Eskişehir, küçükbaş hayvan üretimini destekleyecek

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Tarımsal Kalkınma Projeleri kapsamında küçükbaş hayvan yetiştiricilerine destek vermeye başladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Eskişehir, küçükbaş hayvan üretimini destekleyecek

ESKİŞEHİR -  Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçen proje kapsamında Alpu Belediyesi ve Seyitgazi Belediyesi ile protokol imzalayan Büyükşehir Belediyesi, 480 dişi merinos ile 20 merinos koçun alımını gerçekleştirdi. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, ‘Eskişehir Modeli’ adını verdikleri sistem ile bu alanda da yerel yönetimlere örnek olmak istediklerini belirtti. Büyükerşen, Türkiye’nin, 21’inci yüzyılın teknolojisini de kullanarak tarımda model ülkelerden biri olması gerektiğini vurguladı.

“Üreticiye yem ve tohum desteği de sağlayacağız”

Yerel yönetimler olarak kırsalı desteklemeye kararlı olduklarını ifade eden Büyükerşen “İlçe belediyelerimiz ile birlikte Alpu Fevziye ve Seyitgazi Taşlık mahallelerimizde başlattığımız küçükbaş hayvancılığı destekleme projemiz ile büyükbaş hayvancılıktan sonra küçükbaş hayvancılığın üretimini de desteklemeye başladık. Kurduğumuz ve kuracağımız tesisler, sadece bir üretim merkezi olmayacak, aynı zamanda çiftçimizin her daim hizmetinde, adeta bir okul gibi çalışacak. Buralarda genç üreticilere eğitimler vereceğiz” şeklinde konuştu. Kendi personel ve araçlarımızla kamu kaynaklarını daha etkin ve tasarrufl u kullanarak üreticiye destek olacağız. Bu tesislerde sayısı artacak küçükbaş hayvanları, sözleşmeli tarıma dayalı bir şekilde köylümüze destek olarak, hem canlı hayvan desteği hem de yem ve tohum desteği sağlayacağız” diye konuştu.
Hayvan ithalatından öte çobanların bile artık ithal olduğunu söyleyen Büyükerşen, “Biz kökleri köyde olan ama iş bulma umuduyla kente gitmiş asgari ücrete çalışan genç evlatlarımız yeniden ata topraklarına dönsün, bu ülkede üretime katkı sağlasınlar istiyoruz. Bu işi nasıl yapacağını bilmeyen evlatlarımızın, hayvan, fide, fidan desteklerimizle, kendi işlerinin patronları olsunlar istiyoruz. Gururla ‘çobanım’, ‘çiftçiyim’ diyebilen gençlerdir bu ülkenin umudu. Atatürk’ün ‘köylü milletin efendisidir' sözünden yola çıkarak, yeniden köylüyü bu milletin efendisi yapmak istiyoruz. Çünkü kurtuluşumuz doğru tarım politikalarıyla gerçekleşecek tarımsal kalkınmadan geçiyor” ifadelerini kullandı.

''Hayvan ölümlerini yarı yarıya azaltsak ithalata gerek kalmayacak”

Yılmaz Büyükerşen, hayvancılık ile ilgili yaptığı araştırmalarda üzücü sonuçlarla karşılaştığını belirterek, “Ülkemizde her yıl 1 milyon buzağı, 4 milyon kuzu kaybediyoruz. Uzmanlar, çiftçiye doğru tentürdiyot kullanmayı öğretebilsek bu ölümleri oldukça azaltabileceğimizi belirtiyor. Avrupa ülkelerinde kuzu ölümlüleri yüzde 5’i geçmezken, ülkemizde bu oran maalesef yüzde 25.
Bu ölümlerin yarısının dahi önüne geçsek yurt dışından hayvan ithal etmeye gerek kalmayacak. İthalata dayalı olmayan, doğru politikalarla kısa bir sürede tarımı ülkemizin yeniden Cumhuriyet’in ilk yıllarında olduğu gibi Avrupa’nın yükselen yıldızı olacağına inancım tam, yeter ki isteyelim” diye konuştu.

“Mera alanlarımızı yarı yarıya kaybettik“

Eskişehirli çiftçinin, ıslah edilmiş meranın faydalarını bilmediğini savunan Büyükerşen, şunları söyledi: “Islah edilmiş meralar küçükbaş hayvancılıkta 2,5 kat, büyükbaş hayvancılıkta ise 1,5 kat ek verim sağlıyor. Merak edenler Sayıştay’ın meralarla ilgili 2017 yılı denetim raporuna baksın. Raporda, meraların; turizm alanı, termik santral, konut, fabrika, taş ocağı, konut gibi farklı amaçlarla işgale uğradığını ve mera ıslahının ülkemizde yetersiz olduğunun belirtildiğini açıkça görecekler. Söylemekten büyük üzüntü, hatta utanç duyuyorum ama yeri gelmişken belirteyim. 1970-2017 döneminde yaklaşık 21 milyon hektar olan mera alanları, 2020 yılı itibariyle 11 milyon hektara düşmüş. Mera alanlarımızı nerdeyse yarı yarıya kaybettik.”

Şehirler