ESTAŞ 2020’yi 40 milyon dolar ciro ile kapattı, yeni yatırımlar yolda
Geçen yıl 40 milyon dolardan fazla ciro elde eden ESTAŞ, bu yıl yaklaşık 30 milyon dolarlık yatırımları hayata geçirmeye hazırlanıyor.
Hilal SÖNMEZ
SİVAS - Türkiye’nin ilk ve en büyük kam mili üretim tesisine sahip olan ESTAŞ, 2020 yılını 40 milyon dolardan fazla ciro ile kapattı. 2021 yılı sonuna kadar da yaklaşık 30 milyon doları bulan yeni yatırımları hayata geçirmeye hazırlanıyor. ESTAŞ, hayata geçireceği yatırımlarla yurtiçinde Türkiye’nin ithal etmek zorunda olduğu ürünleri bünyesine katmayı, yurtdışında da markalarının bilinirliğini artırmayı hedefliyor. 1977 yılında kurulan ESTAŞ, Sivas’taki entegre tesisinde faaliyetlerini sürdürüyor. Kurulduğu ilk yıllarda yedek parça piyasası için üretim yapan şirket, 1979 yılından itibaren ana sanayi firmaları için de kam mili üretmeye başladı. Yurtiçi ve yurtdışında 16 otomotiv üreticisi, motorlarında ESTAŞ’ın kam millerini kullanıyor. Ayrıca firma, orijinal parça üreticisi olmasının yanı sıra 44 ülkenin yedek parça piyasasına da kam mili ihraç ediyor. ESTAŞ’ın üretim programında dünya genelinde yaygın 2 bin 500’ün üzerinde araç ve cihaz motoruna ait kam mili bulunuyor.
Dünyadaki 5 üreticiden biri
ESTAŞ Genel Müdürü Osman Mavuş, orta ve uzun vadeli hedefleri hakkında DÜNYA’ya konuştu. Eksantrik mil üretiminin yanında sürekli olarak medikal alana yatırım yapan ESTAŞ, insan vücudunda kullanılan travmaya ve tümör grubuna yönelik ürünlerin haricinde diş implant yatırımlarına da devam ediyor. Dişli gruplarına yönelik yatırımların dışında, motor blok işleme ve toz metalurjisine yönelik yatırımlar için yaklaşık 15 milyon dolarlık yatırımı hayata geçireceklerini paylaşan Mavuş, ayrıca yıl sonuna kadar planladıkları 12 milyon dolarlık başka bir yatırımla da nitril eldiven üretimi gerçekleştireceklerini söyledi. Mavuş, “Otomotiv yan sanayi sektöründe ilk aranan ve dünyada 5 üreticiden biri olma pozisyonumuzu elektrikli araçların gelişmesine bağlı olarak diğer parçalarla devam ettireceğiz. Medikal grubunda talaşlı ve katmanlı imalat teknolojilerini kullanarak kemiklerin yedek parçası diyebileceğimiz bir sisteme ürün gamımızı oturtacağız. Bununla beraber eldiven imalatında olduğu gibi ülkemizin ithal etmek zorunda olduğu birçok ürünü milli ve yerli yapısıyla yerlileştireceğiz. Dış pazara Almanya ve Avusturya’dan başlayıp oradan da yayılacağız” dedi.
‘Verimliliği artırdık’
Bünyelerindeki Ar-Ge merkezinde geliştirilen patent ve faydalı model sayısıyla Türkiye’de ilk 10 arasına girdiklerini kaydeden Mavuş, TİM tarafından son 2 senedir ‘İnovasyonun Ticarileştirilmesi’ alanında da Türkiye birinciliği elde ettiklerini paylaştı. Muhtelif nanoteknoloji, otomasyon, katmanlı üretimler, robotik, Agv dahil olmak üzere birçok konuda araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin devam ettiğini belirten Mavuş, “Milli ve yerli konseptin önemi son dönemde daha çok anlaşılmaya başladı. Şu anda şirketimizde 30 üzerinde çok eksenli robotlarımızı makinalarla haberleştirerek verimliliği artırdık. Bu sayede Çin ve Hindistan gibi ciddi fiyat rekabeti olan ülkelere ihracat yapabiliyoruz” dedi.