Eskişehir Jant Sanayi, üretiminin yüzde 70’ini ihraç ediyor

Abdullah SÖNMEZ

ESKİŞEHİR - Kuruluşu 1950’li yıllara dayanan EJS’nin zirai makine jant grubuyla başlayan üretimini zamanla çeşitlendirdiğini belirten EJS Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Musubeyli, özellikle iş makineleri ve ağır yük uygulamaları konusunda deneyim kazandıklarını söyledi.

Üretimlerinin 75'inin iş makinesi, loader, forklift, zirai alet ve biçer-döver jantlarından oluştuğunu açıklayan Musubeyli, “Yenilikçi ve müşteri odaklı anlayışımızla sektörün ihtiyacı olan jantları kendi bünyemizde geliştirip sürekli değişik ürünleri pazara süren bir anlayışa sahibiz. Jant her ne kadar ilk bakışta kritik ve detaylı bir ürün olarak algılanmasa da hem işlevi hem de ürün karakteristikleri açısından oldukça karmaşık bir üründür.

Biz de ürün özelliklerini mümkün olduğunca esnek tutarak müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap veriyoruz. Ağır yük uygulamaları için daha mukavemetli tasarımlar, değişik poyra ve bijon uygulamalarına yönelik tasarımlar başlıca uzmanlık alanlarımız olarak sıralanabilir” dedi.

“Sektördeki pazar payımızı korumayı sürdürüyoruz”

Pandemi döneminde özellikle istif makineleri açısından Türkiye’nin çok yüksek bir ivme yakaladığı bilgisini paylaşan Musubeyli, “Hem lojistik sektöründeki yüksek büyüme, hem de kırılan tedarik zincirlerinin Türkiye’deki imalatçı ve girişimciler tarafından doldurulması sonucu o dönemde ülkemizin iş makineleri sektöründe pazar payı oldukça arttı.

Buna paralel olarak biz de firma olarak pandemi döneminde kontrollü çalışma ile sürekli üretime devam ettik ve müşterilerimizin güvenilir bir tedarikçisi olmayı sürdürdük. Pandemi sonrası ise yüksek bir ivme yakalayarak 2022 yılında satışlarımızı yüzde 120 artırdık. Buna paralel olarak ihracat oranımız da yüzde 70’e çıktı.  2023 yılında ise istif, iş ve inşaat makineleri pazarında artış ivmesi düşse de elde ettiğimiz mevcut pazar payını korumayı sürdürüyoruz” diye konuştu.

Otomasyon ve Endüstri 4.0’a ağırlık verecek

Hammadde tedariki, maliyet baskısı ve nitelikli iş gücü temini zorlukları nedeniyle otomasyona ve Endüstri 4.0’a ağırlık veren bir yaklaşım sergilemelerinin kaçınılmaz olduğunu dile getiren Musubeyli, hızla değişen dünya ve ekonomik şartlar ile ancak bu şekilde baş edebileceklerini söyledi. Sinan Musubeyli, şöyle devam etti:

“Bir yandan hızla elektronik olarak şekillenen bir dünya varken bir yandan da konvansiyonel üretimlere ihtiyaç duyuluyor. İkisini aynı potada eritebilen şirketlerin başarıyı yakalamasının kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Hem büyük fırsatların hem de büyük zorlukların bir arada olduğu bir sektördeyiz. 1950’den beri yaptığımız gibi üreterek başarılarımızın devamını getireceğiz.”