Eskişehir de bu bakımdan özellikle son yirmi yılda çok önemli değişimlere imza attı. Tarım ve sanayinin ağırlık merkezi olduğu ekonomimizde, turizmle birlikte hizmet sektörü de çok önemli bir oyuncu haline geldi. Şüphesiz bu değişim inşaat sektöründeki hareketliliğini ve kentsel dönüşümün gerekliliğini beraberinde getirdi” dedi.
Kentsel dönüşüm kavramının şehrin yapı stokunun planlı bir şekilde güvenli hale getirilmesi, olası deprem riskine karşı binaların güçlendirilmesi anlamını taşıdığının altını çizen Güler, “ Şubat 2023’te deprem felaketleri, kentsel dönüşümün ve binalarımızın depreme karşı güvenli hale getirilmesinin önemini bir kez daha ortaya koydu. Bu depremlerde 50 binden fazla vatandaşımızı kaybettik. 100 binden fazla ise vatandaşımız yaralandı. Kentsel dönüşüm sadece deprem tehlikesi için değil daha yaşanılabilir ve konforlu binalar için de önem taşıyor. Günümüz teknolojisiyle birlikte inşaat sektöründe de büyük gelişmeler meydana geliyor. İnşaat sektöründe faaliyet gösteren üyelerimiz bu değişime ayak uydurarak, hem güvenli hem de konforlu binalar inşa edebilmek için çaba gösteriyor. İnşaat sektörü Eskişehir’in güçlü ekonomisinde önemli bir yer tutuyor. Eskişehir Ticaret Odası’nın üye sayısını göz önünde bulundurduğumuzda inşaat sektöründe faaliyet gösteren firma sayısı öne çıkıyor. Böyle bir tabloda da konut sektöründeki gelişmeler üyelerimizin büyük bir kısmını yakından ilgilendiriyor” diye konuştu.
Sıkı para politikası ve faiz kararından en çok etkilenen sektörün Türkiye’nin tamamında olduğu gibi Eskişehir’de de inşaat sektörü olduğunu aktaran Güler, sözlerine şöyle devam etti: “Konut kredilerinin yüksek olması, konut inşa maliyetlerinin yükselmesi, faiz gelirinin fazla olması sebebiyle yatırımların mevduata yönelmesinden dolayı konut sektöründe büyük bir gerileme meydana geldi. Ayrıca setörde faaliyet gösteren üyelerimiz yüksek maliyet ve düşük talep nedeniyle yeni inşaatlar yapamaz hale geldi. Böyle bir tablo da ne yazık ki konut arzının azalmasına ve kiraların enflasyonla birlikte tırmanmasına sebep oldu.”
“Yeni imar alanları açılmalı”
Konut sektörümüzün yaşadığı en büyük sorunlardan bir diğerinin ise arsa maliyetleri olduğu bilgisini paylaşan Metin Güler, “Arsa maliyetlerinin yüksekliği inşaat maliyetlerini de artırıyor. Şehrimizde yeteri kadar arsa üretiminin olmaması, Eskişehir’deki bina fiyatlarının neredeyse metropol kentlerle aynı seviye gelmesine neden oluyor. Bu durumun değişmesi için de Eskişehir’de yeni imar alanlarının açılması gerekiyor. Yeni imar alanlarının açılması inşaat maliyetlerinin düşmesine ve konut fiyatlarının azalmasına katkı sağladığı gibi aynı zamanda şehir merkezi ve şehir eksenindeki sıkışıklığın azaltılması, trafik yoğunluğunun düşürülmesi için de büyük önem taşıyor. Öte yandan kentsel dönüşüme katkı sağlayacak olan bir diğer unsur da ada bazlı dönüşüm. Bu sayede niteliksiz yapılar yıkılarak, ada bazındaki dönüşümle çok daha hızlı bir şekilde nitelikli binalar haline getirilebiliyor” açıklamasında bulundu.
Eskişehir Ticaret Odası olarak, kent için çok önemli bir güç olan inşaat sektöründeki sorunların çözümü için sorumluluk üstlenerek üyelerinin yaşadıkları sıkıntıların giderilmesinde pay sahibi olduklarını dile getiren Metin Güler, “Gerek ilgili bakanlıklar gerekse TOBB ve resmi kurumlarla gerçekleştirdiğimiz temaslarla inşaat sektörümüzdeki engellerin aşılmasında, üyelerimizin beklenti ve taleplerinin yerine getirilmesinde pay sahibi oluyoruz. İnşaat sektörünü kapsayan meslek komitelerimiz gerçekleştirdikleri ziyaretlerle bu alanda faaliyet gösteren üyelerimizin sorunlarının çözümünde önemli bir rol üstleniyor. Kurumlarla doğrudan irtibata geçerek, inşaat sektöründeki üyelerimizin beklentilerinin karşılanmasına katkı sağlıyor.” dedi.
“Niteliksiz yapı stoku değişmeli”
Sıkı para politikasının konut sektörü için en önemli risklerden biri olduğuna vurgu yapan Metin Güler, “Sıkı para politikasının gevşemesiyle birlikte konut sektörümüzün yeniden eski günlerine döneceğine inanıyorum. Ülkemizin bir deprem ülkesi olduğunu unutmadan, Eskişehir’in niteliksiz yapı stokunun değişmesi ve hemşerilerimizin daha güvenli ve konforlu binalarda yaşayabilmesi için inşaat sektörümüzün gücüne çok ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.