ESO Başkanı Kesikbaş: İhracata ilişkin finansal destekler artırılmalı
İhracata ilişkin beklenti ve öngörülerin tespiti için “İhracat Etki Anketi” hazırladıklarını belirten Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, ihracata bağlı olarak yatırım ve yeşil dönüşüm gibi alanlarda finansmana erişimin daha kolay ve hızlı sağlanmasını talep ettiklerini söyledi.
ABDULLAH SÖNMEZ / ESKİŞEHİR
Eskişehir Sanayi Odası (ESO), işletmelerin mevcut ekonomik koşullar altında ihracata ilişkin beklenti ve öngörülerinin tespiti için hazırladığı ‘İhracat Etki Anketi’nin sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. Toplamda 244 işletmenin katılım sağladığı ankette, döviz kurları, faiz oranları ve enflasyon gibi faktörlerin ihracat performansına olan etkisi işletmelerin bakış açısıyla değerlendirildi. Anket sonuçlarıyla ilgili değerlendirmede bulunan ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, “İhracatta Eskişehir ve ülke olarak ciddi atılımlar yaptığımız bir süreçten geçiyoruz. Nitekim Eskişehir’in toplam ihracatının 2023 yılında 4,3 milyar dolar olarak gerçekleştiğini gördük. Pandemi ve hemen ardından ülkemizde yaşanan deprem felaketi sonrasında tedarik zincirinde ve hammadde konusunda yaşanan sıkıntıların hafiflemesiyle birlikte ihracatta tekrar bir ivmelenme bekliyoruz. İhracat ve ihracata bağlı olarak yatırım ve yeşil dönüşüm gibi alanlarda finansmana erişimin daha kolay ve hızlı olmasını talep ediyoruz” dedi.
Sürdürülebilir ve öngörülebilir ekonomik ortam tesis edilmeli
Gerçekleştirilen ankette kur, faiz ve enflasyon gibi ekonomik parametrelerin dış ticaret dinamiklerini ne ölçüde etkilediğinin saptanmaya çalışıldığını aktaran Kesikbaş, döviz kurlarındaki dalgalanmaların ihracat fiyatlarını etkilediğinin altını çizdi. Döviz kurundaki yükselişin bir taraftan üretim maliyetlerini artırırken, diğer taraftan ihracat yapan firmalar için ihracat fiyatlarını uluslararası piyasalarda rekabetçi hale getirdiğini vurgulayan Kesikbaş, “Birbiriyle çelişen bu karmaşık durum içerisinde ihracatı artıran bir etki de oluşmakta. Bununla birlikte ankette görüyoruz ki işletmeler yurtdışı pazarlarda daralma hissetmekte ve belirli bir seviyeden sonra başta döviz kuru olmak üzere ekonomik göstergelerin istikrarlı bir seyre geçmesini beklemekte. Her zaman ifade ettiğimiz gibi sürdürülebilir ve öngörülebilir bir ekonomik ortamın tesis edilmesi en büyük talebimiz. Orta Vadeli Plan’da yer alan çalışmaların hayata geçmesini ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Devlet tarafından açıklanan Orta Vadeli Plan’ı önemsediklerini açıklayan Kesikbaş, “İçinde bulunduğumuz 2024 yılının özellikle sanayiciler için çok kolay geçmeyeceğini tahmin ediyoruz. Orta Vadeli Program’da yer alan yapısal politikaların ne derecede uygulanabildiğinin önem kazanacağı bir yıl olacak. Önümüzdeki seçim sürecinde bu plana ne kadar sadık kalınabileceğini test edeceğiz. Yapmış olduğumuz ankette de kur – faiz – enflasyon oranlarının ihracata olası etkileri üzerine duruldu. Sorulara verilen cevaplar Orta Vadeli Plan’da 2024 yılı için öngörülen oranlara paralel şekilde ortaya çıktı. Yılsonu için enflasyon beklentisi yüzde 50 sınırında, faiz beklentisi yüzde 30-40 bandında, dolar kuru beklentisi ise 40-45 TL aralığında oldu” açıklamasında bulundu.
Yatırım planlamalarında yeşil ve dijital dönüşüme odaklanılmalı
Ankete verilen cevapların 2024 yılının işletmeler için nasıl geçeceği konusunda da işaretler verdiğini belirten Celalettin Kesikbaş, “Dışarıdan finansman ihtiyacının arttığı bir dönemde işleme alınan sıkı para politikası Türkiye’yi negatif etkileyebilir. Enflasyonla mücadele edilen bir dönemde paranın muslukları elbette kısılacak. İşletmelerimizin finansmana erişiminde ciddi sıkıntılar yaşayabileceğini bekliyoruz. Sunulacak olan kısıtlı finansmanın da çok büyük ölçüde yeşil ve dijital dönüşüm odaklı projelere aktarılacağını biliyoruz. İşletmelerimizin mutlaka bu alanlara yönelmesi ve yatırımlarını buna göre planlaması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.